12 Mart sonrası İstanbul Sıkıyönetim Mahkemesi Kıdemli Hâkimi Remzi Şirin uygulamalar konusunda Nokta'nın sorularını yanıtladı.
Nokta: Hiç idam kararı verdiniz mi?
Şirin: 41 sene 5 ay hizmetim var. İdam kararı vermedim. Ne demirbaş ne de şahsi bir tek kalem kırmadım. 1971 yılında İstanbul 1 No'lu Sıkıyönetim Mahkemesi kıdemli hâkimiydim. İdam cezası vermedik diye bağlı olduğumuz mahkemeyi lağvettiler.
Nokta: Baktığınız davalarda isnat edilen suçlar 146. maddeye girmiyor muydu?
Şirin: Biz o suçları Anayasa'yı ihlal mahiyetinde görmedik. Adam kaçırılmış, fidye alınmış, barka soyulmuş; bunların TCK'da ayrı maddeleri var.
Nokta: Peki, diyelim ki Deniz Gezmiş ve arkadaşları sizin mahkemenizde yargılanmış olsalardı, onlar için de aynı yaklaşımı sürdürür müydünüz?
Şirin: Cevap olarak bir anımı anlatayım size. Konya'da adli müşavir olarak görev yaptığım günlerde caddede bir genç yanıma geldi, "Affedersiniz, siz Remzi Şirin misiniz?" diye sordu. "Evet" dedim. Genç şöyle dedi: "Eğer, Deniz Gezmiş ve arkadaşları İstanbul'da yakalansalardı, belki de sizin mahkemede yargılanacaklardı ve idam edilmeyeceklerdi..." Ben de "Evet" dedim, "Ben bugüne kadar kalem kırmadım."
Nokta: Bir süredir de mahkemelerde avukat sırasında oturuyorsunuz. Bir avukat olarak idam cezası talebiyle karşılaştığınızda ne düşünüyorsunuz?
Şirin: Bakın size çok acı bir örnek vereyim. Müvekkilim İhsan Çetintaş hakkında idam kararı verilmişti. Karadeniz Teknik Üniversitesi'nde okuyordu çocuk. Dev-Yol ile ilgili bir davaydı. 9. Kolordu Sıkıyönetim Mahkemesi idam karan verdi. 1983 senesiydi. Karar Yargıtay'ca bozuldu ama, çocuk bu arada Erzurum'da Askeri Cezaevi'nde intihar etti. Astı kendisini. Babası da dayanamadı, üç ay sonra öldü.
Nokta: Karar yanlış mıydı yani?
Şirin: Bana sorarsanız bütün idam kararları yanlıştır. Hele bir de hukuki yanlışlık olunca...
Nokta: Sonradan bozulan idam kararlarıyla ilgili başka örneğe tanık oldunuz mu?
Şirin: Mesela Kahramanmaraş olaylarında bir baba oğul hakkında idam kararı verilmişti. Baba Mehmet Karayazı ve oğlu Remzi Karayazı hakkında. Sonra ikisinin de karan bozuldu ve tahliye oldular. Bunun örnekleri çok. Aslında bugünkü tatbikatla yurtta barış sağlanamaz.
Nokta: "Bugünkü tatbikat"tan neyi kastediyorsunuz?
Şirin: Bugünkü tatbikattan kastım, farklı uygulama. Kanuna göre şüphe daima sanığın lehinedir. Ama sağ olunca lehine, sol olunca aleyhine kabul ediyorlar. Sağa ve sola aynı madde uygulanmıyor. (SÇ)