Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, 24 Mayıs Cuma sabaha karşı Meclis Genel Kurulu’nda kabul edilen içki kullanımı ve satışına ilişkin kısıtlamaların yer aldığı yasa değişikliği nedeniyle AKP’lileri kutladı.
Türkiye’de kişi başı içki tüketiminin yıllık ortalama 1,5 litre (üç bira) olmasına rağmen içkinin ciddi bir problem olduğunu ve aile içi şiddetten trafik kazalarına kadar pek çok sorunun ana nedeni olduğunu ileri süren Erdoğan, “Yasak yok. İçeceksen git evinde iç” dedi.
Erdoğan Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştaki gençlere o iklimi teneffüs ettirmek zorunda olduklarını da belirtti ve ekledi:
“Bu sadece devletin yapacaklarıyla olacak bir iş değil. Bütün STK’lar, medya, okullarla dayanışma içinde bunu yapmak zorundayız.
“Bir tarafta bu adımlar atılırken medya dizi filmleriyle gençlerimize düşünmeyi, okumayı değil de farklı uygulamaları telkin ederse biz bu aradığımız nesli bulamayız.
“Maalesef son iki yüz yıldır gençlerimiz taklitçi bir anlayışla yoğrulmuştur. Gençlere dayatma yapılmış çocuklara formatlama yapılmak istenmiştir. Bizim yaptığımız istikamet ve ufuk çizmekten ibarettir. Biz dayatma yapmayız. Ortaya tercihler koyar bunu sonuna kadar savunuruz.
“Dinin emrettiği yasanın neden reddedilmesi gerekiyor?”
Erdoğan’ın içki tüketimiyle ilgili konuşmasından satır başları şöyle:
“Hafta içi Meclis tarihi bir adım atarak bağımlılık yapan maddelere ilişkin düzenlemeyi yasalaştırdı. Fatih nesline böyle anlamlı bir hediye ettiğiniz için size çok teşekkür ediyorum.
“Bilim içkinin zararlı olduğunu çok net şekilde ortaya koyuyor. Bugün birçok rahatsızlığın kaynağı alkol.
“Bunu farklı yerlere çekenler oluyor, ‘inancı gereği bunu yapıyor’ diyorlar. Din yanlışı değil doğruyu emrediyor. Doğruyu emrediyorsa, bunu din emrediyor diye karşısında mı duracaksınız. İki tane ayyaşın yaptığı yasa muteber oluyor da dinin emrettiği bir yasanın sizin için neden reddedilmesi gerekiyor.
“Kaldı ki biz ortaya tercihler koyuyoruz. Ülkemizde alkol ve sigarayı kökünden yasaklama diye bir şey söz konusu değil. Biz bu düzenlemeyi gençlerimiz, çocuklarımız, sağlıklı nesiller yetiştirmek için yaptık.
“Biz 10,5 yıldır iktidardayız. Kimsenin yediğine içtiğine karışmadık. Biz hiçbir şeyi yasaklamadık. Yasaklamayız da. Yasaklamak isteyene de müsamaha göstermeyiz.
İçki içene “alkolik”
“Çocuk genç kafayı buluyor bu şekilde yola çıkıyor. Bir başka arabayla çarpıştığında o arabadaki alkolik değil. Bu kaza neticesinde alkolik olmayan insanın ne günahı var. Bir devlet olarak biz buna karşı tedbir almak zorunda değil miyiz.
“Bu tarihi bir adımdır. Trafik kazalarını ciddi zamanda azaltacaktır. Hastalıklarda ciddi bir düşüş kaydedilecektir. Biz ülkemizde öyle sokaklar, caddeler biliriz ki beli bir saatten sonra çocukların kadınların orada dolaşmasına imkan yoktur.
“Ben Kasımpaşa’da doğdum büyüdüm. Beyoğlu’nun caddelerini sokaklarını bilirim, bu konuda deneyimim iyidir.
“Aile içi şiddet boşanma geçimsizlik aklınıza hangi kötülük gelirse gelsin bakıyorsunuz altından bağımlılık çıkıyor. Zaten kafayı bulduğunda tekme, tokat evde hanımını duman ediyor. Bunları görmemezlikten gelemeyiz. Biz bataklığı kurutmaya çalışıyoruz.
“Müdahale yok”
“Kimse alkolü bir kimlik meselesi haline getirmemelidir. Çıkan düzenleme kimsenin yaşam tarzına müdahale anlamında değildir.
“İçeceksen yine alkollü içeceğini al evinde iç. Yine git ne içeceksen iç. Biz buna karşı değiliz.
“Ama biz belli saatlerde camilerin okulların yüz metre mesafesinde bunlara müsaade etmiyoruz. Dünyada kiliselere 180 metre mesafe koyan ülkeler var. Tekrar etmek istiyorum, bu düzenleme bir yasak değildir. Yaşam tarzlarına bir müdahale değildir. (EKN)