Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV), Para Politikası Değerlendirme Notu’nun bir yenisini yayımladı.
Son dönemde iç siyasette yaşanan gelişmelerin belirsizlikleri artırdığını belirten TEPAV bunun Türkiye ekonomisi açısından riskleri büyüttüğünü kaydetti.
Özellikle finansal istikrar göstergelerinin yakından izlenmesi gerektiğine dikkat çeken TEPAV notta, risklerin gerçekleşmesi durumunda finansal istikrarı korumaya yönelik önlemlere öncelik verilmesi gerektiğini ifade etti.
Önceki raporlardaki riskler sürüyor
TEPAV, daha önceki değerlendirmelerinde dile getirilen risklerin devam ettiğini de yineledi. Notta, enflasyon beklentilerinin hâlâ çıpalanamadığını, kamu tarafından belirlenen mal ve hizmet fiyatlarında yüksek artışların sürdüğünü, bütçe açığının yüksek seviyede kaldığını, ekonomi programına yönelik şikâyetlerin arttığını ve ihracatçıların küresel pazarlarda Çin rekabetiyle karşı karşıya kaldığını aktardı. Sonrasında da şöyle dedi:
“Türkiye’nin Temmuz ve Ağustos 2025’teki aylık tüketici enflasyonları sırasıyla yüzde 2,06 ve yüzde 2,04 ile G20’nin en yüksek oranları olmuştur. Yıllık enflasyonda ise Temmuz 2025 itibarıyla G20 ülkeleri arasında Arjantin ilk, Türkiye ikinci sıradadır.
Mart ayından bu yana yaşanan gelişmeler, makroekonomik istikrarın sağlanması ve yapısal temellerin güçlendirilmesinin ne kadar hayati olduğunu bir kez daha göstermiştir. Bir istikrar programının başarısının olmazsa olmaz koşulu, risk priminin kalıcı biçimde düşürülmesidir. Ancak 19 Mart sonrasında iç siyasette yaşanan gerginlikler, 2 Nisan sonrasında ABD’nin dünya ekonomilerini sarsan ek gümrük vergileri ve 13 Haziran’da başlayan İsrail-İran çatışmaları nedeniyle risk primi önemli ölçüde yükselmiştir.
İç siyasette 2 Eylül’den bu yana gözlemlenen gelişmeler ileriye dönük belirsizlikleri yoğunlaştırmakta ve ekonomimiz açısından çok daha olumsuz sonuçların ortaya çıkma ihtimalini önemli ölçüde artırmaktadır.”
Faiz önerisi: Yüzde 43’te sabit
TEPAV Para Politikası Çalışma Grubu, tüm değerlendirmeler ışığında politika faizinin yüzde 43’te sabit tutulmasını önerdi. Ayrıca para politikasının esnekliği için Merkez Bankası’nın gecelik borç verme faizi ile repo faizi arasındaki alanın korunması gerektiği belirtilerek yüzde 46 seviyesindeki gecelik borç verme faizinde de değişikliğe gidilmemesini tavsiye etti.
TEPAV, enflasyonun kalıcı olarak düşürülebilmesi için kapsamlı bir ekonomik programın bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini de vurguladı.
TEPAV Para Politikası Değerlendirme Notu’nun 22. sayısına buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
(HA)

