Hrant Dink Vakfı'nın yürüttüğü ‘Anadolu’nun Çok Kültürlü Mirasını Ortaya Çıkarmak ve Savunmak’ projesi kapsamında 'Belleğin Topoğrafyası: Tecrübeler ve Yöntemler' etkinliği düzenlendi.
Farklı yöntemlerle kültürel miras ve kent hafızasını açığa çıkaran projelerin yürütücüleri, bellek yitimine karşı yeni yaklaşımları ve deneyimlerini paylaştı.
Barselona Üniversitesi ve EUROM'dan Jordi Guixé Corominas ve Oriol Loper Badell, Sabancı Üniversitesi'nden Ayşe Gül Altınay ve Dilara Çalışkan, Hrant Dink Vakfı'ndan ise Vahakn Keşişyan konuşmacılar arasındaydı.
Değişen kent kimliği ve hafıza mekanları
Yapılan sunumlarda kültürel miras ve hafıza çalışmaları kapsamında kullanılan güncel teknolojiler, değişen kent kimliği ve hafıza mekanları , bellek yitimine karşı farklı yöntemler ve belleğin yeniden canlandırılma süreçleri konuşuldu.
Etkinlikte ele alınan hafıza projeleri şöyle:
* İspanya’da diktatör Franco döneminde Barselona sokaklarında sistematik olarak bombalanan, demokrasi talebiyle direnişlere tanık olan tarihsel - anıtsal mekanların keşfedilmesine dayanan Memoria BCN.
* Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Forumu tarafından Beyoğlu, Kadıköy ve Balat'ta düzenlenen 'toplumsal cinsiyet ve hafıza yürüyüşleri' adıyla Osmanlı'dan bugüne İstanbul'un farklı semtlerinde yaşayan, üreten ve direnen önemli kadın figürlerin eserleri ve Feminist-LGBTİ hareketinin kent üzerinde bıraktıkları izlere odaklanan Cins Adımlar.
* Anadolu'da farklı illerinde bulunup Ermeni, Rum, Süryani ve Yahudi toplumlarına hizmet vermiş kamusal mekan envanterini barındıran 'Anadolu'nun Kültürel Mirasını Ortaya Çıkarmak ve Savunmak' projesi.
Franco’dan demokrasiye hafıza turu
Memoria BCN proje yürütücülerinden Jordi Guixé Corominas ve Oriol Loper Badell projeyi şöyle anlattı:
“Barselona Üniversitesi'nin katkılarıyla 2011 yılında başlayan Memoria BCN, İspanya İç Savaşı esnasında günlerce bombalanıp 1970'lerde demokrasi taleplerinin yeniden yükseldiği Barselona şehrinin hafızasına ışık tutuyor.
“Birinci Cumhuriyet'ten, Franco'nun ölümüyle geçilen demokrasi sürecinde, döneme tanıklık etmiş tarihsel ve anıtsal yapılarının envanteri çıkartılıp kentin farklı noktalarına uzanan online haritalarla 10 ayrı hafıza turu oluşturuldu.
Değiştirilen Katalanca sokak isimlerinin verilerine ulaşmanın yanı sıra 1936 direnişinde önemli yer tutan kadınlar için kullanılan hapishanenin yıkılmasına karşı koruma uzmanları - kadın dernekleriyle beraber verilen 30 yıllık çabayı aktaran Corominas ve Badell, diktatörlük dönemine tanıklık etmemiş 'torunlar kuşağı'nın şehrin farklı noktalarına yerleştirilen anıtlar ve akıllı telefon uygulamalarını destekleyen bilgi tabelalarıyla belleği tekrar sahiplendiğini belirtti.
Projenin web sitesi için tıklayın.
Kente toplumsal cinsiyet penceresinden bakmak
Ayşe Gül Altınay, Cins Adımlar projesini anlatırken, Aliye Berger'in çalışmalarını ürettiği Narmanlı Han'dan Gezi Parkı’na turun rotasını da anlattı.
“2011 yılında 'Hafızayı Hareketi Geçirmek; Kadınların Tanıklığı' ile kent ve toplumsal cinsiyet bir aradalığına odaklanan bellek çalışmalarına başlandı. 2014 yılı itibariyle 'Cins Adımlar: Toplumsal Cinsiyet ve Hafıza Turları' hayata geçti. Bu hafıza turlarıyla kent içerisinde tarihsel, toplumsal ve politik ilişkilere toplumsal cinsiyet odaklı alternatif bakış açıları sunmayı amaçlandı.
“İlk pilot turunda Tünel Meydanı'nda Kohen Kardeşler Kitap Evi'nden başlayıp Osmanlı döneminde Beyoğlu'na önemli izler bırakan iki kadının çabaları aktarıldı. “
Dilara Çalışkan da hafıza turlarının Balat ve Kadıköy'e de taşındığını ifade etti.
Projenin web sitesi için tıklayın.
Çokkültürlü mirasın izinde
Anadolu'nun Çok Kültürlü Mirasını Ortaya Çıkarmak ve Savunmak projesini Vahakn Keşişyan anlattı.
Google haritalarıyla benzer altyapıda oluşturulan haritalandırma projesiyle birlikte Anadolu’da Süryani, Ermeni, Yahudi ve Rum toplumları tarafından inşa edilen kilise, sinagog, manastır, okul, hastane ve mezarlık gibi kamusal yapıların envanteri çıkartılıyor.
10 bin satır metin ve veriden oluşan bu projede Levanten, Bulgar, Gürcü toplumlarının mirasına ilişkin verilere de ulaşılabilmekte. Yapılan projeyle Anadolu'nun Çok Kültürlü Mirasının görünürlüğünü sağlamanın yanı sıra yapılara ilişkin bilgi erişimi ve bugüne ulaşan eserlerin korunması amaçlanıyor.
Osmanlı arşivlerinden, başbakanlık ve kilise arşivlerine kadar bir çok kaynağa başvurulan projenin ilk saha araştırması için Kayseri raporu hazırlandı. Çalışmalar esnasında Erciyes Üniversitesi Mimarlık Fakültesi'nin katkılarını sunduğu rapor lansmanının önümüzdeki günlerde yapılması planlanıyor. Farklı aylar içerisinde yapılan ve üç haftalık saha çalışması sonunda oluşturulan raporda yapıların güncel durumu, özgün yapı ve şuan ki işlevi, eserlerin karşılaştığı tahribatlar, mülkiyet sorunlarına odaklanıyor.