Türkiye coğrafi olarak yedi, demografik olarak beş ve istatistiki bölge birimleri sınıflamasına (İBBS) göre 12 bölgeden oluşuyor. 12 bölge; Akdeniz, Batı Anadolu, Batı Karadeniz, Batı Marmara, Doğu Karadeniz, Doğu Marmara, Ege, Güneydoğu Anadolu, İstanbul, Kuzeydoğu Anadolu, Orta Anadolu ve Ortadoğu Anadolu’dur. İBBS’de tanımlanan bu 12 bölge, kendi içinde alt bölgelere ayrıldığında, bölge sayısı 25 oluyor. İBBS-12, son yıllarda TÜİK ve Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere, kamu kurumları ve bilimsel araştırmalarda yaygın olarak kullanılan bir sınıflamadır.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi
Güneydoğu Anadolu Bölgesi (GAB), düzenli verilere ulaşabildiğimiz son 15 yıl boyunca Türkiye’nin bebek ölüm hızının (BÖH) her yıl en yüksek olduğu tek bölge olma özelliği taşıyor. Bu sorunun yaşanmakta olduğu GAB kapsamında Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt, Şanlıurfa ve Şırnak olmak üzere dokuz il bulunuyor. TÜİK, 2019 yılından itibaren BÖH’lerin bölgelere göre dağılımını yayımlamıyor. Ancak, bölgeler arası eşitsizliklerin dolu dizgin arttığı bir dönemde böylesi bir tutumun enflasyon paketi gibi bilinmezlikler ve şaibe içermemesi tabii ki mümkün değil.
Kürt ve Arap yurttaşların en yoğun olarak yaşadığı GAB, 2009-2023 yıllarının tümünde her nedense, Türkiye’de BÖH’ün en yüksek olduğu bölge olma özelliğini “koruyor”. Bırakalım iyileşmeyi, tersine, GAB’daki BÖH’ün Türkiye ortalamasına göre farkı, yıllar içinde iniş çıkışları olmakla birlikte, genel olarak artış eğilimi gösteriyor. Eşitsizlik derinleşiyor. 2009 yılında GAB’ın BÖH’ü (binde 17,5) Türkiye’nin ortalamasından (binde 13,9) 3,6 puan daha fazlayken, 2023 yılında (binde 14.9 ve binde 9,8) bu fark 5,1 puana yükselmiş. Başka bir ifadeyle, 2009 yılında yüzde 25,9 olan fark, 2023 yılında yüzde 52’ye ulaşmış.
Bebek ölümü ve hızı
Demografi ve tıp alanındaki tanımlamaya göre, canlı doğan bebeğin, birinci doğum gününü göremeden ölmesi, bebek ölümü olarak kabul edilmektedir. Bir ilde, bölgede ve ülkede yıl içinde canlı doğan her bin bebekten kaçının birinci doğum gününü göremeden öldüğü de BÖH olarak tanımlanmaktadır. BÖH, bir ülkede öncelikle beslenme, barınma, alt yapı ve eğitim başta olmak üzere, sosyoekonomik koşulların durumuyla sağlık hizmetlerinin ulaşılabilir olup olmaması ve sağlık hizmetlerinin niteliğinden doğrudan etkilenmektedir. Başka bir ifadeyle, pozitif yurttaşlık hakkı kapsamındaki hizmetlerin ülke halklarına sağlanıp sağlanmadığının sağlık alanına yansıyan en önemli göstergelerinden birisidir.
Bu nedenle, BÖH ülkelerin ya da bir ülke içinde bölgelerin sağlık durumlarını birbirleriyle ve/veya zaman içindeki değişimini karşılaştırırken en sık kullanılan toplumsal sağlık düzeyi göstergesidir. Aynı zamanda, ülkelerin gelişmişlik düzeyi göstergelerinden de birisidir. Kapitalist ülkelerde 100 yıla yakın bir zamandır pozitif yurttaşlık hakkı kapsamında yer alan hizmetlere ulaşmada bölgeler arasında eşitsizlik söz konusuysa, bu eşitsizliğe paralel olarak, bölgelerin BÖH’leri arasında da farklılık ortaya çıkmaktadır. Eşitsizliğin aleyhine olduğu bölgede BÖH hemen her zaman daha yüksek olmaktadır. Başka bir ifadeyle, pozitif yurttaşlık hakkının kullanımı yönünden geride kalmış bölgelerde canlı doğan bebeklerin birinci doğum gününü göremeden ölme riski daha iyi ve/veya yeterli olan bölgelere göre daha yüksektir.
Türkiye’de bebek ölüm hızı
BÖH, Türkiye genelinde, 2009-2020 yılları arasında azalma eğilimi gösterirken, 2021 yılından itibaren artış eğilimi kazanmıştır. Türkiye’de BÖH 2009 yılında binde 17,5’iken zaman içinde azalmış ve 2020 yılında binde 8,5’e kadar gerilemiştir. Sonrasında ise 2021 ve 2022 yıllarında binde 9,1 ve son yayımlanan verilere göre de 2023 yılında binde 9,8’dir. Daha ayrıntılı incelendiğinde, söz konusu düşüşün düzenli seyri 2012, 2013, 2014 yılları ile 2021-2023 yıllarında farklı boyutlardaki artışlarla hem tek tek bölgeler düzeyinde hem de ülke genelinde bozulmaktadır.
On iki bölge arasında yıllara göre BÖH en düşük-durumu en iyi olan bölge; 2009 yılında Batı Karadeniz ve İstanbul, 2010, 2011, 2012 ve 2013 yıllarında İstanbul, 2014 yılında Batı Anadolu ve 2015 ile 2016 yıllarında Batı Marmara, 2017’de Doğu Marmara, 2018 yılında Batı Marmara, 2019’da Doğu Karadeniz, 2020 yılında İstanbul, 2021 ve 2022 yıllarında Batı Marmara ve verisi yayımlanmış en son yıl olarak, 2023 yılında da Doğu Marmara bölgesi olmuştur. Bununla birlikte, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde BÖH söz konusu yılların tümünde her zaman en yüksektir. Esasen, Güneydoğu Anadolu’da BÖH hiçbir zaman Türkiye ortalamasına kadar bile gerilememiş, “iyileşmemiştir”.
Bebek ölüm hızının anlamı
Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan verilere göre, Türkiye genelinin ortalama BÖH’ünün seyri; yaşam koşulları, sağlık hizmetlerine ulaşabilme ve sağlık hizmetlerinin durumunun 2021 yılından itibaren ülke genelinde giderek kötüleştiğini göstermektedir. Bununla birlikte, GAB’da ülke geneline göre her zaman kötü olan bu koşulların son üç yıldır çok daha kötüleştiği anlaşılmaktadır.
Özetle, devlet kurumlarının resmî verileri Türkiye’nin 81 ilinden dokuzunun yer aldığı GAB’da 2009 yılından 2023 yılına kadar yaşam koşulları, sağlık hizmetlerine ulaşabilme ve sağlık hizmetlerinin her zaman ülke genelinden daha geride kaldığını göstermektedir.
Engellenebilir olduğu bilimsel bilgiler ışığında dünya genelinde kanıtlanmış olan söz konusu bu eşitsizliklerin “kader” olmadığı biliniyor. O nedenle, genel olarak tercih etmesek de bir sefere mahsus olmak üzere, siyasetin son zamanlardaki dili ile soralım; GAB’da yaşayanların aleyhine olan bu eşitsizliğe, bu ayrıma kim(ler), niçin neden oluyor? Ülkeyi “bölmek” mi istiyorsunuz? Ya da ülkeyi kim(ler) “böldü”? (OH/TY)
Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu'nun bianet'te yayımlanan tüm yazılarını görmek için tıklayın.
Kaynakça
TÜİK Haber Bülteni, Ölüm İstatistikleri, 2014. Sayı: 18623, 29 Nisan 2015.
TÜİK Haber Bülteni, Ölüm İstatistikleri, 2018. Sayı: 30636, 26 Nisan 2019.
Sağlık Bakanlığı, Sağlık İstatistikleri Yıllığı, 2019-2023.