* Fotoğraf: DHA (Kokunun yayıldığı alan ve çevresi. Suyu siyah renkte olan ve Marmara Denizi’ne dökülen derenin seracılık yapılan alanların ortasından aktığı görülüyor.)
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), Tuzla’nın İstasyon, Yayla, Evliya Çelebi ve Postane mahallelerini dün akşam (25 Aralık) etkisi altına alan ve çok sayıda kişinin hastaneye kaldırılmasına neden olan kimyasal kokunun nedenini açıkladı.
Açıklamada, "Dün Tuzla'daki bazı mahalleleri etkileyen yoğun kokunun atık su kolektör hattına kaçak deşarj edilen kimyasal atıktan kaynaklandığı kesinlik kazandı. İSKİ'nin yaptığı laboratuvar incelemesi sonucu kokunun metal ve tekstil sektöründe kullanılan uçucu tetrakloroetilen ve trikloroetilen* maddelerinden kaynaklandığı. İlk incelemelerde, insan sağlığını olumsuz etkileyen bir durum olmadığı belirlenmiştir" denildi.
Ayrıca İSKİ’nin kolektör kapaklarından hava tahliyesi yoluyla kokuyu gidermeye çalıştığı ve kokuya neden olan kimyasalı döken dört kamyonun ele geçirildiği de ifade edildi.
Vidanjörler, örnek alınmak üzere Orhanlı Polis Merkezi Amirliği'ne götrüldü. Olay yeri inceleme ekipleri vidanjörlerden numune alarak laboratuvara gönderdi.
"Koku yeni değil"
Hürriyet'ten Aziz Özen'e konuşan mahallilerden Emsal Nazlı, Tuzla'da sık sık koku geldiğini belirterek "Ama dün akşamki öncekilerden çok farklı bir kokuydu. Arıtmada kullanılan filtrelerin pahalı olması nedeniyle kullanmadıkları söyleniyor” dedi.
Yine mahallelilerden Havva Erkiş koku yayılmaya başladığında yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Eşimle birlikte evde otururken nefes alınmayacak şekilde yoğun bir kimyasal madde kokusu geldi. Hemen balkon kapısı ve pencerelerin kenarlarını sünger ile kapattık. Bulantı olunca yoğurt yedik."
97 kişi hastaneye kaldırıldı
Dün akşam saatlerinde dört mahallede yayılan kokudan etkilenen 97 kişinin dün gece hastanede tedavi altına alındığı, 62 kişinin bu sabah taburcu edildiği, 35 kişinin ise tedbir amacı ile hala hastanede tutulduğu kaydedildi.
Tuzla’da 2015’te yayılan benzer kokuya bir fabrikadan sızan nitrik asidin neden olduğu ortaya çıkmıştı.
KMO: Kimyasal atıkların denetimi yetersiz
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Kimya Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nden yapılan açıklamada İBB’nin açıklaması eleştirilerek “Detektörle tespit edilemeyen kimyasalın sağlığı etkilemeyeceği bilgisine ilgililer nasıl ulaşmıştır, bilmediği bir kimyasal ile ilgili halka nasıl böyle bir açıklama yapabilmiştir” sorusu soruldu.
Açıklamada “Tehlikeli Kimyasalların Yönetimi” konusunda ciddi eksikliklerin olduğu vurgulanırken şu açıklamalara yer verildi:
* İstanbul’un inşaat odaklı ranta açılması ve buna göre yapılandırılması sürecinde, birçok fabrika ve atölye yerleşim yerleri içerisinde kalmıştır. Birçok sınai işletmenin plansızca kent içerisinde kalması, böyle kazaların daha fazla insanı etkilenmesi ve daha fazla can kaybına yol açması anlamına gelmektedir.
“Yer seçiminde hassasiyet, yönetmeliğe uygunluk”
* Kimya sanayiinin yarattığı risklerin yönetilebilmesi için Organize Kimya Sanayi Bölgelerinin yer seçiminde hassasiyet gösterilmelidir. Bu bölgeler, sanayileşmenin artık şehri yaşanmaz hale getirmeyeceği yerlerde kurulmalıdır.
* Tehlikeli kimyasalların bulunduğu iş yerlerine yönelik bir risk haritası hazırlanmalıdır. Bu çalışmalar yerel yönetimler, ilgili bakanlıklar, başta Kimya Mühendisleri Odası olmak üzere diğer uzmanlık örgütleri ve bu risklere yakın yaşayan halkın etkin katılımıyla gerçekleştirilmelidir.
* Tehlikeli bir kimyasalın üretiminden son ürününe kadar oluşumu aşamalarında meydana gelecek her türlü emisyon, imisyon ve ortaya çıkacak atık miktarlarının tespitinin yanı sıra olası kazalarda can ve mal güvenliğini önlemeye önemli katkı sağlayacak olması nedeniyle il ve bölge bazında "Tehlikeli Kimyasal Maddeler Envanteri" çıkartılması gerekmektedir.
* Kimyasal atık bertarafının, 2 Nisan 2015 tarih ve 29314 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan yürürlüğe giren Atık Yönetimi Yönetmeliğinde atık bertaraf yöntemlerine uygun şekilde ıslah edilmesi gerekmektedir.
Tuzla’da ne oldu? Tuzla’daki dün akşam 20.00 sıralarında bazı kişiler sosyal medyada rahatsız edici ve çakmak gazına benzeyen bir koku olduğunu belirterek nefes almada güçlük ve geniz yanması gibi şikayetlerde bulundu. İBB Beyaz Masa'nın sosyal medya hesabından, “Tuzla civarında sanayiden kaynaklı meydana gelen kokuyla ilgili ekipler bölgeye intikal etmişlerdir. Konu AKOM, İGDAŞ ve diğer birimlerin bilgisi dahilinde olup, müdahale edilmektedir" açıklaması yapıldı. Ardından İGDAŞ, kimyasal kokunun doğalgaz ile ilgisi bulunmadığını açıkladı. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Akif Hamzaçelebi bölgeye giderek incelemelerde bulundu. Ardından yaptığı açıklamada “2017 yılındayız ama burada ilkel bir deşarj noktası var. Kimyasal, sanayi atıkları burada doğaya salınıyor” diye konuştu. Validen, İBB’den ve Tuzla Belediyesi’nden açıklamalar geldi İstanbul Valisi Vasip Şahin, İBB ve Tuzla Belediyesi’nden yapılan açıklamalarda “Tüm ekipler detaylı araştırma yapıyor” denildi. Doğan Haber Ajansı kokudan olumsuz etkilenen hastaları almaya giden ekiplerin ve hastane personelinin özel kıyafetler giydiklerini ve maskeyle dolaştıklarını yazdı. AFAD ekipleri cihazlarla ölçüm yaptılar ancak kokuya neden olan gazın ölçüm yapılan cihaza tanımlı olmayan bir gaz olduğu ve bu nedenle gazın kaynağının anlaşılamadığı öğrenildi. Savcılık iki suçtan soruşturma başlattı İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, kokuya ilişkin "Çevrenin kasten kirletilmesi" ve "Kasten yaralama" suçlarından soruşturma başlattı. Polisin yaptığı araştırmalarda kokunun açığa çıktığı dört mahalleden iki kilometre uzaklıktaki Şifa Mahallesi Patlayıcı Maddeler Yolu Caddesi üzerinde bulunan ve İSKİ tarafından kapatılan kanalizasyon sistemine özel bir vidanjör tarafından boşaltılan kimyasal atık sonucu meydana geldiği öğrenildi. Patlayıcı Maddeler Yolu Caddesi üzerindeki kamera kayıtlarını incelemeye alan polisin, kimyasal atığın kaynağına ve faillere ulaşmak için çalışma başlattı. |
(TP)
* Tetrakloroetilen kuru temizlemede; Trikloroetilen ise sanayi metallerindeki yağ arıtma işlemlerinde ve elektronik üretiminde kullanılan kimyasal maddeler. Bu iki madde karsinojen maddeler olup çürüdüklerinde dikloroetilen ve vinil klorür gibi yeni zararlı maddeler açığa çıkartırlar. Vinil klorür yoğunlaşabilir keskin kokusuyla farkedilebilmektedir ve maddelerin her ikisi de kanserojenik etkilere sahiptir.