AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, başbakan olduğu dönem 2011'de yaptığı bir konuşmada "yeni bir İstanbul" hedefinden söz etti. "Çılgın proje" olarak sunulan bu planın içinde “Kanal İstanbul” adı da ilk kez duyuldu.
Erdoğan'ın "çılgın projesi"nin en önemli ayağı ulaşımda entegrasyondu. Projede hedeflenen üçüncü köprü ve üçüncü havalimanının yapımı bitti.
Mayıs 2016'da 20 kanunun toplam 32 maddesinde değişiklik yapıldı. Mera Kanunu'na eklenen ek madde, Kanal İstanbul'un bulunduğu bölgenin imara açılmasına ön ayak oldu.
2018'de dönemin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, projenin güzergâhını açıkladı. Karadeniz ile Marmara Denizi arasında yapay bir su yolu oluşturacak kanalın Küçükçekmece Gölü'nden başlayarak, Küçükçekmece-Sazlıdere-Durusu koridoru boyunca 45 kilometre olacağını söyledi.
Portre: 17-25 Aralık’tan İstanbul adaylığına Murat Kurum
ÇED raporu
Kanal İstanbul Projesi için hazırlanan Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İnceleme ve Değerlendirme Komisyonunca yeterli bulunduktan sonra 23 Aralık 2019'da askıya çıkarıldı ve kamuoyunun görüşüne açıldı.
Raporun askıda olduğu 10 gün boyunca projenin iptalini isteyen yurttaşlar, İstanbul başta olmak üzere Türkiye'nin dört bir yanında dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na bağlı il müdürlükleri önünde uzun kuyruklar oluşturarak itiraz dilekçelerini verdi.
Ancak 17 Ocak 2020’de Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Kanal İstanbul’un ÇED Raporu'nu onayladıklarını bildirdi: "ÇED sürecini, planlama sürecini bakanlığımızın yürüttüğü, yine uygulama süreçlerinde imar uygulamalarının bakanlığımız nezdinde yapılacağı ve asrın projesi diyeceğimiz Boğaziçi'ni, İstanbul Boğazı'nı koruma ve kurtarma projesidir. Boğazımızın özgürlük projesidir. İstanbul'umuzun medeniyet projelerinden bir tanesidir. Kanal İstanbul Projesi içerisinde de hem akıllı şehir uygulamalarını gerçekleştireceğiz hem de kanalın iki yakasında 500 bin nüfusunu aşmayacak, yatay şehirleşme örneği gösterecek, örnek bir şehircilik modelini uygulayacağız.”
İmamoğlu karşı çıktı
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kanal İstanbul Projesi'ni 'felaket' olarak nitelendirdi ve projenin "İstanbul'un su kaynaklarını yok edeceğini" belirtti.
İmamoğlu ile aynı kaygıları güdenlere yanıt veren Kurum, Mart 2021’de "İstanbul'un su kaybı yaşayacağı iddiası kesinlikle bilimsel değildir, tamamıyla gerçek dışıdır,” dedi.
#HaddiniziBilin
Türkiyeli ekoloji ve çevre örgütlerinin de itirazları ve protestoları sürerken Kurum, projeyle ilgili sosyal medya hesabından açıklamalar yapmaya devam etti.
Kurum, Nisan 2021’de, #HaddiniziBilin ve #HodriMeydan etiketleriyle “Kanal İstanbul’u yapacağız! Şimdi her zamankinden daha çok inanıyoruz,” paylaşımı yaptı ve 11 maddelik bir metin yayımladı.
Kurum, Kasım 2021’de Kanal İstanbul projesine gelen eleştirilere "Kanal İstanbul'u kime sordunuz diyenlere cevabımız şu; milletimize sorduk. Yüzyılın en büyük, Cumhuriyet tarihinin en muazzam projesi Kanal İstanbul'u defalarca anlattım. Burada da anlattım. Yine anlatayım. Kanal İstanbul, Cumhurbaşkanımızın milletinin onayına sunduğu, milletin de onay verdiği büyük bir projedir.Yüzde 52'si yeşil alanlardan oluşan Türkiye'nin en çevreci şehircilik projesidir. Yapacağımız rezerv konutlarla İstanbul'u depreme hazırlayan büyük bir dönüşüm projesidir,” yanıtını verdi.
İmar uygulaması
Ağustos 2022’de Cumhuriyet Gazetesi, Kanal İstanbul’un imar uygulamasının iptal edildiğini yazdı. Haberde projeyle ilgili bilgi veren İBB İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanı Gürkan Akgün, şöyle dedi:
“Kanal İstanbul planlardan sonra imar uygulamaları yapılmıştı. İmar uygulamaları dediğimiz parselasyonlar. Bütün o planlardaki kimin nerede parseli olacağı şeklinde bir uygulama yapıldı. Buna çok ciddi itirazlar yapıldı. Parselleri taşınanlar vardı, yaklaşık 40-50 km bir yerden bir yere gidenler vardı, Şahintepe bölgesinde ciddi itirazlar vardı, hesap hataları vardı. Bu itirazlar dava edilmişti. İtirazlardan sonra, şimdi burada mahkeme kararında sunulan belgede görüyoruz ki o yapılan imar uygulaması ortadan kaldırılmış, yeni bir imar uygulaması yapılıyor.”
Cumhuriyet’in haberinden sonra açıklama yapan Kurum, “Kanal İstanbul Projesi'ni tabii ki iptal etmedik. İmar planları yürürlükte. Gurur projemizi adım adım hayata geçiriyoruz. Yapılan, vatandaşlarımızın talep ve ihtiyaçları neticesinde yeni bir imar uygulama değişikliği!" dedi.
Rezerv alanlar
Mart 2023’te Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Özgür Karabat, Kurum’un aynı tarihlerde yaptığı “İstanbul’da şehrin içindeki 1.5 milyon riskli konutu hem Anadolu hem Avrupa yakasında belirlediğimiz iki rezerv alana taşıyacağız,” açıklamasında söz ettiği rezerv alanların Kanal İstanbul Projesi alanında yer alabileceğine dikkat çekti:
“O yüzden esas çalışma alanları Kanal İstanbul arazileri olacaktır. Anadolu Yakası’nda ise Pendik ve Tuzla’nın kuzey kesimlerinde kalan askeri arazileri değerlendirebilirler. Özel sektörün işlettiği Kuzey Marmara Otoyolu’nun da cazibesini artıracak planlamalar yapacaklarını düşünüyorum.”
Karabat ayrıca, Kanal İstanbul bölgesinden AKP’li yöneticilerin ve “Katar emirinin annesinin” arsa aldığını da anımsattı.
Davalar
Kanal İstanbul projesine karşı İBB, meslek örgütleri, çevre dernekleri, demokratik kitle örgütleri ve siyasi partilerin açtığı 20 dava mevcut. Projenin imar planları, plan revizyonlarının iptal edilmesi için Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı odalar tarafından açılmış 10’dan fazla davanın yargılamasına devam ediliyor.
TMMOB’un açtığı davalardan birinde, son olarak Ocak 2024’te Danıştay 4. Dairesi Kanal İstanbul için yeniden bilirkişi ataması istedi.
AKP’nin İBB Başkan Adayı Murat Kurum, seçildiği takdirde İBB’nin yeniden Kanal İstanbul’un inşası için hükümetle işbirliği yapacağına dair henüz bir açıklama yapmadı. Önümüzdeki günlerde yapacağı ise muamma.
İBB'ye bağlı İstanbul Planlama Ajansı'nın (İPA) hazırladığı "Kanal İstanbul: Kamu Bilgilendirme Platformu"nda yer alan proje detaylarına buradan ulaşabilirsiniz. (TY)