Haberin İngilizcesi için tıklayın
Demirören Medya Grubu bünyesindeki Hürriyet gazetesinde “yönetim kurulunun işletimsel kararı” denilerek işten çıkartılan Türkiye Gazeteciler Sendikası’na üye 45 kişi, sendikanın Şişli’deki binasında ortak basın açıklaması yaptı.
Açıklamaya işten çıkartılan gazeteciler dahil olmak üzere, sendika yöneticileri ve basın mensupları katıldı. Sözcü gazetesinden de geçtiğimiz senelerde sendikalı oldukları gerekçesiyle işten atılan gazetecilerde meslektaşlarına destek verdi.
Durmuş: Hukuki süreç başlatıldı
Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Gökhan Durmuş burada yaptığı basın açıklamasında “Sendikal haklara saygı istiyoruz” diyerek Anayasal haklarını hatırlattı.
Hiç kimsenin bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten ayrılmaya zorlanamayacağını dile getiren Durmuş hukuki sürecin başlatıldığını ve yarın itibariyle (7 Kasım) arabulucu görüşmelerine başlanacağını ifade ederek şöyle konuştu:
“Doğan Grubu'nun Hürriyet Gazetesini Demirören Grubu'na satmasının ardından hız kazanan sendikalaşma çalışmamızda tam da sona yaklaştığımızda 45 üyemizin işten atılması sendikamıza ve gazetecilerin sendikal haklarına yönelik bir operasyondur.
"45 kişinin tek ortak noktası TGS'ye üye olmalarıdır"
“Üstelik arkadaşlarımız işten atıldıklarını, kendileri işlerinin başındayken evlerine gelen; annelerine, eşlerine, babalarına teslim edilen tebligatlarla öğrendiler. Askerdeki ve doğum iznindeki üyelerimizin dahi bu toplu çıkarmanın kapsamına alındı.
“Aralarından Genel Eğitim Sekreterimiz ve İstanbul Şube Başkanımızın da olduğu 45 kişinin tek ortak noktası TGS'ye üye olmalarıdır.
“Buradan Anayasa’yı yok sayan Demirören Medya yöneticileri hakkında işlem yapmak üzere savcıları göreve çağırıyoruz. İşten atılan arkadaşlarımızın işe geri dönüşleri de dahil olmak üzere tüm haklarını alabilmeleri için sendikamız tüm gücünü ortaya koyacaktır.
“Hürriyet yönetimini çalışanların sendika hakkına saygı göstermeye ve sendika ile masaya oturmaya çağırıyoruz.”
Turhan: Çok güzel bir yere gelmiştik ki...
Durmuş’un konuşmasının ardından işten çıkartılanlar arasında olan, gazetenin ekonomi editörü Şebnem Turhan söz aldı. Turhan; çalışma hayatı boyunca birçok ekonomik krize ve tasarruf tedbirine şahitlik ettiğini belirterek şöyle konuştu:
"21 yıllık gazeteciyim. Ekonomik krizde başladım gazeteciliğe ve ekonomi muhabirliği, editörlüğü yaptım. 2000'den beri birçok ekonomik krize şahit oldum, işten atılmalar gördüm, zamsız yıllar gördüm. Tasarruf tedbirleri diye önümüze konulan şeyleri gördüm, arkadaşlarımla vedalaştım ve sonra sıra bize geldi.
"En son 2018 ağustosunda ekonomik çalkantı adını verdiğimiz bir süreç yaşadık. Ve bu bütün ekonomimizi bozdu. Yani hepimiz cebimizde hissettik bunu.
"2019'da düzgün bir zam almayı umut ederek çünkü çift haneli enflasyon zamanındaydık, bekledik bekledik. Ve uzun süre bekledikten sonra tek haneli maaş zammını mayıs ayında aldık. Bu süreçte ne yaparsak yapalım, çalışanların tek başına hiçbir şey yapamayacağını bir kez daha anladık.
"Ekonomi muhabirliği bunu da kapsar zaten. Bunun için biz sendikalı olduk. Sendikalı olduk çünkü toplu sözleşme yapmak istiyoruz, doğru haklarımızı doğru zamanda almak istiyoruz. Ocakta zammımıza kavuşmak istiyoruz. Çok güzel bir yere geldik. 30 ekim hepinizin malumu işten çıkartıldı. Çünkü tek başına hiçbir şey yapamayız. Birlikte güçlüyüz, sendikamızla güçlüyüz."
Tuna: Mailimi kontrol ettiğimde öğrendim
Turhan’ın ardından basın açıklaması sonlandırılırken işten çıkartılanlar arasında bulunan TGS İstanbul Şube Başkanı Banu Tuna bianet’e yaptığı açıklamada 23 yıllık Hürriyet Gazetesi çalışanı olduğunu belirterek işten çıkartıldığını mailini kontrol ettiğinde öğrendiğini dile getirdi:
“İşten atıldığımı öğrendiğimde gazetede değildim. Sabah saatlerinde gazetedeki arkadaşlarımdan işten çıkartılanlar olduğuna dair haberler gelmeye başlamıştı. Ben de mail kutuma girmeye çalıştığımda hesabımın bloke edildiğini yazdı ve böylece işten çıkartılanlar arasında olduğumu anladım.
“Hürriyet bu güne kadar çalışanlarının maaşlarını aksatmadan ödeyen bir kurumdu. Zam oranları her ne kadar düşük olsa da belirlenmiş bir takvimde, günü gününe artırım yaptırıldı. Hürriyet işten çıkardığı insanları, haklılığı her ne kadar tartışmalı da medeni bir şekilde uğurlardı. Bunlar, bugüne kadar bizim tesellilerimizdi. Bu yöntem Hürriyet tarihinde görülmüş bir şey değil.
"Neredeyse başarıyorduk"
“Aslında işimizin zor ve riskli olduğunu bundan bir buçuk yıl evvel sendikal çalışmaya başladığımızda zaten biliyorduk. Neredeyse başarıyorduk. Bunun için pişman değiliz.
“Çok belli ki Hürriyet gazetesi hepimizi sendikalı olduğumuz için çıkarttı. Çünkü artık sayımız içeride kritik bir yere ulaşmıştı. Bu gün gibi ortada.
“Şimdi onlar bizi muhatap alıp tazminat görüşmelerine çağırmadığı için sendika onları görüşmeye çağıracak. Artık sendika durumun takipçisi olacak.” (HA)