Bursa Barosu Çevre Komisyonu Başkanı Ali Arabacı ve İzmir Barosu Eski Başkanı Noyan Özkan 'ın konuşmacı olduğu panelde Eurogold ve Cargill gibi ulusötesi şirketlere, mahkemelerin verdiği kapatma kararlarının işbaşına gelen hükümetler tarafından uygulanmaması üzerinde durularak, hukuk devleti kimliği de sorgulandı.
Özkan: İktidarlar adaleti gölgeliyor
İlk sözü Bergamalı köylülerin avukatlığını da yapan Noyan Özkan aldı. Onbeş yıllık hukuk mücadelesi sürecini anlatan Özkan "Tecrübe olarak büyük kazanımlar elde ettiğimiz bu sürenin sonunda anladık ki iktidarlar Türkiye'nin yargı sistemini, dolayısıyla hukuku ve adaletin işlevselliğini gölgeliyorlar" dedi.
Siyanürlü altına karşı açtıkları 30-35 davanın hala devam ettiğini belirten Özkan şöyle devam etti:
"Ülkenin doğal zenginlikleriyle ilgili alınan, gizli bakanlar kurulu kararlarının uygulanmaya çalışılması yargıyı tanımamak anlamına gelmektedir. Gerek Türkiye mahkemeleri gerekse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin siyanürlü altına karşı aldıkları kararlarla aslında bu iş lehimize bitmiştir.
Ama Orgeneral Hurşit Tolon paşa yanına iki generalide alıp, adeta şov yaparak helikopterle Eurogold tesisini ziyaret edip şirket müdürüne plaket vererek askeri kanadın taraflılığını ortaya koymuştur."
Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in bizzat iktidar ortaklarına mektup yazarak bu şirketin adeta siyasi sözcülüğüne soyunduğunu savunan Özkan, "Bugünde siyasi iktidar bu şirketin arkasında olmaya devam ediyor. Bakan Abdülkadir Aksu'nun yargı kararlarını hiçe sayarak bakanlık sıfatıyla şirketi ziyaret etmesi gibi destek görüntülerinin, Amerikalı büyükelçi Edelman'ın İzmir valisine mektup yazma cesaretini göstermesine neden olmuştur" diye konuştu.
Basının konuya ilgisinin azalması ve bölge halkının bıkkınlığına rağmen, onbeş yıllık mücadelede hiç avukatlık ücreti almamanın onuruyla yaşadığını söyleyen Özkan "defalarca yürütmeyi durdurma kararı aldırmamıza ve defalarca ruhsat iptallerine rağmen, Fethullah'a yakınlığıyla bilinen Koza adlı yeni şirket, sekiz ay gibi kısa bir sürede tüm ruhsatları yeniden çıkarttı" dedi. Özkan "temelde haklı olursanız, sonuçta başarı muhakkaktır" diyerek sözlerini tamamladı.
Arabacı: Cargill mücadelesinde kamuoyu desteğinden yoksunuz
Cargill'e karşı açtıkları dört davayı da kazandıklarını belirten Ali Arabacı ise, siyasetin yargıya müdahalesine milletvekilliği döneminde defalarca tanık olduğuna değindi.
Mesut Yılmaz'ın yanına çağırdığı Ertuğrul Yalçınbayır'a "Danıştay Cargill davasını reddedecek, ABD benden Cargill lobisi oluşturmamı istedi, sende Cargill olayıyla fazla uğraşma" dediğini anlatan Arabacı, milletvekilliği döneminde Hüsamettin Özkan'ın kendisiyle görüşürken "ABD eski başkanı Bill Clinton, Cargill ile ilgili görevlendirilmiş, sizde şu işin üstüne daha fazla gitmeyin" uyarısında bulunduğunu söyledi.
Erdoğan-Bush görüşmesi sonrası Cargill'in bulunduğu alanın özel endüstri bölgesi ilan edildiğini vurgulayan Arabacı özetle şunları söyledi:
"57 ülkede faaliyet gösteren Cargill 90 bin çalışanıyla Amerika'nın sekizinci büyük şirketi ve bu dev şirkete karşı mücadelede kamuoyu desteğinden yoksunuz. Bergama köylüsünün gösterdiği duyarlılığı ne Orhangazi'de nede Bursa'da bulabildik. Basın ise paralı ilanlarımızı bile yayınlamıyor.
Cargill halkla ilişkileri iyi çalışıyor. Üç beş bilgisayar dağıtıp çevre bilincinden yoksun halkın tepkisini kırıyorlar. Sağlığa ve eğitime destek adı altında yürüttükleri çalışmalarla kamuoyunu yanıltıyorlar".
Soru cevap bölümüyle sona eren panelde konuşmacılar, devletin çevre konusundaki duyarsızlığına, halkın çevre duyarlılığıyla cevap vermesi çağrısında bulundular.(RA/KÖ)