BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş barış sürecinin ikinci aşamasında hükümetten kendilerini birinci aşamada gösterdiği ciddiyeti beklediklerini söyledi.
BDP Gençlik Meclisi’nin kuruluşunu duyurduğu toplantıda konuşan Demirtaş hükümetle barış sürecinin ikinci aşamasına dair resmi bir görüşme yapıldığını belirtti.
Demirtaş beklentilerinin birinci aşamada Kürt tarafının yaklaşımındaki ciddiyeti ikinci aşamada hükümetten görmek yönünde olduğunu anlattı.
“Bizim beklentimiz hükümetin birinci aşamada Kürt tarafının ciddiyetle sorumluluklarına yaklaştığı şekilde ikinci aşamada aynı ciddiyetle hükümetin kendi sorumluluklarına ve görevlerine yaklaşmasıdır. Bunun olup olmayacağını kısa süre içerisinde göreceğiz."
Hükümetin hazırlıklar içerisinde olduğunu ifade ettiğini anlatan Demirtaş, bu hazırlıkların ne olduğunun ve kapsamının parlamentoya sunulduktan ve kamuoyuna yansıdıktan sonra görüleceğini vurguladı.
İmralı görüşmeleri
Hafta sonu ya da hafta başında İmralı'ya yedinci heyetin gidişinin gerçekleşmesini beklediklerini söyleyen Demirtaş İmralı’ya gidiş-geliş sorununun çözüldüğünü düşündüklerini dile getirdi.
“Düzenli bir şekilde artık avukatlarının, ailesinin, siyasi heyetlerin İmralı'ya gidip Sayın Öcalan'la görüşmelerini bekliyoruz. Bu sorunun çözülmüş olduğunu biz kabul ediyoruz.”
Akil insanlar
Demirtaş Akil İnsanlar heyetinin görevinin devam edilebileceğini de söyledi. Bu konudaki önerilerini dile getirdiklerini ve önerilerin tartışılacağını ekledi.
"BDP olarak Akil İnsanlar heyetinin başka bir formata bürünerek çalışmalarını sürdürmeleri halinde biz destekleyeceğimizi ve yanlarında olacağımızı belirttik.
“Ve bunun süreç sonuçlanıncaya, netleşip, kesinleşinceye kadar da bir ihtiyaç olduğunu, böylesi bir komisyonun varlığının önemli olduğunu kendileri ile paylaştık. Kendileri de tabii ki değerlendirecekler kendi komisyonlarında, bunu ele alacaklar."
Tutukluların durumu
Selahattin Demirtaş’ın konuşmasında yer verdiği konulardan biri de “siyasetçilerin siyaset yapmaktan kaynaklı tutukluluklarının hiçbir anlamı olmadığıydı.”
“Arkadaşlarımızın tahliye olması hem demokratik siyasetin ve demokratik çözüm sürecinin bir gereğidir hem de yasanın hukukun gereğidir. Arkadaşlarımız infazlarını bitirdiler.
“Tutuklu olanlar ceza alsa bile devlet borçlu şu an onlara.
“Madem çözüm süreci bir devlet politikası bu mahkemeler bu devletin mahkemesi değil mi? Başka ülkenin mahkemesi mi bunlar? Bunlar çözüm sürecine karşılar mı? Karşılarsa ve buna uygun olarak yasayı çiğniyorsa hakim ve savcılar derhal bunlar hakkında soruşturma açılması lazım.
“Çünkü şu anda Diyarbakır'daki, Silivri'deki hâkimler kanun dışı davranıyorlar. Arkadaşlarımız içerdeyken biz dışarıda hiçbir şey olmamış gibi demokratik siyasetten demokratik çözüm, barış sürecinden falan söz edemeyiz.
“Duruşma olmaksızın da tahliyeler mümkündür. Aralarda da arkadaşlarımızın dosyasının gözden geçirilmesi yasa gereğidir.” (YY)