Hükümetin ilaç reklamları, bazı ilaçların eczaneler dışında da satılabilmesi ve eczacı olmayan kişilerin de eczane açabilmesini sağlayabilecek yasa tasarılarını protesto eden eczacılar eyleme giderek vitrinlerini siyah afişlerle kararttı.
14 Mayıs Eczacılık Günü nedeniyle meslek birliklerinin başlattığı eylemle ilgili açıklama yapan İstanbul Eczacı Odası, Meclis'te bekleyen yasal düzenlemelerin "eczacılık alanını küresel sermayeye daha fazla açacağını" söyledi.
Bugün ve yarın sürecek vitrin karartma eyleminin yanı sıra, oda bugün hastanelerin önünde yaşadıkları sorunları anlatan bildiriler dağıttı.
Eczacılar yarın da saat 10:00'da Tünel'de buluşarak önlükleriyle Taksim'e yürüyecek. İstanbul, Marmara ve Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi dekanları ve sağlık meslek odaları yöneticileri de yürüyüşe destek verecek.
Üç tasarı
Eczacıların karşı çıktığı yasa tasarıları ve karşı çıkma gerekçeleri kısaca şöyle:
- İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Yasa Tasarısı, ilacı eczacıdan ve kamusal güvenceden kopartmayı amaçlamakta. Bu tasarıyla ilaç ve eczacılık alanının kontrolü Sağlık Bakanlığı'ndan alınıp İlaç Kurumu gibi toplumsal sorumluluğu olmayan sözde özerk ve sermayenin etkisi altında bir kuruma devredilmek isteniyor.
- Yine şu sıralar gündemde olan OTC (over the counter-tezgah üstü) ilaçların eczane dışında satılabilmesi ve ilaçta reklam düzenlemesi, İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Yasa Tasarısıyla birlikte ele alındığında, bu gelişmeler birçok ilacın eczane dışına çıkmasına yol açabilecek. Örneğin reklamı çıktıktan birkaç yıl sonra ciddi ölüm riskleri taşıdıkları için toplatılan yüzlerce ilacın varlığı bu gerçeği açıkça ortaya koyuyor. İlaçlar reklamla ve eczane dışında satılamaz.
- 6197 sayılı Eczaneler ve Eczacılar Hakkında Kanun Tasarı Taslakları da şu sıralar Meclis'in gündeminde. Günümüzün ihtiyaçlarına yanıt verecek şekilde eczacılık hizmetini düzenlemesini beklediğimiz yasanın çerçevesi içine, Meclis görüşmeleri sırasında, eczacı olmayan kişilerin de eczane açmasının önünü açabilecek maddeler eklenmesi endişesini taşıyoruz. Özellikle güçlü bazı sermaye gruplarının bu konudaki talep ve ısrarlarının farkındayız. (EÜ)