Candoğan, ÖİB'nin bu manevrasını, zaman kazanma ve bürokratların yargı kararının uygulanmamasından doğacak sorumluluğu siyasilere bırakma girişimi olarak değerlendirdi.
30 günlük sürenin dolmasının ardından yargı kararını uygulamayan ÖİB yetkililerinin suç işlediğini ifade eden Candoğan, TÜPRAŞ'ın devir kararının altında imzası bulunan ÖİB görevlileri hakkında geçen hafta suç duyurusunda bulunduklarını bildirdi.
ÖYK 25 Nisan'daki duruşmayı bekliyor
Candoğan, TÜPRAŞ özelleştirmesiyle ilgili açılan davalara bir araya getirilip esastan görüşüleceği 25 Nisan'daki duruşmaya kadar ÖYK hiçbir şey yapmamayı seçebileceğine dikkat çekerek, "ÖYK'de duruşmanın görüleceği Danıştay 13. Dairesi daha önce yürütmenin durdurulması talebini reddetmişti bunu da reddeder düşüncesi ve 25 Nisan'da ret kararı çıkınca da bir şey yapmamıza gerek kalmayacak gibi bir niyet var" dedi.
AİHM'ye başvurmayı planlıyoruz
"Hükümet sistematik bir şekilde özelleştirmeye ilişkin yargı karalarını uygulamama politikası oluşturdu" diyen Candoğan, bunun hukuk devleti açısından utanç verici bir durum olduğunu,esasa ilişkin kararı beklemeden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurmayı planladıklarını söyledi.
TÜPRAŞ ihalesini kazanan Koç Holding'in geçen cumartesi günü New York'ta Birleşmiş Milletler Küresel İşbirliği Anlaşması'nı imzaladığını hatırlatan Candoğan, "Koç Grubunun bir yandan etik kurallara uyacağım diye anlaşma imzalarken diğer yandan yargı kararını görmezden gelmesi tezat oluşturuyor" dedi.
Candoğan, TÜPRAŞ'ın kamuya dönmesi için sonuna kadar mücadeleyi sürdüreceklerini sözlerine ekledi.
Kamu yararı gözetilmiş!
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB), TÜPRAŞ ihale sonucunun Özelleştirme Yüksek Kurulu'na sunulduğunu ve kuruldan çıkacak karara göre hareket edileceğini duyurdu.
"Yürütmeyi durdurma kararlarının, dava konusu işlem sonucunda ve bu işleme dayalı olarak özel hukuk alanında yaratılmış sonuçları ya da hak ve hükümlülüklerini kendiliğinden ortadan kaldırmayacağı" iddia edilen ÖİB açıklanmasında şöyle denildi:
Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Kamu yararı açısından telafisi güç veya imkansız zararlar doğurabileceği hususları dikkate alınarak, bahse konu yürütmenin durdurulması kararları 4,046 sayılı kanun gereği özelleştirme uygulamaları ile ilgili nihai karar merci konumunda bulunan ve bu anlamda TÜPRAŞ'ın ihale sonuçlarını onaylayan Özelleştirme Yüksek Kurulunun ilgisine ve değerlendirmesine sunulmuş olup kurulun bu konudaki değerlendirmesinin sonucuna göre hareket edilecektir."
Üst Kurul 2 Şubat'ta yürütmeyi durdurmuştu
Petrol-İş Sendikası'nın yürütmeyi durdurma ve iptal istemiyle Danıştay 13. dairesinde açtığı dava, mahkeme tarafından yürütmeyi durdurma açısından reddedilince sendika bu kez de Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'na temyize gitmişti.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, TÜPRAŞ'ın satışıyla ilgili iki dosya için, 2 Şubat'ta yürütmeyi durdurmuştu. Kararın 27 Şubat'ta tebliği sonrasında ÖİB'nin kararı uygulamak için bu tarihten itibaren yasal olarak 30 günlük süresi bulunuyordu. (KÖ/EÖ)