* Çizim: Carlos Latuff.
Deutsche Welle (DW) gazetesinde bugün yayınlanan bir makalede, açlık grevlerinin her geçen gün yayılması konu edildi ve bu durumun "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Kürt sorunu politikası konusundaki endişeleri artırdığına" dikkat çekildi.
Guardian gazetesindeki Constanze Letsch imzalı haberde de Hükümet'in devam eden açlık grevlerine kayıtsız kaldığı ifade edildi.
Uluslararası Af Örgütü de "Açlık grevindeki mahpusların haklarına saygı duyun" başlıklı açıklamasında, Türkiye yetkililerine açlık grevindeki mahpuslara yönelik cezalandırıcı hiçbir tedbirin alınmaması çağrısında bulundu.
"Erdoğan suçlamaktan vazgeçmiyor"
DW'deki Ayhan Şimşek imzalı makalede, 600'den fazla PKK'li ve PJAK'lı mahpusun açlık grevinde olduğuna ve sayının her geçen gün arttığına dikkat çekildi.
"Ancak Başbakan Erdoğan 'şahin politikasını' sürdürmekte ısrar ediyor. Geçen ayki konuşmasında da Almanya, Fransa ve diğer Avrupa ülkelerinin çözüm istemediğini, kendilerine PKK'yle savaşta yardımcı olmadığını, örgüt liderlerine yer sağladığını söyledi."
"Geçen yıl da Almanya'daki vakıfların PKK'yi desteklediğini söylemişti. Tüm bu iddialar Almanya'daki yetkililerce yalanlandı."
Çıkmaza mı giriyor?
Guardian'daki habere göre, son aylarda artan şiddetin yanı sıra "AKP'nin saldırgan tutumu" Kürt meselesini çıkmaza sürüklüyor.
12 Eylül'de 65 hükümlü ve tutuklu tarafından başlatılan ve ülke çapında yaklaşık 690 mahpusun eylemi desteklediğini yazan Guardian, açlık grevindeki mahkûmların dövüldüğü, yalnızlaştırıldığı, B1 vitamini ile tuz ve şekerli su verilmediğine dair haberlere de yer verdi.
Gazete, Başbakan Erdoğan'ın PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüşmelerin yeniden başlayabileceği işaretini verse de açlık grevine kayıtsız kaldığını ve Kürt meselenin tehlikeli bir çıkmaza girdiğine dair endişeler olduğunu belirtti.
Kötü muamele iddiaları soruşturulmalı
Af Örgütü de Türkiye yetkililerinin açlık grevi yapan mahkûmların haklarına saygı duyulmadığı yönündeki haberlerden dolayı endişe duyduklarını açıkladı.
"Açlık grevleri barışçıl bir protesto şeklidir ve Türkiye yetkililerinin, bu yöntemle protesto etme hakkı dahil olmak üzere, mahkûmların ifade özgürlüğü hakkına saygı duyma yükümlülüğü bulunmaktadır."
Af Örgütü, açıklamasında, Silivri ve Şakran cezaevlerinde açlık grevinde olan mahkûmların hücre hapsine konmaları ve Tekirdağ Cezaevi'ndeki gardiyanların, açlık grevine katıldıkları için mahpuslara kötü muamelede bulunduğu konusundaki haberleri de hatırlattı.
Örgüt şu taleplerde bulundu:
"Açlık grevindeki mahkûmlara, nitelikli sağlık görevlilerine yeterli erişim ve ihtiyaç duydukları her türlü tedavi sağlanmalı. Türkiye yetkilileri Silivri, Şakran ve Tekirdağ cezaevlerindeki mahkûmların kötü muamele gördükleri ya da açlık grevine katıldıkları için cezalandırıldıkları iddialarını hızlı, derinlemesine, bağımsız ve etkili bir şekilde soruşturmalı." (AS)