"Evde yaşlı, çocuk, hasta bakımıyla, ev işleriyle ilgilendiği için istihdama katılamayan kadın kriz döneminde erkek işsiz kaldığından açlıkla mücadele etmek için iş aramaya çıkıyor."
Devlet Bakanı Mehmet Şimşek'in "İşsizlik oranı niye artıyor biliyor musunuz? Çünkü kriz dönemlerinde daha çok iş aranıyor. Özellikle kadınlar arasında kriz döneminde işgücüne katılım oranı daha artıyor" tespitini Kadın Emeği ve İstihdamı Girişimi'nden (KEİG) Serap Türe'ye sorduk.
Bakan bahane değil çözüm bulmakla yükümlü
Ancak Türe, bakanın değinmediği gerçeklere de değiniyor:
"İşveren kadını ucuz işgücü olarak görüyor. Kayıt dışı, esnek, güvencesiz çalışma çok yaygın. Kadınlar daha çok bu şartlarda çalıştırılıyor. 6 milyon kayıtlı çalışanın olduğu sektörde bunun sadece yüzde 25'ini kadınlar oluşturuyor. Yani kadınlar ev içinde de dışında da hep çalışıyor. Bakan biraz da bu taraftan baksın."
Şimşek, işsizlik konusunda kötümser olmamak gerektiğini söylediği açıklamasında,iş aramayanları işsizden saymamayı öneriyor; iş aramayanların da "ev kadını olmak, eğitim gibi nedenlerle" bunu yaptığını söylüyor.
Güre "Kadının iş aramamasının nedenleri var ama" dedi ve ekledi:
"Kadın evde ev işleri, hasta, çocuk, yaşlı bakımıyla ilgileniyor. Evden çıkıp iş arama, istihdama katılma şansı yok bu anlamda. Devlet ve işverenler bakım hizmetlerine kadının sırtından almalı. Kriz zamanında daha kritik ihtiyaçlar söz konusu olduğundan evde kim boşsa ona bakım yükü veriliyor. Kriz aşıldığında erkek işe kadın eve dönüyor."
Bir değil, iki bakan
Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu'nun da kendisinden iş isteyen kadınlara "Evdeki işler yetmiyor mu?" cevabını hatırlattığımız Güre şöyle dedi:
"Kadınların evdeki işleri çok ama emeklerinin karşılığı yok. Gelir elde etmiyorlar. Ev işi dışında ev eksenli çalıştıklarında yani çocuk bakıcılığı, el becerileri işleri, fason üretim vs. güvencesiz çalıştırılıyorlar. Yasal düzenleme olmadığından çok az gelir elde ediyorlar. Dolayısıyla kadın emeği ucuzlaştırılarak sömürülmüş oluyor."
Kadın istihdamı
Türkiye Istatistik Kurumu'nun (TÜİK) 2008'de yayımladığı Zaman Kullanımı Anketine göre Türkiye’deki kadınların ortalama günde beş saatlerini bakım hizmetleri ve ev işlerine ayırdıklarını, haftalık 35 saatlik mesaileri için hiçbir karşılık almadıklarını, 20 milyondan fazla yetişkin kadının 12 milyonunun kendilerini tam zamanlı ev kadını olarak tanımladıklarını anımsatıyor, yasada bu soruna yönelik tek önerinin işyerinin kreş açma zorunluluğu konusunda dışarıdan hizmet almasına olanak tanıması olduğunu vurguluyor.
1980 sonrasında ihracata dayalı büyüme istihdam yaratmadı. Tarım dışına çıkarılan iş gücü enformel sektöre kaydı. 2006'da kayıt dışı istihdam oranı yüzde 48. Bu oran kadınlarda yüzde 66, erkeklerde yüzde 42. 2006'da işsizlik oranı yüzde 9,9 ve kadın-erkek arasında fark yok. Tarım dışı işsizlik kadınlarda erkeklere göre oldukça yüksek. Çalışmaya hazır olan ancak iş aramayanlarla bir işte çalışsa bile iş aramaya devam eden eksik istihdamdakiler de hesaba katıldığında kadın işsizliği yüzde 25'e çıkıyor. (EZÖ)