İstanbul Toplumsal Cinsiyet Müzesi’nin yeni sergisi, Savunuculuk Günlüklerimiz, 21 Ocak’ta ziyaretçilerle buluşuyor.
Savunuculuk Günlüklerimiz, 18-25 yaş arasındaki gençlerin kolektif küratörlüğünde hazırlandı. Sergi için gençler, yaşamlarının kalitesini etkileyen sorunlar üzerine düşündüler. Bu sorunları dönüştürmeye yönelik savunuculuk yöntemlerini düşündüler, araştırdılar ve Savunuculuk Günlüklerimiz sergisini hazırladılar.
Sergi, savunuculuğu sanatla buluşturuyor. Hak temelli mücadeleyi paylaşmak için interaktif alanlar da sunuyor.
Serginin altı bölümü ve küratörleri
Savunuculuk Günlüklerimiz sergisi, dünyada ve Türkiye’de olup bitenlerin bireysel deneyimlerle ilişkilendirildiği altı bölümden oluşuyor. Serginin bölümleri ve bu bölümleri hazırlayan küratörler şöyle: Dört Duvarın Dışında (Arzu Anğay ve Aydanur Akkut), Bir Adım – Bin Ses (Eylül Devrim ve Luna Erguvan), Müzikle Direnmek (Deniz Doğan), #DeBeje (Ecenur Alan ve Halide Berçem Özçelik), Dönenlere Dönmeyenlere (İbrahim E. Sarı, İrem Uçar, İrem Yağcı, Sevgi Çevik) ve Beşeri Bir Gezegenin Reddinde (Derin Okur).
Barınmadan doğanın hakkına – Kadın haklarından anadili hakkına
Arzu Anğay ve Aydanur Akkut, Dört Duvarın Dışında başlığı altında, öğrenciler, engelliler, kadın+’lar, LGBTİ+’lar ve göçmenler gibi toplumda dışlanan grupların onurlu barınma hakkını savunuyor. Kendi yaşamlarından yola çıkarak başka hayatlara dokunmayı amaçlıyorlar.
Eylül Devrim ve Luna Erguvan, Bir Adım – Bin Ses adını verdikleri çalışmalarında, 8 Mart ve kadın dergileri tarihi örneğinde, geçmişten bugüne kadın mücadelesini, direnişini ve dayanışmasını yeniden keşfetmeye davet ediyorlar.
Deniz Doğan, Müzikle Direnmek bölümünde, kadın müzisyenlerin cinsiyet kimlikleri ve etnik kökenleri nedeniyle karşılaştıkları ayrımcılığa karşı bireysel ve kolektif direniş hikayelerini örnekliyor ve müzikle verilen mücadeleleri kutluyor.
Ecenur Alan ve Halide Berçem Özçelik, #DeBeje (#HadiAnlat) başlığı altında, anadiller nedeniyle yaşatılan ayrımcılık deneyimlerini sergilerken, anadilin özgürce kullanılmasının önemini vurguluyor ve ziyaretçilerin, kendini anadilde ifade etmenin coşkusunu deneyimlemesini amaçlıyorlar.
İbrahim E. Sarı, İrem Uçar, İrem Yağcı ve Sevgi Çevik’in hazırladığı, Dönenlere Dönmeyenlere bölümü, LGBTİQ+ hareketine bir saygı duruşu niteliğinde. Sergi dört lubunyanın LGBTİQ+ mücadelesindeki deneyimlerini yansıtıyor ve ziyaretçileri yükselen nefrete karşı dayanışmaya davet ediyor.
Derin Okur, Beşeri Bir Gezegenin Reddinde başlığı altında, doğanın insan merkezli yaklaşımlar ile değil, kendine özgü değerleriyle korunması gerektiğini anlatıyor.
Birlikte Daha Güçlü
İstanbul Toplumsal Cinsiyet Müzesi ile İstanbul Bilgi Üniversitesi Çatışma Çözümü Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin ortak çalışması olarak 2024 yılında Haziran ve Kasım ayları arasında, Birlikte Öğreniyoruz – Birlikte Uyguluyoruz isimli geniş kapsamlı bir çalışma yapılmıştı.
Savunuculuk Günlüklerimiz sergisi, bu çalışma sırasında sanal sergi olarak üretildi. Savunuculuk çalışmalarında yaratıcılığın desteklenmesi amacıyla yürütülen Birlikte Öğreniyoruz – Birlikte Uyguluyoruz çalışmasına, açık çağrı ile 8 kentten 12 genç katıldı. Çalışma sırasında aynı zamanda Değişim.
(EMK)