Avrupa Parlamentosu İnsan Hakları Alt Komitesi Başkanı Heidi Hautala, İstanbul'da gerçeleştirilen Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ) Genel Kurulu'na gönderdiği video mesajında "Basın özgürlüğü yasaları yeterince iyi uygulanmıyor. İzlemede yetersizlik olduğu için sivil toplumun rolü önemli. Türkiye'de milliyetçilik hala güçlü olduğu için hak savunucuları da baskı görüyorlar" dedi.
Türkiye Gazeteciler Sendikası'nın (TGS) evsahipliğinde Zeytinburnu Novotel'de gerçekleştirilen etkinliğe mesaj gönderen Hautala, Bağımsız İletişim Ağı'nın (BİA) yayımladığı 2009 Temmuz-Ağustos-Eylül aylarına ait BİA Medya Gözlem Raporu'na atıf yaparak 74'ü gazeteci 190 kişinin hapis veya tazminat istemiyle yargılandığını hatırlattı; isim olarak Eren Keskin ve Rıdvan Kızgın'ı da verdi.
EFJ Başkanı Arne König ve TGS Başkanı Ercan İpekçi'nin açış konuşmalarıyla başlayan " Sendikal Bakışlar: Avrupa'da Gazetecilik ve Basın Özgürlüğü" temalı toplantılara, "Endüstriyel Tehditler, İşgücü İlişkilerindeki Değişim ve Sendikal Bakışlar" başlıklı oturumda, Uluslararası İşçi Sendikaları Konfederasyonu (ITUC) Genel Sekreteri Guy Ryder ile TÜRK-İŞ önceki Genel Sekreteri Mustafa Türkel de konuşma yaptı.
König: Raporlar pek parlak değil
König, "80'lerde ilk kez Türkiye'ye muhabir olarak geldiğimde gazetecilerin durumu dramatikti. Ancak son yıllarda da basın özgürlüğünü raporlarının da çok parlak görünmediğini fark ediyoruz" dedi.
Türmen: Verili sınırlar içinde hareket ederseniz özgürsünüz
AİHM önceki Türkiye yargıcı Rıza Türmen de, "AİHM'in siyasetçilerin hozgörülüğüne dair kararları Türkiye'deki siyasetçilerin tepelerine kalın harflerle asılmalı" şeklinde konuştu.
"Hükümetin tüm muhalefeti susturduğu da söylenemez. Verili sınırlar içerisinde hareket ederseniz özgürsünüz. Ona göre, basın özgürlüğü insanlara bilgi vermektir, hükümeti eleştirmek değil."
Hautala: Baskıların azaltılması için kalkışma gerekir
Hautala, Türkiye'nin AB'nin bir parçası olduğunu ve bu yolculuğu daha iyi anlamak için Elif Şafak ve Orhan Pamuk gibi yazarları okumakta olduğunu söyledi.
"Modern ve şeffaf bir demokrasi açsından Türkiye'de önemli ve canlı tartışmalar var. Bu bizim için toplumdaki garantilerin bir parçasıdır. Türkiye Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi bakımından üzerine düşeni yapmaya çalışıyor ama 301. madde hala yürürlükte. Ancak Türkiye'de konuşma özgürlüğüne karşı baskıların azaltılması için herhangi bir kalkışma görmüyoruz."
EFJ Genel Kurulu'nda, Türkiye ve Avrupa'daki basın özgürlüğünün eksikliği ile Türkiye'de gazetecilerin sendikal haklarını kullanmasında karşılaşılan güçlüklere ilişkin bir önerge de görüşülecek.
Toplantıya Avrupa'daki 26 ülkeden 85 gazeteci delege ve gözlemci katılıyor. Türkiye'den Orhan Erinç, Şükran Soner, Doğan Tılıç ve Sultan Özer, Kıbrıs'tan Hüseyin Yalyalı da katlıyor. König ve Hautala, basın özgürlüğü anlamında Avrupa'nın pek çok ülkesinde sorunların baş gösterdiğini de belirttiler.
Erinç de, AB'nin basın açısından 26 kısıtlayıcı hüküm içeren TCK konusunda şikayet etmek hakkı bulunmadığını, meslek örgütlerinin uyarılarına rağmen AB'nin TCK'yı "reform" olarak nitelendirdiğini hatırlattı. Özer de, Başbakanlık Basın Merkezi'nin akreditasyon yasağıyla ayrımcılık yaptığını vurguladı. (EÖ)