Ege Üniversitesi Sosyal Psikoloji Anabilim Dalı'ndan Prof. Dr. Melek Göregenli, İzmir'de Demokratik Toplum Partisi (DTP) konvoyuna saldırının örgütlü olduğunun açık olduğunu söylüyor. "Orada önceden toplanılmış; konvoyun geleceği biliniyor. Sloganlar çok politik. Bu sıradan, kendiliğinden gelişen bir tepki değil."
Ancak Göregenli, Kürt sorunuyla ilgili gelişmelerin yaşandığı bu süreçte, kendisini asıl kaygılandıranın "sıradan, ortalama" insanların kendilerini bu tür şiddet içeren tepkilere yakın hissetme olasılığı olduğunu söylüyor. Bunu engellemek için bütün siyasi aktörlerin "sakin, gösterişten uzak davranması" gerektiğini, en çok sorumluğun hükümete düştüğünü ifade ediyor:
"Bu tür 'linç davranışları', şiddet içeren saldırıların hem saldıranlar hem de seyirciler tarafından meşrulaştırılması, siyasal iktidarın tavrıyla çok ilgili. Açıkça karşısına çıkmazsa, sıradan insan saldırılara çok daha yakın durabiliyor. Çünkü arkasında, sessiz kalan iktidarı hissediyor.
"Hükümet 'demokratik açılım' dediği süreci siyasi olarak savunur, sahiplenirken, şiddet içeren her türlü tepkiye de açık tavır alması gerek. Yani sokakta da açılımı sahiplenmesi gerek. Hükümet sözcüleri, herkesin birbirine tahammül etmesi gerektiği mesajını sıradan insana vermeliler."
"Umudu kaybetmeden, sakin ve kararlı ilerlemek gerek"
Süreç içinde çok çeşitli tepkilerle karşılaşma olasılığından bahseden Göregenli "Bu olaylardan da korkmamak gerek. Bunca kaybın, 30 yıllık savaşın sonucunda, her şey bu kadar kısa sürede, birden bire güllük gülistanlık olmayacak. Bu tür her vakada, yeniden düşünüp yeniden adım atılmalı; umutsuzluğa kapılmamalı. Kararlı ve sakin ilerlemek gerekiyor" diyor.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) yetkililerinin mensuplarına sokakta şiddet içeren eylemlerden uzak durmaları yönündeki açıklamalarını önemseyen Göregenli, bu açıklamaların devam etmesi gerektiğini de söylüyor. Göregenli, Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) de seçim hesaplarıyla kendine yakın duran, çıkarlarının sınıfsal olarak zedeleneceğini, mekanlarının kontrolünü yitireceğini düşünen kitlenin bu kaygılarına seslenmesinin hata olduğunu da dile getiriyor.
Demokratik Toplum Partisi (DTP) ve Kürtlerin de şiddet içeren tepkilere fırsat vermemek için yapabilecekleri var Göregenli'ye göre. "Kazanmışlık duygusu yaratmamaları gerekiyor. Niyetler böyle olmasa da olmasa da öyle algılanabilir. Buna fırsat vermemek gerekiyor. 'Karşı tarafta' yenilgi duygusunun uyanması, saldırganlaştırabilir. .Sıradan insanın şiddeti meşru görmesine neden olmamak gerekiyor. "
"Her partinin mutabakatı şart değil"
Göregenli bir ayrımcılık ve insan hakları sorunu olarak tanımladığı Kürt sorununun çözümünde bütün partilerin uzlaşmasını aramaya gerek olmadığını da vurguluyor. Kürt sorununun çözümü, bir toplumsal sorunun çözümüdür. Bu bütün politik partilerin mutabakatının beklendiği bir durum değil. İşkenceyi kaldırmak gibi. Herkesin mutabakatı gerekmez. Barışın sağlanması da böyle." (TK)