Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) Yürütme Konseyi Eş Başkanı Cemil Bayık, Kongra-Gel 9. Genel Kurulu’nda yaptığı kapanış konuşmasında hem Suriye’deki duruma hem de çözüm sürecine değindi.
Fırat Haber Ajansı’nın (ANF) haberine göre, Bayık, “Suriye ve Mısır’da yaşanan gelişmeler, nasıl bir siyasal ortamda kongre gerçekleştirdiğimizi ortaya koymaktadır” diye konuştu.
“Mısır ve Suriye’deki gelişmeler, bizden daha doğru bir siyaset izlememizi, daha başarılı mücadele ederek pratikleşmemizi istemektedir.”
“Mısır’da gelişen darbe, iktidarcı sömürücü güçler arasındaki mücadele olup halkların talep ve özlemlerinin dikkate alınmadığının, karşılanmadığının ifadesidir. Bölge halkları bu iktidar mücadelesinden, darbeden daha doğru dersler ve önemli sonuçlar çıkaracaktır. Bu gelişme Türk devletini ve AKP hükümetini daha da zorlayacaktır.”
“Rojava statü kazanmaya başladı”
“Şimdiden görülüyor ki yeni demokratik Suriye’nin inşasında Kürtler önemli bir rol oynayacak ve ilerde bu rol tüm Ortadoğu çapında etkili olacaktır. Kimi çevreler bunu şimdiden dillendirmektedir. Artık Kürtler olmaksızın yeni bir Suriye inşa edilemeyecektir.”
“Bugün Rojava halkımız gerçekleştirdiği devrimle önemli bir atılım yapmış, bir statü kazanmaya başlamıştır. Bugün Güney Kürdistan’da henüz tam istenen düzeyde olmasa da bir statü gelişmiştir.”
“Somut adım bekleniyor”
Bayık, çözüm süreciyle ilgili de şunları söyledi:
“Yeni bir süreç geliştirdik. Bu sürecin gelişmesi için esir askerleri serbest bıraktık, ateşkes ilan ettik, gerillanın kuzeyden çekilmesi kararı aldık ve kalıcı çatışmasızlığı sağladık. Bu temelde Kürt sorununun çözümü, Türkiye ve Ortadoğu’da demokrasinin gelişmesi için gereken siyasi ortamı yarattık.”
“Bu durum Türkiye kamuoyunda çözüm umudunu güçlendirdi. Kürt halkında da sorunun siyasal demokratik çözümüne dönük beklentileri arttırdı.”
“Birçok çevre Türk devleti ve AKP hükümetinden bu yönde somut adımlar atmasını talep etti. Bu talepler karşısında hükümet çok ciddi bir sıkışma yaşadı. Önder Apo, hareketimiz ve halkımız üzerine düşeni yaptı ve birinci aşamayı başarıyla tamamladı.”
“Ancak Türk devleti ve hükümeti üzerine düşeni yapmadı. Atması gereken adımları atmadı, ikinci aşamaya geçmedi. Halen de ciddi somut adımlar atmaya pek istekli değil. Sürece ve ikinci aşamaya basit yaklaşmakta, gevşetmek ve süreci geri çekmek suretiyle süreci kendi kontrolüne geçirmeye çalışmaktadır.”
“Önümüzde seçimler var. Bazı söylemlerle çözüm umudunu diri tutup bu süreci atlatma, seçimlere çatışmasızlık ortamında girme hesabını yapıyor. Bu basit bir hesaptır. Türk devleti ve hükümeti ikinci aşamaya, önderliğe, PKK’ye ve Kürt halkına ciddi yaklaşmalıdır. Şimdiye kadar geliştirilen yaklaşımları doğru ve ciddi görmüyoruz.”
“Eğer Önderliğin koşullarında bir değişim olmazsa, karakol, yol ve baraj yapımları durmazsa, çetelerin sayısının artırılmasından vazgeçilmezse, İmralı’da gerçekleşen mutabakat çerçevesinde adımlar atılmazsa biz, halkımız ve demokrasi güçleri bunları kabul edemeyiz.” (AS)