Türkiye hükümeti, Avrupa Konseyi'nin açıkladığı "Azınlıkların İnsan Hakları" başlıklı raporunda yönelttiği eleştirilere kayıtsız kalarak, Lozan Anlaşması'na göre sadece gayri- Müslümlerin "azınlık" olarak tanındığını söyledi.
AK İnsan Hakları Komiseri Thomas Hammarberg'in haziran sonundaki ziyaretin ardından hazırladığı rapora cevap veren hükümet, tüm yurttaşlara eşit haklar tanındığını, bir grubu "azınlık" olarak tanımlamanın olumsuzluk içerdiğini öne sürdü.
"Hassas bir konu" olan etnik köken üzerine veri tutulmadığını vurgulayan hükümet, bunun özel hayatın gizliliğiyle çelişebileceğini, yurttaşlar arasında "farklılıklar yerine ortaklıkların" öne çıkarıldığını söyledi.
Türkiye'nin raporda yer alan eleştiri ve tespitlere cevapları özetle şöyle:
* Okullarda okutulan andda yer alan "Türk" kelimesi etnik bir vurgu içermiyor.
* Türkiye yurttaşlarının kültürel ve inançla ilgili haklarını yok saymıyor. Kürtçe yayın bunun bir örneği. Dahası, hükümet kültürel hakların genişletilmesi için bir süre yürütüyor.
"Her dilde eğitim verilemez"
* Türkiye'de yüzlerce dil konuşuluyor ve bu dillerin hepsinde eğitim vermek mümkün değil. Bir veya iki dilde eğitim verilmesi diğerleri açısından ayrımcılığa yol açar.
* Türkiye tüm nefret suçlarını şiddetle kınar. Yasal düzenlemeler ve hoşgörü geleneğine rağmen bu tip tekil olaylar yaşanabilmektedir.
* AİHM mahkumiyetlerine atıfta bulunurken, 2001'den bu yana reformlar yapıldığı ve TCK'nın yenilendiği göz önüne alınmalı.
"Okullar kasten değil, Rum kalmadığı için kapandı"
* Anayasanın laik niteliği, Müslüman ya da değil, dini grupların yasal varlık edinmesini engelliyor.
* Rum okullarında eğitim için gelece öğretmenler konusunda uygulanan mütekabiliyet esası Türkiye'yle Yunanistan arasında 1951'de imzalanan anlaşmaya dayanıyor. Fakat Yunanistan Batı Trakya'daki 150 bin Türk azınlık için 35 öğretmen sayısını 16'ya düşürdü.
* Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılabilmesi için çalışmalar sürüyor.
* Yeni Vakıflar Yasası, rapordaki eleştirilerin büyük kısmını geçersiz kılıyor.
* Hükümet, AİHM'in azınlık mülkleriyle ilgili verdiği kararları uyguluyor.
* Gökçeada ve Bozcaada'da yaşayan Rum Ortodoks sayısı 200 ve 20. Adadaki okulların kapatılması öğrenci yokluğundan.
"Göç de, mayınlar da PKK yüzünden"
* Yerinden edilmelerin sebebi terörizmdir. Ekonomik nedenler ve terör nedeniyle gerçekleşen göç arasında ayrım yapmak zor olabilir, dolayısıyla yerinden edilen nüfus tam olarak belirlenemiyor. Köye Dönüş projesi yürütülüyor.
* Kara mayınları ciddi tehlike ama rapor bu mayınların PKK tarafından döşendiğini atlıyor.
* Romanların durumu 2001'deki reformlarla iyileşti. Türkiye, kentsel dönüşüm projelerinin herhangi bir etnik gruba yönelik olduğu iddiasını reddediyor. Bahsedilen Sulukule, yürütülen projenin sadece yüzde 20'sini kapsıyor. Bölge deprem bölgesi.(EÜ)