Bugün kabul edilen Avrupa Birliği (AB) Komisyonu 2013 Türkiye İlerleme Raporu'nda Türkiye'nin en çok eleştiri aldığı konulardan biri ifade özgürlüğü oldu. Türkiye'de yaygın medyanın Gezi direnişine suskunluğunu vurgulayan rapor birçok gazetecinin de bu süreçte işsiz kaldığını belirtiyor.
2013 Türkiye İlerleme Raporu'nda yer alan ifade özgürlüğü eleştirileri şöyle:
Basın özgürlüğü
* Kürt ve Ermeni meselesindeki birçok noktanın bir kısım Türkiye medyasında tabu olmaya devam ediyor. Kürtçe bir nebze normalleşmekle birlikte hala daha onlarca Kürt medyası çalışanının tutuklu, onlarca avukat, öğrenci, yazar ve Kürt sorunu üzerine çalışan gazeteci hakkında soruşturma açıldı.
* Muhalif gazetecilere yönelik soruşturmalar basın özgürlüğünü kısıtlıyor, devlet yetkililerinin açıklamaları ile farklı alanlarda da iş sahibi olan medya sahipleri otosansürü arttırdı. Gezi direnişinde pek çok medya organı protestolara sessiz kalırken, protestolara ilişkin eleştirel yazı yazan ve haber yapanlar işsiz kaldı.
Yargı
* 3. Yargı Paketi ile binlerce yayının üzerindeki yasağın kalktı. 4. Yargı Paketi olumlu olmakla birlikte paketin Avrupa standartlarına uyumlu bir şekilde uygulanmasıyla ifade özgürlüğünün genişleyecektir.
* Öldürülen Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in de yargılandığı "Türklüğe hakaret" maddesi olan TCK 301. Madde hala kaldırılmadı.
* "Toplumun bir kesimi tarafından benimsenmiş dini değerleri aşağılamak" suçuyla piyanist Fazıl Say'ın 10 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Sosyal medya ve internet özgürlüğü
* Binlerce internet sitesine Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından erişiminin engellendi, devlet yetkilileri Gezi direnişi sürecinde pek çok defa sosyal medyanın toplumu tehdit ettiği yönünde açıklamalar yaptı.
* Eylül 2012'de Türkiye'nin Siber Güvenlik Konseyi kuruldu ve Haziran 2013'te kısa dönem stratejik raporu açıklanmakla birlikte hala daha elektronik reklam ve kişisel verilerin korunması konusunda yasaların oluşmadı.
Örgütlenme özgürlüğü
* Terörle Mücadele Kanunu çerçevesinde Van'da faaliyet gösteren on sivil toplum örgütüne kapatma davası açıldığı, KESK ve DİSK üyesi sendikacıların terör örgütü üyesi olma suçlamasıyla yargılandığı belirtildi.
RTÜK
* Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) kararları her ne kadar internet sitesinde yayınlanıyor olsa da kararlardaki genel ahlak ve ailenin korunması maddeleri endişe yaratıyor; bu maddeler yoruma açık derecede belirsiz.
* RTÜK'ün bağımsız konumu, siyasi yapısı sebebiyle tartışmalı. RTÜK bu nedenle endişe kaynağı. (EA)