Yargıtay 3. Ceza Dairesinin, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Adnan Selçuk Mızraklı’ya verdiği 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezasını bozmasının ardından dava bugün yeniden görülmeye başladı.
Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya Mızraklı, tutuklu bulunduğu Edirne F Tipi Cezaevi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden bağlandı.
Avukat Muhsin Bilal, Mehmet Emin Aktar ve Zülal Erdoğan hazır bulunduğu duruşmada, Yargıtay 3. Ceza Dairesinin bozma kararı okundu.
Mahkeme başkanı, Yargıtay'ın bozma kararında ifade ettiği, "tape kayıtları ve dijital materyallerle" inceleme yapıldığına dair ilgili kurumlardan yanıt gelmediğini belirtti.
Savcı, bozma gerekçesinde yer alan eksik hususların giderilmemesi ve müzekkerelere yanıt gelmemesi nedeniyle duruşmanın ertelenmesi ve Mızraklı'nın tutukluluğunun devam etmesini talep etti.
Mahkeme, Mızraklı'nın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 12 Haziran'a bıraktı.
"Kanuna uygun dahi yargılama yapılmıyor"
bianet'e konuşan Mızraklı'nın avukatı Zülal Erdoğan, Mızraklı'nın hukuk kurallarına göre tahliye edilmesi gerektiğini ancak mahkemenin bağımsız davranamadığını söyledi:
"Yargıtay bozma ilamı içinde giderilmesi gereken hususlar vardı, eksiklikler giderilmediği gerekçesiyle tutukluluk halinin devamına karar verildi.
"Dosya içeriğine göre tahliye edilmesi gerekirdi ama hukuka yaslanmayan siyasi saiklerle açılan bir dava. O nedenle tahliye kararı verilmedi. Yargıtay'ın bozma gerekçeleri mahkûmiyet kararını değişmesini sağlayacak nitelikte.
"Suç vasfı değişecek ve belki beraat verilecek bir durumdayken, tutukluluk halinin devamına karar vermek bir başka ihlaline imza atmak demek. Fakat hukuki saiklerle hareket edilmediği için bu karar şaşırtıcı olmadı.
"Hukuki açıdan tutukluluğun devamını gerektirecek hiçbir şey yok. Ama bağımsız düşünen ve bağımsız karar veren bir heyetler yok karşımızda. Bırakın yargılamanın hukuka uygun yapılmasını kanuna uygun dahi yapılmıyor. Yargıtay, bozma kararında yargılamanın kanuna da uygun olmadığını belirtiyor zaten. "
TIKLAYIN-Avukat Erdoğan: Mızraklı'nın Dosyasındaki İtirafçının Yalanı Ortaya Çıktı
TIKLAYIN-Mızraklı'nın Avukatı Erdoğan: Siyasi Çalışmaları Suç Gibi Gösterilmiş
Ne olmuştu?
19 Ağustos 2019'da İçişleri Bakanlığı kararıyla görevinden alınan Adnan Selçuk Mızraklı, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında 21 Ekim 2020'de gözaltına alındı.
Bir gün gözaltında tutulan Mızraklı 22 Ekim 2020'de çıkarıldığı mahkemede H. B.A. isimli bir tanığın beyanları gerekçesiyle 'örgüt üyesi olmak', 'örgüt propagandası yapmak' iddialarıyla tutuklandı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan ve 5 Kasım'da 11 Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede Mızraklı'nın 7 buçuk yıldan 15 yıla kadar hapsi talep edildi.
"İtirafçı beyanları yalan çıkmıştı"
Başsavcılık iddianamede, Mızraklı'nın milletvekili ve belediye başkanı olduğu dönemde katıldığı eylem ve etkinlikleri suç kapsamında değerlendirmiş; HDP tarafından düzenlenen ve basına yansıyan eylemlere katılması suç olarak isnat edilmişti.
Ayrıca iddianamede H.B.A. adlı itirafçının "Diyarbakır'da özel bir hastanede kırsal alandan gece geç saatlerde getirilen 'Hogır' kod isimli kişiyi Mızraklı ameliyat ettikten sonra güvenlik güçlerine teslim etmeden, taburcu edip, serbest kalmasını sağladı" sözlerine yer verilmişti.
Savcının, beyanlarına itibar edilmesi gerektiğini ifade ettiği H.B.A'nın daha sonra hastanede çalışmadığı ortaya çıkmıştı. Savcı, iddianamede yer alan itirafçı H.B.A.'nın ve Selçuk Mızraklı'nın sözü edilen hastanede çalışma tarihlerine ilişkin SGK hizmet kayıt dökümlerini istemişti.
Dökümlerde H.B.A.'nın Mızraklı'nın ameliyatı gerçekleştirdiğini iddia ettiği tarihlerde hastanede çalışmadığı ortaya çıkmıştı.
(RT)