Ankara 3. Sulh Ceza Hâkimliği, Jandarma Genel Komutanlığı'nın 16 Temmuz tarihli yazısı ile bianet.org'un da dahil olduğu 15’i internet sitesi 136 adresin erişiminin engellenmesine karar verilmesi üzerine hukukçu akademisyenlerle konuştuk.
TIKLAYIN - bianet'in Tüm İçeriğine Engelleme Kararı
İnceoğlu: Kurala aykırı
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sibel İnceoğlu: Mahkemenin somut bir içerikle ilgili değil, tümüyle internet sitesine erişimi engelleyen karar vermesi Anayasa ihlali.
Mahkeme anlaşıldığı kadarıyla, somut bir içerikle ilgili değil, tümüyle internet sitesine erişimi engelleyen bir karar vermiş. Oysa Anayasa'da düzenlenen ifade ve basın özgürlükleri gereği bu tür bir haber sitesine tümüyle engel konulamaz.
Ancak belirli somut bir içerik bakımından engel getirilebilir, böyle bir kararın da ifade ve basın özgürlüklerinin gerektirdiği standartlara aykırı olmaması gerekir. Belirli bir içerik engeli için dahi şiddete teşvik, nefret söylemi ya da belirli bir kişiye yönelik sövme gibi unsurların olduğu somut olarak kararda gösterilmelidir.
Oysa karar hiçbir somut haberi değerlendirmemiş, soyut kanun kuralına atıfla yetinmiştir, bu durum sadece ifade ve basın özgürlükleri bakımından değil, yine Anayasanın diğer bir hükmü olan mahkemelerin her türlü kararının gerekçeli olarak yazılması gerektiği yönündeki kurala da aykırıdır."
Köybaşı: Muhalif haber kaynaklarını sessizleştirme girişimi
Bahçeşehir Üniversitesi öğretim üyesi ve Anayasa hukukçusu Yrd. Doç. Dr. Serkan Köybaşı: Öncelikle bunun bir ihlal olduğunu söylemeliyim.
“Mahkeme kararlarının gerekçeli olması bir kuraldır, Anayasal bir kuraldır. Burada bir gerekçenin olmadığını görüyoruz. Ortada sadece bir talep var. Bu talebin neden işleme konulduğuna dair gerekçe yok. Dolayısıyla bu bir mahkeme kararı gibi görünmüyor.
Diğer yandan erişime engelleme konusunda Anayasa Mahkemesi’nin verdiği Miyase İlknur kararı var. Burada erişime engellemenin çeşitli şartları olması gerektiği söyleniyor. Burada bu şartların olmadığını da görüyoruz. AYM’nin kararına da uyulmamış. AYM kararları herkes için bağlayıcıdır.
O yüzden Ankara 3. Sulh Ceza Hakimliği’nin verdiği karar yargıya taşınırsa ve yargı yolları bitirilirse bu engelleme yöntemi AYM tarafından ihlal kararıyla karşılaşacak.
Aynı zamanda bu karar tabii iki ifade özgürlüğüne, basın özgürlüğüne aykırı bir karar. İnsan haklarına aykırı bir karar. Kararı muhalif bütün haber kaynaklarını kurutma ve sessizleştirme girişiminin bir parçası olarak görüyorum.”
Boyunsuz: Gerekçesiz bir sansür kararı
Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Şule Boyunsuz: Bir sitenin tamamına erişim engellemesi konulması orantılı olmayan, ölçüsüz bir uygulama.
Hangi haber için verildiği belirtilmeyen gerekçesiz bir sansür kararı izlenimi veriyor. AYM ve AİHM kararlarına göre basın özgürlüğünü ihlali olduğu açık” diye konuştu.
Kazan: Adliyelerde iktidara bağlı memurlar görev yapıyor
İstanbul Barosu eski başkanlarından Turgut Kazan: Sulh ceza yargıçlıkları artık temel hak ve öz güvencesi olmaktan çıktı, siyasal güce bağlı birer görevli haline geldiler. Bu nedenle kararı tartışmanın bir anlamı yok. Onların kararları hukukla bağı olmayan kararlar artık.
Türkiye'de yargı ve yargıçlar herkesin özgürlüğünün, güvencesi malının, mülkünün, adaletin güvencesi olmaktan çıktı. Zaten yargı, Jandarma Genel Komutanlığı ve bağlı olduğu İçişleri Bakanlığı'nın istediği herhangi bir şeyi yerine getirmekle görevli birer kurum haline geldi. Türkiye bir hukuk devleti olmaktan çıktı. Adliyelerde siyasal iktidara bağlı memurlar görev yapıyor.
Karara şaşırdığımı söyleyemem ama çok üzüldüm."
(HA)