Merkez, Türkiye'nin Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne (ÇHS) taraf olarak, kanunla ihtilafa düşen çocuklar için sadece onlara uygulanabilir yasalar usuller ve makamlar öngöreceğine söz verdiğini hatırlatıyor.
Çocuk Hakları Merkezi Dönem Sekreteri Av. Aşkın Yaşar, eleştiri ve önerilerinin bütün illerin barolarının çocuk hakları komisyonları tarafından da desteklendiğini söylüyor.
Çocuklar cezalandırılmak yerine korunmalı
TCK Tasarısının ceza sorumluluğu yaşını 11'den 12'ye çıkardığını söyleyen Yaşar, bunun yeterli olmadığını, Tasarının "çocuğa suçlu gözüyle baktığını" söylüyor.
Cezalandırmanın çocuğu suçtan koruma özelliğine sahip olmadığını söyleyen Yaşar, "Eğer çocukları ceza adaleti dışında tutmanın onların suçta araç olarak kullanılmasına sebebiyet vereceği düşünülüyorsa, azmettirme gibi eylemlerin ya da çocuklara karşı işlenen suçların cezaları ağırlaştırılmalı" diyor.
Yaşar, ÇHS'nin de öngördüğü "çocuk adalet sisteminin" öncelikle çocuğun adalet sistemi dışında tutulmasını; çocuğun adalet sistemine girdiği durumlarda ise cezalandırıcı adaletten uzak tutularak, koruyucu ve telafi edici adalete öncelik verilmesini gerektiğini belirtiyor.
Tasarı, ÇHS'nin gereklerini reddediyor
Çocuk Hakları Merkezi, TCK Tasarısının, ceza sorumluluğu olmayanları güvenlik tedbirine tabi kılarak, 12 yaşını doldurmuş ancak 15 yaşını doldurmamış olanlar için "fiilin hukuki sonuçlarını algılayamaması veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmemiş olması" kriterini getirerek ve 15 yaşını doldurmuş olanlar için sadece ceza öngörerek, "çocuk adalet sisteminin" tüm gereklerini reddettiğini söylüyor.
TCK'nın çok temel bir kanun olduğunu söyleyen Av. Yaşar "Tasarının çocukların ceza sorumluluğuna yaklaşımı ise çok temel bir hatadır" diyor.
Tüm illerin barolarının çocuk hakları komisyonlarına üye avukatlar, "Tasarının bu hükümlerinin gözden geçirilmesini ve esas olarak bu düzenlemelerin çocuklara özgü bir yasa ile düzenlenmesini" talep ediyorlar.(EÜ/YS)