Marmara Üniversitesi'nde Prof. Dr. Bülent Tanör anısına "Yeni Anayasa Arayışının Anlamı" ismiyle bir panel gerçekleşti. 30 Kasım'daki panel Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği (Üniv-Der) ve Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi tarafından gerçekleştirildi.
Sunuş konuşmasını Üniv-Der Başkanı Prof Dr. Tahsin Yeşildere'nin yaptığı panelde Prof. Dr. Server Tanilli'nin bir yazısını açılışta Marmara Üniversitesi öğretim görevlisi Ayşegül Tansay okudu.
Programın 2. ve 3. bölümlerinde Marmara Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, Maltepe Üniversitesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Fazıl Sağlam, Prof. Dr. Ülkü Azrak, Cenevre Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Andreas Auer, Galatasaray Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Necmi Yüzbaşıoğlu, Grenoble Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Jean Marcou ve Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Yılmaz Aliefendioğlu söz aldı.
"Tanör faşist saldırılara maruz kaldı"
Yeşildere, Tanör'den demokrasi, insan hakları ve özgürlükler alanında çok şey öğrendiğini vurguladı; "Tanör, Atatürk ilke ve devrimlerini yanlış özümseyen anlayışla mücadele etti; bu nedenle baskıcı, faşist saldırılara maruz kaldı" dedi.
Yazısında Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) hazırlattığı anayasa taslağını eleştiren Taneli'yse, AKP'nin anayasa için kurucu meclis oluşturmamasını şimdiki Meclis'i tekeli altına almış olmasına bağladı. Taneli'ye göre AKP ortaya "sivil" değil "helal" anayasa çıkaracak.
Sağlam'sa, AKP'nin anayasa taslağında kadınların statüsünün "korunmaya muhtaç" olarak belirlenmesine, toprak mülkiyeti ve çevre haklarının düzenlenişine itiraz etti; "Yargı yeni düzenemelerle AKP'ye teslim ediliyor" dedi.
"Türkiye'nin deneyimi yeterli"
İsviçre anayasasının değişim sürecinden örnekler veren Auer, anayasa hazırlanırken öncelikle gelecek nesillerin yapmak isteyebileceği değişikliklerin önünün tıkanmaması gerektiğini vurguladı.
Yüzbaşıoğlu, Tanör'ün yeni bir anayasanın hazırlık süreciyle ilgili kaleme almış olduğu bir yazıyı katılımcılarla paylaştı. Tanör yazıda özetle şöyle diyor:
"Sivil olan her zaman demokratik değil. Anayasaları halk değil, uzmanlar yapar."
Anayasayı uzmanlar mı hazırlamalı?
Aliefendioğlu'ysa yargı bağımsızlığının anayasal gereklerini ana olarak yargının taraflar karşısında eşit duruş benimsemesine, yürütme ve yasamadan bağımsız çalışabilmesine bağladı."Ne oldu da şimdi anayasa değişiyor" diyen Azrak, 87'den itibaren 82 Anayasa'sında reformlar yapıldığını, sorunlu olarak kalmış birkaç noktanın da yine reformlarla değişebileceğini söyledi.
Tartışma bölümünde söz alan Kaboğlu'ysa anayasa taslaklarındaki vatandaşlık tanımını eleştirdi, yerel yönetimlerle ilgili yeni düzenlemeler gerektiğini ifade etti. İzleyiciler konuşmacıların anayasanın uzmanlar tarafından hazırlanması ısrarını kabul etmedi.
"Örneğin kadınların olmadığı bir kurulda mı kadın tartışılacak?" (GG)