Valinin yasaklama ve soruşturmalarını 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'na dayandıramayacağını vurgulayan Avukat Eyüboğlu ve sendikacı Hayır 657 sayılı yasanın da kaldırılası gerektiği kanısında.
bianet'in görüşlerine başvurduğu İstanbul barosu avukatlarından Meriç Eyüboğlu ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'ndan (KESK) Hasan Hayır, 657 sayılı yasada sözü edilen "yasağın" "kamu kurumları hakkında bilgi vermek" ile sınırlı olduğunu hatırlatıyor.
Adıyaman'da kamu kuruluşlarında çalışan, mesai saatleri dışında gönüllü olarak günlük gazetelere yazı yazan dokuz gazeteci, Vali Halil Işık'ın uyarıları ve açtırdığı disiplin soruşturmaları yüzünden geçen hafta kalemlerini bırakmak zorunda kalmıştı.
Uygulamanın antidemokratik ve "komik" olduğunu bildiren yerel basın kuruluşları, sendikalar ve siyasi partiler Valiliğin kararını yargıya taşımaya hazırlanıyor.
"Yasak, hukukdışı ve çağdışı bir yaklaşım"
657 Sayılı Kanunun ve bu kanuna zaten uygun olmak zorunda olan Valilik genelgesinin memurların gazetelere yazı yazmasını yasaklamadığını söyleyen avukat Meriç Eyüboğlu, Adıyaman'daki memurlar hakkında disiplin soruşturması veya başkaca bir işlem yapılmasının hukuka aykırı olduğunu açıkladı.
Sendikal faaliyetlerde yer alan kamu çalışanların verdikleri demeçler nedeniyle 90'lı yılların başında 657 Sayılı Kanunla ilgili çok sayıda sorun yaşadıklarını hatırlatan KESK Basın-yayın Sekreteri Hasan Hayır, bu tür sorunlarla daha az karşılaştıklarını belirtiyor ve ekliyor :
"Kamuda saydamlığın, kamu hizmetlerinin şeffaflığının tartışıldığı bir dönemde, böyle yasaklar çağdaş bir yaklaşım olarak görülemez. Bunun aşılması lazım."
657 sayılı Devlet memurları Kanunu'nun "Basına Bilgi veya Demeç Verme" başlıklı 15. maddesine göre, "Devlet Memurları, kamu görevleri hakkında basına, haber ajanslarına veya radyo ve televizyon kurumlarına bilgi veya demeç veremezler. Bu konuda gerekli bilgi ancak bakanın yetkili kılacağı görevli; illerde valiler veya yetkili kılacağı görevli tarafından verilebilir."
Eyüboğlu : Demeç verme yasağı hukuki değil
Yasakla ilgili bianet'in sorularını yanıtlayan hukukçu Eyüboğlu, genelge ve disiplin soruşturmalarıyla gönüllü yazı yazmanın engellenemeyeceğini belirtirken, KESK yetkilisi Hayır, "memurların susturulması anlayışına bir son vermek" gerektiğini söylüyor.
15. maddeyle yasaklananın gazetecilik yapılması, gazetelerde çalışılması olmadığını ifade eden hukukçu Eyüboğlu, yasağın kamu göreviyle ilgili demeç verme ve açıklama yapma ile sınırlı olduğunu söyledi.
Eyüboğlu, "Demeç verme yasağının hukuka uygun olmaması bir yana, tartışma konusuyla da ilgisi yok" dedi.
Hayır : 657 Sayılı Yasa'daki yasaklar kaldırılmalı
KESK yetkilisi Hasan Hayır ise, memurların kendi alanlarıyla ilgili de olsa demeç vermelerine olumlu yaklaşıyor.
"Vatandaşların söz söyleme, fikir beyan etme özgürlüğünün olduğu bir ortamda, kamu çalışanı ve memurlara demeç ve yazı yazma yasağı ilkel bir yaklaşım. 657 Sayılı Yasa artık eskidi. İsteyen vatandaş Bilgi Edinme Hakkı Yasası'ndan faydalanarak kurumlarla ilgili istediği bilgileri alabileceği söyleniyorsa, ne gizleniyor?".
Valilik önce uyardı, şimdi disiplin soruşturma istiyor
Daha önce de kentteki kamu kuruluşlarını "bilgi verme yasağı"nı kapsayan bir genelge ile uyaran Adıyaman Valiliği, Aralık 2005'te gönderdiği yazılarda yasağın uygulanması için yol da gösterdi.
Konunun kamu çalışanları için 657 Sayılı Yasanın 15. maddesine göre, sözleşmeli personelinse "sözleşmelerine gerekli hükmün konularak" ele alınmasını istedi. Bundan sonuç alamayınca da, disiplin soruşturmaları açılmasını istedi.
Uygulamadan kent merkezindeki günlük basında çalışanlardan "Adıyaman'da Bugün" gazetesi yazarları Naif Karabacak ve Tekin Şahin, "Adıyaman'da Olay" gazetesi yazarı ve GAP Gazeteciler Birliği Genel Başkanı Zeynel Abidin Kıymaz, "Yeniyol" gazetesinden Sinan Temer ile İsmail Hakkı Koçak, "Doğuş" gazetesinden İdris Nebi Açıl ve Baki Öztokmak, "Günebakış" gazetesinden Erdal Yılmaz ve Mercan TV'de program yapan Mehmet Avcı' etkileniyor.
Ancak yerel basın yetkilileri Adıyaman'daki ilçelerle birlikte sorunun 27 kişiyi etkileyeceğini söylüyor. Adıyaman'da beş günlük gazete, altı radyo ve iki televizyon yayın yapıyor.
Aynı yazıda hem "Merhaba", hem "Elveda"
Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü'nde işçi statüsünde Personel Şefi olarak görev yapan ve kalemini bırakmak zorunda kalan Naif Karabatak, "Adıyaman'da Bugün" gazetesinde daha önce, genelgeye uymayanların disiplin cezasına çarptırılacağını yazmıştı.
Aynı gazetede yazacağı on gün süreyle anons edilen mizah yazarı Molla Yusuf da, ilk yazısından sonra yazarlık hayatına son vermek zorunda kaldı.
Yusuf, "Merhaba ve Elveda" başlıklı yazısında; "Ortada bir yasak olmamasına rağmen, memlekette eli kalem tutan, ağzı laf yapan insanlarımızın üretmelerinin önüne geçmek, memleket için güzel şeyler yapmalarına engel olmak kime ne kazandırdı, benim gibi susturulacak olanlarla birlikte kimler ne kazanacak doğrusu bende çok merak ediyorum" dedi.
"Bütün okurlarımdan özür diliyorum ama bilinmelidir ki, Adıyaman'ın önünü tıkamaya hiç kimsenin hakkı yoktur."
ABB'den Sönmüş: Hukuk dışı dayatmalara kalkışılmasın
Konuyla ilgili açıklama yapan Anadolu Basın Birliği (ABB) Bölge Başkanı Murat Sönmüş, Adıyaman'da gazetecilik ve köşe yazarlığı yapmanın tamamen bir gönül ilişkisi olduğunu belirterek, "Hiç kimse Adıyaman basınının sahipsiz olduğunu sanmasın," diyerek tepki gösterdi.
"Hukuk dışı dayatmalara kalkışmasın. Meslektaşlarımızın onuruyla oynamaya hiç kimsenin hakkı yoktur. Bunu kanunsuz, komik ve tutarsız gerekçelerle yapmaya kimse yeltenmesin."
Eğitim Bir Sen'den İzci: Anlamsız yasak
Eğitim Bir Sen Şube Başkanı Gaffari İzci ise, "Sorunların çözümüne yönelik eleştiri, öneri ve fikirleri ile Adıyaman'ın geleceğine yön vermeye çalışan arkadaşlarımıza yasak koymak anlamsız. Arkadaşlar içinde, basın ilkelerine aykırı davrananlara hukuki çerçevede işlem yapılabilir. Aksi uygulamaları kabul etmeyiz" diye konuştu.
Adıyaman Demokrasi Platformu da, "Kamu çalışanlarının gazetecilik yapmasının engellenmesi ve basının haber alma özgürlüğünün ortadan kaldırılması, demokrasinin vazgeçilmez unsurlarından düşünce ve ifade özgürlüğünün baskı altına alınmasıdır ve demokrasi ve insan haklarına aykırıdır" dedi.
Tekin : Adıyaman'da bu baskı niye?
Yazarlarına yasak getirilen "Adıyaman'da Bugün" gazetesi sahibi Mahmut Tekin ise "Avrupa Birliği yolunda, memur sendikasını kurup, bu ülkenin bakanları ile bir masada oturarak kendi hak ve hukuklarını aramanın yanında, ülke meselelerini tartışabiliyorsa, işçi meydanlarda; düşünce ve fikir özgürlüğünü savunup, geleceğin Türkiye'si için fikirler üreterek, siyasilerle ve bürokratlara sunabiliyorsa, bütün illerde kamuda görevli yazar ve gazeteci varsa, Adıyaman'da bu baskı niye? Kimse düşünce ve ifade özgürlüğü üzerinde kumar oynamasın!.." diye yazıyor köşesinde.
Tekin, uygulamaya boyun eğmeyeceklerini, gerekirse mahkeme yoluna gideceklerini ve basının haber alma özgürlüğüne ve yazarların özgürce yazmasına konulmak istenen yasağı çeşitli platformlara taşıyacaklarını dile getirdi.
Adıyaman Barosu : Yazmaya hukuki engel yok
Adıyaman Baro Başkanı Av. Nazım Pektaş, Adıyaman'da gazetelerde köşe yazarlığı yapanların kendi kurumları dışında yazmalarının önünde hukuki bir engel olmadığını, işçilerin ise asla bu kapsamda değerlendirilmesinin mümkün olmadığını söyledi.
Doğru Yol Partisi (DYP), Saadet Partisi, Sosyaldemokrat Halk Partisi (SHP), Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) de yazar-memurlara destek verdiklerini açıkladılar. (EÖ/EK)