Hukukçu Fikret İlkiz, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun iletişimin dinlenmesiyle ilgili kararının, dinlemenin ancak kanunla düzenlenebileceğine, dinlemenin yargı kararıyla ve kararın alındığı tarihten itibaren üç ay içinde yerine getirilmesi zorunluluğuna ve avukatların telefonlarının dinlenmemesi gerektiğine işaret etmesi bakımından önemli olduğunu ifade etti.
"Hukuka aykırı dinleyenler hakkında soruşturma açılsın"
Kurul kararını bianet'e değerlendirirken isim belirtmeden Ergenekon Soruşturması ve davasından "ünlü bir soruşturma ve süren dava" diyerek söz eden avukat İlkiz, "Kim bu kurul kararına aykırı hareket etmişse, sorumluları hakkında soruşturma açılmalı. Kişiler yargı teminatına, yargı tarafsızlığına ve bağımsızlığa, soruşturmalarda şüpheliler lehine de hareket edildiğine ancak o zaman inanır" dedi.
Kamuoyunda "ünlü bir soruşturma ve devam eden bir dava"nın temelinin telefon dinlemelerine dayalı olduğuna dair kuşkular bulunduğuna işaret eden İlkiz, soruşturma açılmamasının "bundan böyle benzeri tüm soruşturmaların aynı güvensizlikle karşı karşıya kalmasına" neden olacağını, bunun da "hukuka güven duymamak" anlamına geleceğini vurguladı.
Danıştay Kurulu'dan Bakanlığa: Düzenleme yetkiniz yok!
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Ergenekon Soruşturma ve İddianameleri'ne temel teşkil ettiği gerekçesiyle eleştirilen telefon dinlemeleri konusunda "Telekomünikasyon Yoluyla Yapılan İletişimin Dinlenmesi, Gizli Soruşturmacı ve Teknik Araçlarla İzleme Tedbirlerinin Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin" iptaliyle ilgili davada bu konuyu düzenleme yetkilisinin Ceza Muhakemesi Yasası'nda Adalet Bakanlığı'na verilmediğine karar vermişti.
İstanbul Barosu'nun açtığı davada Adalet Bakanlığı'nın itirazını değerlendiren Kurul, bakanlığın anayasal hak ve hürriyetlerini ilgilendiren bir konuda yönetmelikle düzenleme yetkisi bulunmadığına hükmetmişti.
İlkiz, kararın ortaya çıkardığını ifade ettiği üç sonucu şu şekilde sıraladı:
- - İletişimin dinlenmesi kanunla düzenlenir. Kaldı ki, ceza muhakemesi kanunu bu konuyu düzenlemiştir. Dolayısıyla, yönetmelikle kanun değiştirilmez. Dinleme, takip, iletişimin çözümü gibi konularda kanuna aykırı yönetmelik yapılamaz. Herkes kanuna uygun davranmak zorundadır.
- - İletişimin denetlenmesinde ve dinlenmesiyle ilgili yargı kararı, kararın alındığı tarihten itibaren üç ay içinde yerine getirilmelidir. Kararı aldıktan sonra, istediğiniz tarihte onu uygulama isteği kişilerin güvensiz bir toplumda yaşamasına neden olur, muhaberatlarının istenildiği zaman dinlenebileceği izlenimini yaratır. Bu demokrasiye, temel hak ve özgürlüklere aykırıdır.
- - Özellikle avukatların telefonları asla dinlenmemelidir. Yönetmelikte yazılı olduğu gibi, "suç şüphesi altında bulunmadıkları halde dinlenmesi" gibi bir kavram hukuka aykırıdır. O halde kim dinlenecekse, onun hakkında karar alınır, o uygulanır.
Kurul kararını NTV'ye değerlendiren Polis Akademisi Ceza Adaleti Bölüm Başkanı Prof. Vahit Bıçak da, "Ergenekon davasını önemli ölçüde etkileyecek olan dinlemeye dair delillerin geçerliliği sorgulanabilir" demişti. (EÖ)