* Fotoğraf: Diyarbakır Barosu
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Diyarbakır Barosu, yeni adli yılı Diyarbakır Adliyesi önündeki basın açıklamasıyla açtı.
Bugünün aynı zamanda 1 Eylül Barış Günü olduğunu hatırlatan avukatlar, Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi cinayetinin halen aydınlatılmadığını da hatırlattı:
“Uzun ve eksik bir soruşturma sürecinden sonra her ne kadar dosya bir iddianame ile davaya dönüştürülmüş ise de soruşturmanın ne denli eksik ve manipüle edilerek yürütüldüğü, son celsede alınan tanık ifadeleri ile bir kez daha ortaya çıkmıştır. Yeni adli yılda etkin bir kovuşturma ile faillerin tespiti ve cezalandırılması için Diyarbakır Barosu olarak hukuk mücadelemize devam edeceğiz.”
“Adil yargılama” vurgusu
Basın açıklamasında, savunma makamının, yani avukatların özgür ve etkili olamadığı bir toplumda hiç kimsenin özgürlüğünün garanti altında olamayacağı ifade edildi:
“İnsan haklarını ve hukukun üstünlüğünü savunma ve koruma sorumluluğu olan baroların bu amaçla mesleki, toplumsal ve hukuki sorunlara ilişkin tespit, çalışma ve önerilerinin dikkate alınmadığı bir düzende hukuk güvenliğinden ve bağımsız yargıdan bahsedilemez.
“Baroların insan hakları ihlallerine karşı vermiş olduğu mücadelenin zaman zaman kriminalize edilmesi ve soruşturmalara konu edilmesi, demokratik bir toplumda söz konusu olamaz.
“Son yıllarda ülkede yaşanan gelişmelerle birlikte, hukuk güvenliği kaygı verici boyutlara ulaşmış, yargı bağımsızlığı başta olmak üzere adil yargılanma hakkı gibi hukukun temel ve evrensel kuralları adeta yok sayılmıştır.
“Darbe girişiminden sonra ilan edilen OHAL ile başlayan temel haklar alanındaki sınırlamalar, lekelenmeme hakkı ihlal edilerek yapılan ihraçlar, demokratik kitle örgütlerinin, basın-yayın organlarının ve derneklerin kapatılması, seçilmiş Belediye Başkanlarının görevden alınarak yerlerine kayyım atamalarının yapılması, dokunulmazlıkları kaldırılan milletvekillerinin tutuklanması zaten kırılgan olan demokratik sisteme ve bu sistemin işleyişine ciddi zararlar vermiştir.
“Bütün bu olumsuzluklara rağmen yargıya düşen sorumluluk ise tüm yurttaşların adil şekilde yargılanması; yurttaşlara karşı suç işleyen devlet görevlilerinin de etkili şekilde soruşturularak yargılanmalarını sağlamaktır.
“Diyarbakır Barosu, başta özgürlükler alanına ve demokratik kazanımlara yönelik yapılan bu tür müdahalelere karşı, geçmişten gelen hak temelli mücadele pratiği ile karşı koymaya devam edecektir.” (AS)