"Protestoyu Terör Suçu Saymak: Göstericileri Yargılamak ve Hapsetmek için Terörle Mücadele Yasalarının Keyfi Kullanımı" başlıklı raporu kaleme alan İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) Türkiye araştırmacısı Emma Sincliar-Webb, "Terörle mücadele yasalarının yetişkin göstericiler aleyhine kullanılması Türkiye'de ifade, toplanma ve örgütlenme özgürlüğüne ağır bir darbe indirmekte" diye konuştu.
Cezayir Lokantası'nda düzenlenen toplantı, dün (31 Ekim) İstanbul'da meydana gelen canlı bomba eylemi kınanarak başladı. Daha sonra rapora ilişkin bilgi verildi.
Terör suçuyla ilgili yasaların yüzlerce Kürt göstericiyi silahlı militanmış gibi yargılamak için kullanıldığını, bunun da ifade, örgütlenme ve toplanma özgürlüğünü ihlal anlamına geldiği belirtilen raporda, davalarda yargılanan 26 kişinin toplam 50 davası incelendi.
Sinclair-Webb, "Kürt meselesi söz konusu olduğunda Türkiye'deki mahkemeler, siyasi muhalefeti hemen terörizm diye suçluyor. İfade ve örgütlenme özgürlüğünü kullanma olanağını ortadan kaldırdığınızda silahlı muhalefeti daha çekici hale getirirsiniz" dedi.
2005 tarihli Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) kapsamının geniş tutulmuş olması nedeniyle "sadece PKK'nin katılım çağrısı yaptığı bir gösteride bulunmuş olmanın PKK emriyle hareket etmek sayılacağına hükmettiğine" işaret edilen 70 sayfalık raporda, yasaların keyfi olarak kullanıldığı belirtiliyor.
"Yasaları değiştirin"
"Taş atan çocuklar" konusunda yasalarda değişikliğe gidilebilirken "taş atan büyükler"e ağır cezalar verildiğini belirten Webb, "Zafer işareti yapmak, alkışlamak, PKK lehine slogan atmak, taş atmak ya da lastik yakmak" gibi "PKK adına suç işlemek" suçunu düzenleyen 220/6 maddenin değişmesi için devlet yetkililerine çağrıda bulundu.
"Terörle mücadele amacıyla hazırlandığı açık olan bu yasaların yetişkin göstericiler aleyhine kullanılıyor olması Türkiye'de ifade, toplanma ve örgütlenme özgürlüğüne ağır bir darbe indirmektedir. Türkiye çapında yaklaşık bin 700 parti üyesi parmaklıklar ardında.
Hükümet, reformlara devam ederek yetişkin göstericilerle ilgili yasalarda değişiklik yapmalı ve yasaları Türkiye'nin insan hakları yükümlülüklerine tamamen uygun hale getirmeli. Terörü ya da protestoları durdurmanın yolu taş atan insanları hapse atmak değildir."(BT/EÖ)
*Raporun tam metni için tıklayınız.