İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) araştırmacıları, Güney Osetya bölgesindeki Gürcü köylerinin, Güney Osetyalı milisler tarafından yağmalanışına ve kundaklanılışına tanıklık ettiklerini açıkladı.
Güney Osetyalı milisleri taşıyan kamyonların, Rusya ordusuyla birlikte Güney Osetya'nın başkenti Şinkavili’ye doğru yol aldıkları da HRW tarafından aktarılan bilgiler arasında.
HRW araştırmacıları Kekhvi, Nizhnie Achaveti, Verkhnie Achaveti ve Tamarasheni köylerine yangın devam ederken ulaştıklarını, az sayıdaki yaşlı ve hastalar dışında köylerin neredeyse terk edilmiş olduğunu aktardı.
HRW gözlemcisi Tanya Lokshina “Yakılan Gürcü köylerinde kalanların hayatta kalabilmek için hiçbir şansları yok. Hiçbir yerden koruma ya da yardım alamıyorlar ve gidecek bir yerleri de yok” dedi.
Kundaklama ve yağma
HRW yetkilileri, Nizhnie Achaveti köyünde evindeki yangını yakınlardaki bir dereden taşıdığı iki kova suyla söndürmeye çalışan yaşlı bir adamla konuştu. Adamın iddialarına göre, kendi ailesi de dahil olmak üzere köyde oturan insanların büyük bölümü 8 Ağustos günü başlayan çatışmalar nedeniyle köyü terk etti, ancak kendisi tek geçim kaynağı olan sığırlarına bakmak üzere köyünde kaldı.
11 Ağustos'ta Gürcistan güçlerinin çekilmesinden sonra Güney Osetyalı milisler köye girdi ve yaşlı adamdan birtakım ev eşyalarını zorla almaya çalıştı. Yaşlı adam direndiğindeyse de evini ve köydeki diğer evleri de yakarak oradan ayrıldılar. HRW yetkilileri adamın yiyeceği ve içme suyu olmadığını söylediğini; elleri ve saçları yanmış bir halde, yaşadığı şokun etkisi altında göründüğünü bildirdi. Köyde beş on yaşlı ve hastanın kaldığını söyleyen yaşlı adam, Güney Osetyalı milislerin onların da evlerini yaktığını belirtti.
HRW araştırmacıları, Kekhvi köyünde 18:30 ve 19:30 saatleri arasında ateşe verilen evlerin kendileri köyden geçerken halen yanmakta olduğu bilgisini verdi.
O sırada ağlayıp ağıt yakmakta olan iki yaşlı Gürcü kadınla konuşan HRW yetkilileri, Güney Osetyalı milislerin kadınların evlerinin önünde durarak eve “bir şeyler attıklarını” ve sonrasında evin ateş aldığı duyumunu aldılar. Kadınlar evlerinden hiçbir şey kurtaramadılar, zaten eve girmek de mümkün değildi çünkü HRW yetkililerinin röportajı boyunca evler halen yanmaktaydı. Araştırmacılar "Kadınların hiç parası yoktu ve hayatta kalıp kalmayacakları şüpheli görünüyordu" diye aktardı.
"Gürcüler şikayet etmesin, öldürülmedikleri için sevinsinler"
Nizhnie Achaveti köyünde Osetyalı milislerle karşılaşan HRW araştırmacıları, milislerin boşalttıkları evlerden mobilya, televizyon, ısıtıcı, bavul çarşaf ve halı gibi ev eşyalarını yağmalayıp kamyonlarına yüklediklerini aktardı. Bir Osetyalı, yağmacılarla ilgili olarak araştırmacılara "Tabii ki Gürcülerin mallarını alabilirler, onlar da kendi mallarını Sinkaşvili’de kaybettiler” dedi.
Java kasabasının yerel yönetiminden bir yetkili HRW araştırmacılarına iki Osetyalının yağmacılıktan tutuklandığını açıkladı, ancak bu iki kişinin milislerden olmadığını da ekledi. Ancak o sırada yetkilinin bir meslektaşı araya girerek “Bu onların (Gürcülerin) bize şimdiye kadar yaptıklarından farklı mı? Bu insanlar şikayet etmemeli; öldürülmedikleri için sevinmeliler” dedi.
"Gürcistan askerleri elimizdeki tüm parayı aldı"
HRW gözlemcileri Leningori yöresinden kaçan Güney Osetyalı kadınlarla da konuştu. Tsinachari, Monasteri, Zakroi, Tsubeni ve Tsair köylerinden gelen kadılar, 7-8 Ağustos günlerinde Gürcistan birliklerinin köylerine girdikten sonra çocuk ve yaşlıları da alarak kaçtıklarını söyledi.
Mülteciler Güney Osteyalı milisler tarafından bulunup Java kasabasına getirilene kadar birkaç günü ormanda geçirmişler. Java’da bir gün kalarak geceyi okulda geçiren bu yüz kişilik grup 13 Ağustos'ta otobüslerle Kuzey Osetya’ya taşındı.
Tsinchari’li bir kadın HRW araştırmacılarına şunları söyledi:
“Gürcüler sabah saat iki civarında köyümüze geldi. Bize korkmamamızı, eğer erkekler ateş açmazlarsa kendilerinin de ateş açmayacağını söylediler. Havaya birkaç el ateş ettiler-herhalde bizi korkutmak için. Evlerimize girdiler, kimlik kontrolü yaptılar ve bazılarımızın pasaportlarını ellerinden aldılar. Erkeklerimizi arıyorlardı, ancak onlar milislere katıldıkları için çoktan gitmişlerdi. Silah da arıyorlardı ama silahları erkeklerin aldığını söyledik. Gürcüler köydeyken orada kalamayacağımız için ormana kaçtık. İlk gece hiç durmadan yürüdük."
İki küçük çocuğuyla kaçan Tsair’li bir kadınsa HRW gözlemcilerine kocasının ve erkek kardeşinin milislere katıldığını ve evine gelen Gürcistan askerlerinin elindeki tüm parayı ve kocasının bıraktığı bir tüfeği aldığını söyledi. Gürcülerin, Rus vatandaşlığı bulunan herkesin pasaportlarını aldığını da sözlerine ekledi. (RFG/TK)