Örgütün Uluslararası Adalet Programı'nın yöneticisi Richard Dicker, "Ölüm cezasının uygulanması -hiçbir durumda savunulamaz- özellikle de böylesi adil olmayan bir yargılamadan sonra yanlıştır" dedi ve ekledi: "Yargı kararının Irak'ın ulusal güvenlik danışmanı tarafından duyurulması, Saddam Hüseyin'in yargılanmasına siyasi müdahaleyi gösteriyor."
HRW, temyiz mahkemesinin Yüksek Mahkeme'nin sanıklara ölüm cezası kararını yasal açıdan derinlemesine gözden geçirdikten sonra kararını vermesi gerektiğini de belirtti.
Sözcü: Prosedürü konuşuyoruz
Irak Devlet Başkanı Celal Talabani'nin basın danışmanı Hiwa Osman ölüm cezasının uygulanması için "Bazıları [Talabani'nin] onayına gerek olmadığına inanıyor. Prosedürün nasıl yürütüleceğiyle ilgili mahkemenin görüşünü bekliyoruz" dedi.
Osman bugün (27 Aralık) daha önce yaptığı açıklamada, mahkemenin kararının nihai olduğunu, Talabani'nin onayına gerek olmadığını söylemişti.
Dün, Iraklı yetkililer ölüm cezasının uygulanabilmesi için Talabani'nin ve iki başkan yardımcısının onayına gerek olduğu bilgisini vermişlerdi.
HRW ise, ülkede ölüm cezasının uygulanmasıyla ilgili prosedürlerin Eylül 2006'da değiştirildiğini, ölüm cezasına onay makamının Yüksek Yargı Konseyi olarak belirlendiğini anımsattı; ama "Yüksek Yargı Konseyi'nin bu işlevini yerine getirip getirmediği belli değil" dedi.
Örgüt, Hüseyin'in Enfal davasıyla ilgili yargılamasının da sürdüğünü, ölüm cezasının uygulanmasıyla bu sürecin de sonuçlanmayacağını vurguladı.
Irak'ta temyiz mahkemesinin Duceyl katliamıyla ilgili Saddam Hüseyin'e ve döneminin iki yetkilisine verilen ölüm cezasını onadığı dün duyurulmuştu.
Hüseyin, dönemin istihbarat şefi Barzan El Tekriti ve baş yargıcı Awad Ahmad El Bandar, 1982'de Şiilerin yoğunlukla yaşadığı El Duceyl'de 148 kişinin öldürülmesi ve mülklerinin topluca imha edilmesi nedeniyle ölüm cezasına çarptırılmıştı. Mahkeme dört sanığa 15 yıldan ömür boyu hapse kadar uzanan cezalar vermiş, bir sanığa da savcının talebi üzerine beraat kararı verilmişti. Kararlar temyiz edilmişti.
Hak örgütleri: Ölüm cezası kabul edilemez; Hüseyin adil yargılanmadı
Yüksek Mahkeme'nin kasımda verdiği kararı eleştiren Uluslararası Af Örgütü (UAÖ), İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) ve İnsan Hakları Federasyonu (FIDH), ölüm cezasının hiçbir koşulda kabul edilemeyeceğini duyurmuş, davanın temelde adaletsiz olduğunu, adil yargılamanın gerçekleşmediğini açıklamıştı.
HRW, 100 sayfalık raporunda, yargılamadaki ciddi usul sorunlarını şöyle sıralamıştı:
* Anahtar nitelikteki kanıtlar, sanıkların aklanmasına yarayacak olanlar da dahil olmak üzere, savunmaya önceden sunulmadı.
* Sanıkların temel adil yargılama hakkı olan kendilerine karşı tanıklık yapanlarla yüzleşmesi ihlal edildi.
* Mahkemeye başkanlık eden yargıcın tarafsızlığı zarar gördü.
* Kanıtlardaki önemli boşluklar kovuşturmanın inandırıcılığına zarar verdi; atılan suçların bütün unsurların gerçekleşip gerçekleşmediğine dair kuşku yarattı.:
Yargılama sürecini başından sonuna gözleyen UAÖ adil yargılama hakkının ihlal edildiğini, mahkemenin bağımsızlığının ve tarafsızlığının siyasi müdahalelerle baltalandığını söylemiş, şu noktalara dikkat çekmişti:
* Mahkemenin ilk yargıcı çekilmeye teşvik edildi; yeni yargıcın atanması engellendi.
* Mahkeme, tanıkların ve savunma avukatlarının güvenliğini sağlamak için yeterli önlemleri almadı. Üç kişi dava sürecinde öldürüldü.
* Saddam Hüseyin'in tutuklanmasından sonraki bir yıl boyunca yasal bir temsilciye erişimine izin verilmedi.
* Savunma avukatlarının yargılama boyunca usule ilişkin itirazlarına, mahkeme tarafından yeterli yanıt verilmedi.
FIDH de ölüm cezasının insanlık dışılığını ve kabul edilemeyeceğini anımsatmanın yanı sıra, kararın "daha çok şiddet yaratacağını ve intikam cinayetleri döngüsünü derinleştireceğini" açıklamıştı.
Saddam Hüseyin'le birlikte 7 eski Iraklı yetkilinin yargılandığı Duceyl davasının görülmesine geçen yıl ekim ayında başlandı.
Dava süresince 3 savunma avukatı öldürüldü, iki kez hakim değişti. Hüseyin 12 kez duruşmalardan atıldı ya da duruşmalara girmeyi reddetti.
Savcılığın 52, savunmanın ise 56 görgü tanığı duruşmalarda dinlendi. (TK)