HRW, "Savaştan Bile Kötü: Çeçenistan'da 'Kayıplar' İnsanlığa Karşı Suçtur" başlıklı 57 sayfalık raporda, Avrupa Birliği'nin (AB) İnsan Hakları Komisyonu'nda Çeçenistan konusunu gündeme getirmemesini eleştiriyor ve BM İnsan Hakları Komisyonu'nun Çeçenistan konusunda 2001 yılından beri karar almadığına dikkat çekiyor.
3-5 bin kayıp
İnsan hakları grupları, BM İnsan Hakları Komisyonu'nun dünyadaki en ağır insan hakları sorunları karşısında hareketsiz bırakılmasının, BM'nin insan hakları alanında da saygınlığını ve etkinliğini yitirmesine yol açtığını belirtiyorlar.
Rusya'daki insan hakları grupları, ikinci Çeçenistan savaşının başladığı 1999'dan bu yana ülkede 3 bin ila 5 bin kişinin kaybedildiğini belirtiyor.
Rusya Memorial İnsan Hakları Merkezi, aylık raporlarla kayıplar sorununa dikkat çekmeye çalışıyor. İnsan Hakları İzleme Komitesi'nin Çeçenistan'a yaptığı ziyaret sonucunda hazırlanan rapor, kayıpların Federal Güvenlik Servisi ve Rusya tarafından desteklenen hükümetin Başbakan Yardımcısı Ramzan Kadirov'un kumandası altındaki Çeçen milislerce gözaltına alındıktan sonra kaybedildiğine dair pek çok tanık ifadesine yer veriyor.
Rusya'ya uyarı
Rusya'nın 2,090 kişinin kaybedildiğini kabul ettiğini, ancak hiçbir soruşturmanın bir sonuca ulaşmadığını belirten HRW bu sistematik politikanın insanlığa karşı suç oluşturduğunu söylüyor.
İnsan hakları ihlallerinin insanlığa karşı suç düzeyine gelmesi halinde, siyasi sorumlular da dahil olmak üzere söz konusu eylemlerden sorumlu tutulan kişiler, her ülkenin mahkemelerinde yargılanabiliyor - uluslararası hukukun uygulanabilmesi halinde.
HRW yöneticilerinden Rachel Denber, raporu sunarken BM İnsan Hakları Komisyonu'nun Çeçenistan konusunda güçlü bir karar alarak, Rusya'ya kaybetme politikasının sonuçları olacağı mesajını vermesini istedi.
"1999'da savaşın başlamasından beri binlerce insan, Rusya yetkililerinin bilgisi dahilinde kayboldu. Şimdi tanıklar, pervasız keyfilik ve korku atmosferinin 'savaştan bile kötü' olduğunu söylüyorlar."
Kayıp mı, rehine mi?
Kaybedilenler arasında, Çeçenistan'ın Rus güçleri tarafından öldürülen lideri Aslan Mashadov'un sekiz yakını da var.
Mashadov'un yakınları, en son Aralık 2004'te Ramzan Kadirov'un milisleri tarafından gözaltına alınırken görülmüştü. Rusya insan hakları grupları, Rusya ve Kadirov'un, Mashadov'un yakınlarını rehine olarak tuttuğunu düşünüyor.
Kayıplar konusunda çalışan ünlü insan hakları savunucusu Mahmut Magomadov ise, 20 Ocakta Grozni'de kaçırıldıktan sonra 13 Şubatta serbest bırakılmıştı.
AB'den delegasyon
Bu arada Avrupa Birliği, Çeçenistan'a nisan ayında bir delegasyon göndermeye karar verdi.
Mayıs ayındaki AB-Rusya zirvesine hazırlık niteliğindeki bu çalışmada Çeçenistan'ın yeniden inşasına AB'nin olası katkılarının inceleneceği bildirildi.
AB'nin pazartesi günü verdiği bu karar, Birliğin insan hakları ve Çeçenistan sorunlarını Rusya ile ikili ilişkiler düzeyinde gördüğünü gösteriyor.
Çeçenistan konusundaki AB politikası, "halkın desteklediği, Rusya'nın toprak bütünlüğüne saygı duyan siyasal bir çözüm" formülüyle açıklanıyor.
Fakat Avrupa hükümetlerinin Çeçenistan'da siyasal çözümü destekledikleri konusunda ciddi şüpheler var.
Asker aileleri vize alamayınca
Rusya Federasyonu ve Çeçenistan'daki Moskova yanlısı rejim, Avrupa Konseyi'nin dün Çeçenistan üzerine düzenlediği yuvarlak masa toplantısında Çeçenistan konusunu tartışmayacaklarını, sadece bilgilendirme amacıyla toplantıya katıldıklarını söylemişlerdi.
Ocak ayında Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nin Çeçenistan konulu oturumunda Meclis'in Rusya'ya gerektiği kadar sert bir uyarıda bulunmamasını eleştiren uluslararası Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü, Avrupa Konseyi'nin Rusya'nın uyguladığı politikayı ve insan hakları ihlallerini onaylamış olduğunu ileri sürmüştü.
Parlamenterler Meclisi, Rusya'nın isteklerine uygun olarak , "Rusya'nın toprak bütünlüğünü kabul etmeyen tarafların" yuvarlak masa toplantısına katılmasını reddederek siyasal çözüm kapısını kapatmıştı.
Daha önce Avrupa Parlamentosu'nun daveti üzerine Aslan Mashadov'un temsilcisiyle görüşerek Rusya Federasyonu hükümetine barış çağrısında bulunmak isteyen Rusya Asker Anaları Hareketi temsilcileri, Belçika'nın vize vermemesi nedeniyle Brüksel'e gidememişti. (YB/BA)