Uluslararası Hrant Dink Ödülü'nün dördüncüsü, 15 Eylül Cumartesi akşamı, İstanbul Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda gerçekleştirilen törenle verildi. Ödülü Türkiye'den İsmail Beşikçi, Rusya'dan Uluslararası "Memorial" Topluluğu adına Memorial İnsan Hakları Merkezi Direktörü Alexander Cherkasov aldı.
İsmail Beşikçi, Kürt sorununun toplumsal ve siyasi çözümü için kafa yorduğu, yaşamının uzunca bir bölümünü tehdit altında geçirmesine rağmen sözünü sakınmadığı, toplumun sorunlarıyla yüzleşmesi için araştırmalar yaptığı, mücadele ettiği ve toplumu dönüştürdüğü için ödüle değer görüldü. Bu ödül, şimdiye dek kendisine verilen ödülleri reddeden Beşikçi'nin kabul ettiği ilk ödül.
Gecenin açılışını Zuhal Olcay yaptı. Mert Fırat'ın sunuculuğunu yaptığı törende, açılış konuşmasını, ödül komitesi adına, komite başkanı Ali Bayramoğlu yaptı. 58. doğum gününde, Hrant Dink'in adının ve ödüllerinin, bir kez daha, ayrımcılık ve şiddetten arınmış, özgür, adil ve temiz bir dünya için çalışan, risk alan, ezber bozan kişilerle buluştuğunu dile getiren Bayramoğlu, ödülün kurumsallaşması konusunda özel olarak çalışıldığına ve ödül sahiplerinin açık adaylık süreci ve uluslararası jürinin iki turlu oylaması sonucunda belirlendiğine dikkat çekti.
Açılış konuşmalarının ardından, Majak Toşikyan (Cenk Taşkan) tarafından Hrant Dink için bestelenen, sözleri Bercuhi Berberyan'a ait bir saatlik oratoryodan dört bölüm ilk defa seyirciyle buluştu.
Ödül sahipleri, Ümit Kıvanç'ın hazırladığı filmler eşliğinde açıklandı. Türkiye'den 2012 Uluslararası Hrant Dink Ödülü sahibi İsmail Beşikçi'ye ödülünü, jüri üyeleri Rakel Dink ve Etyen Mahçupyan verdi.
İsmail Beşikçi Yakındoğu üzerine yaptığı konuşmasında 20. yy. in ikinci çeyreğinde Yakındoğu halklarının imha edildiğini söyledi. Bu imhanın İttihat ve Terakki'nin Osmanlı Devleti'ni Türk esasına göre yeniden düzenlemek hedefiyle yapıldığını belirten Beşikçi bu hedef doğrultusunda pürüz olarak görülen Ermenilerin tehcir adi altında imhaya; Rumların sürgüne; Süryaniler ve Kürtlerin Türklüğe ve Alevilerin Müslümanlığa asimilasyonluğa uğradığını belirtti. İttihat ve Terakki'nin Osmanlı ekonomisini millileştirme politikası sonucu Ermeni ve Rumlardan kalan taşınmazların Kürt bölgesindeki ağalara verildiğini vurgulayan Beşikçi; "Ermeni ve Kürt sorunu birbiriyle ilişkilidir. Bu sorunların üstesinden gelmenin yolu inceleme ve araştırmaların sürmesidir. Siyasetçilerin özür dilemesi sorunu çözmez. Toplum ve tarih bilincinin halkların içinde ve halklar arasında gelişmesi sağlanmalı" dedi.
Beşikçi: "Toplum bilimleri baskı altında"
İfade özgürlüğünün çağdaş bir devlet olmanın temel özelliği olduğunun altını çizen Beşikçi, ifade özgürlüğünün kurumsallaşmasının demokrasinin önünde engel olan resmi ideolojiyi yok edeceğini belirtti. Türkiye'de toplum bilimindeki baskıların çok olduğuna dikkat çeken Beşikçi şöyle devam etti: "Behice Boran, Oya Baydar, Pınar Selek, Müge Tuzcuoğlu bu baskıyı yaşayanlardan. Mart 2012'den beri tutuklu bulunan Müge Tuzcuoğlu köyleri yakılıp yıkılan ailelerin çocuklarıyla ilgileniyordu. Onun gibiler devletin hükümetin istemediği konularla ilgilendi. Gerçeklerin araştırılmasına engel olmak, yaşananlar hakkında bilincin oluşmasına engel olmak için baskı altındalar."
Beşikçi, Türkiye'de toplumun dinamiklerini ve taleplerini dikkate almayan yargının bunları dikkate alıp yasaklayıcı değil bu dinamiklerin örgütlenip gelişmesine yardım eden tutumu benimsemesi gerektiğinin altını çizdi.
Tarihten insan hakları ihlallerini öğrenmek
2012 Hrant Dink Ödülü'nün diğer kazanını Uluslararası Memorial Topluluğu adına ödülü Memorial İnsan Hakları Merkezi Direktörü Alexander Cherkasov aldı. Topluluk, özellikle Stalin dönemi uygulamalarıyla ilgili çalışmaları, tarihteki insan hakları ihlallerini ortaya çıkarmak konusundaki katkılarından dolayı ödüle değer görüldü.
Konuşmasında Rusya'da yaşanan insan hakları dikkat çeken Cherkasov konuşmasına şöyle devam etti: "Toplumsal aktivistler ve gazetecilerin şiddet içermeyen faaliyetleri için öldürülmeleri sistematik bir hal aldı. Bu ödül Moskova da 7 Ekim 2007 tarihinde öldürülen gazeteci Anna Politkovskaya'ya; 19 Ocak 2009 tarihinde öldürülen avukat ve gazeteci Stanislav Merkelev'e;15 Temmuz 2009 tarihinde öldürülen Memorial'de çalışan Natalya Estemirovaya'dır."
Rusya'da insan hakları ihlalleri nedeniyle tutuklu bulunan ve bunun için protestolara katılanları temsil ettiğini söyleyen Cherkasov, "Biz kendi tarihimizi ve çağdaş yaşamımızı kitlesel insan haklarının ihlallerinin tarihi ve direnişin tarihi olarak görüyoruz." diyerek tarih üzerinde çalışmanın günümüz insan hakları ihlalini azaltacağının altını çizdi.
Işıklar: Benim Bedenim Benim Kararım
Işıklar bölümünde, Bianet'in "Bu benim kararım" kampanyası, Batı Şeria'daki "Bil'in" adlı Filistin köyünün direnişi, Romanların hakları için çalışan Macaristan'daki Romedia Vakfı, İngiltere'de ırkçılıkla mücadele eden Nefret Değil Ümit" inisiyatifi, Ermenistan'daki LGBTT haklarını savunan "Pink Armenia", şiddet mağduru çocuklarla çalışan Bosna Hersek'ten Masa Mirkovic, insan hakları ticaretiyle mücadele eden Mumbai'den Triveni Acharya, göçmen çocukların topluma entegrasyonu için çalışan Lübnanlı Amerikalı Mark Kabban, sağlık projeleri geliştiren Amerika'dan Dr. Benjamin LaBrot ve Uganda'dan James Kityo ile, Türkiye'den Tutuklu Öğrencilerle Dayanışma İnisiyatifi, LGBTT Aileleri İstanbul Grubu, Yalnız Değilsin Van Kampanyası ve "Dışarıda Deli Dalgalar" inisiyatifi anıldı.
Ödülün bu yılki jürisinde Ahmet Altan, Tim Garton Ash, Emma Bonino, Lydia Cacho, Rakel Dink, Costa Gavras, Nilüfer Göle, Alexander Iskandaryan ve Etyen Mahçupyan yer aldı. Önceki yıllarda Uluslararası Hrant Dink Ödülü'ne Alper Görmüş, Amira Hass, Türkiye Vicdani Ret Hareketi, Baltasar Garzón, Ahmet Altan ve Lydia Cacho layık görülmüştü. (BK/HK)