AN Vokal’in Hrant Dink’e adadığı yeni teklisi “Sareri Hovin Mernem”e kulağımız Lena Chamamyan'ın sesinden aşina. Hasreti, özlemi anlatan bu Ermeni halk şarkısı ne diyor: 'Bir yıldır ki görmemişim, görenin gözüne öleyim.'
"Bir yıldır ki görmemişim, görenin gözüne öleyim" diyor bir Ermeni şarkısı...
Bu parçayı yani "Sareri Hovin Mernem"i Hrant Dink'i anma törenlerinde Lena Chamamyan'ın sesinden dinlemeye alışmıştık. Çok sesli düzenlemelerle dinleyiciyle buluşan AN Vokal, yeni bir yorumla bu sefer sadece insan sesiyle seslendirdi şarkıyı.
Her ay çok sesli özgün düzenlemelerle Anadolu'nun farklı bir yöresine uğruyor AN Vokal.
Topluluğun müzik direktörü Haluk Polat, pandemi döneminde de dinleyicileriyle iletişimi sürdürmek, müziklerini paylaşabilmek için her ay bir şarkı yayınladıklarını anlatıyor.
Âşık Veysel'in "Uzun İnce Bir Yoldayım"ı, Erzurum Türküsü "Bu Tepe Pullu Tepe"yi ve "Yoğurt Koydum Dolaba" isimli Kilis türküsünü paylaştılar dinleyenleriyle.
"Bu şarkıyı anlamak için hissetmek yetiyor"
"Ocak ayında da bir Ermeni halk şarkısı olan 'Sareri Hovin Mernem' ile Hrant Dink'e bir selam göndermek istedik. Bu parçayı Dink'i anma törenlerinde Lena Chamamyan'ın sesinden dinliyorduk, biz de kendi yorumumuz ve sesimizle hayat vermek istedik. Şarkı aslında bir Ermeni ağıtı; ayrılığı, hasreti, özlemi anlatıyor. Sözlerinde 'Bir yıldır ki görmemişim, görenin gözüne öleyim' diyor. Bu şarkının sözlerinin anlamını bilmeden de duygusunu seviyorduk. Zaten bu şarkıyı anlamak için hissetmek yetiyor, dil bilmeye gerek yok. Bu coğrafyada yaşıyorsak, bu kültürün içine doğmuşsak, bu topraklardaki acılara, anılara ve tüm yaşanmışlıklara bir yerlerden tanıklık ettik."
"Kendiliğinden bir derinlik kazandı"
Önceki çalışmalarından farklı olarak sadece insan sesiyle yorumladı AN Vokal "Sareri Hovin Mernem"i. Bu özel bir tercih miydi?
"AN Vokal çalışmalarında çok sesli düzenlemeleri enstrümanlarla seslendiriyor. Sareri Hovin Mernem, duygusu çok kuvvetli bir şarkı; öyle ki, şarkıyı çok sesli hale getirince kendiliğinden bir derinlik kazandı, anlamı perçinlendi. Biz de bu şarkıyı salt insan sesiyle yayınlamanın dinleyici için daha etkileyici olacağını düşündük."
Topluluk, 2019'da kuruldu, "Ama aslında çok daha uzun bir çok sesli vokal serüveninin durağı..." diye anlatıyor Polat AN Vokal'i.
"Bu yolculuğun hikayesi 1990'ların sonuna dayanıyor. O yıllarda Boğaziçi Üniversitesi müzik kulübünde kurduğum Ychorus vokal topluluğu ile başlayan birçok sesli müzik hikâyesinin bugüne yansıması AN Vokal. Anadolu'dan Balkanlar'a ve Ortadoğu'ya uzanan bu coğrafyanın halk şarkılarını çok sesli olarak yorumluyoruz ve dinleyicimizle buluşturuyoruz. Pandemi öncesi Anadolu'nun çeşitli bölgelerinde, Antalya'dan Sinop'a, Ürgüp'e, İstanbul'dan İzmir'e çeşitli şehirlerde sahne alıp müziğimizi dinleyici ile paylaşma imkanı bulduk. Yola çıkış amaçlarımızdan biri de bu aslında; söylediğimiz şarkıları Anadolu'da yaşayan halkla buluşturmak, şarkıların yaşanmışlıklarını dinleyici ile birlikte hissetmek..."
Çok dilli repertuar
Özellikle bu toprakların, Anadolu'da konuşulan dillerin müzikleri yer alıyor repertuarlarında. Haluk Polat, Kürtçe ve Ermenicenin dışında başka dillere de yer açmaya devam edeceklerini anlatıyor:
"Yaşadığımız topraklar binlerce yıl çok çeşitli kültürlere, dillere, dinlere ev sahipliği yapmış. Bu çeşitliliği müziğimizde gururla yansıtıyoruz. Aslında her birimiz, bazen farkında olmasak da burada var olmuş kültürlerden bir parça taşıyoruz. Çok dilli repertuarımızın temelinde, bu farklı kültürlerin uyumuna olan inancımız var. Anadolu'da konuşulan dillere müziğimizde yer açmayı önemsiyoruz. Şimdiye kadar yayınladığımız beş şarkımızda Kürtçe ve Ermenice vardı, önümüzdeki dönemde sunacağımız şarkılarımızda hem tanıdık melodilere yeni anlamlar katmaya, hem de yeni dillere yer açmaya devam edeceğiz."
Vokaller: Birsen Sığınak Didem Çimen Elif Kozan Gonca Karakuş Soya Gülşah Gülebakan Güneş Ertaş Polat İrem Kefeli Ünalan Kerem Demirkaya Nurevşan Kırçiçek (solist) Özgür Akbaba Selim Temiz Seyran Kurtuluş Öztürk Taylan Boyraz
"Sareri Hovin Mernem"in sözleri ve Türkçe çevirisi:
Cumhuriyet gazetesinde kültür-sanat muhabirliği, haber merkezi ve yazı işlerinde editörlük yaptı. Kurum içi iletişim ve sektör dergilerinde çalıştı. Sözlü tarih belgesellerinin yapım aşamalarında görev aldı....
Cumhuriyet gazetesinde kültür-sanat muhabirliği, haber merkezi ve yazı işlerinde editörlük yaptı. Kurum içi iletişim ve sektör dergilerinde çalıştı. Sözlü tarih belgesellerinin yapım aşamalarında görev aldı. Marmara Üniversitesi Gazetecilik Bölümü mezunu. 2019-Haziran 2024 arasında bianet'te editör ve muhabirdi.
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen İstanbul Film Festivali kapsamındaki Köprüde Buluşmalar, 20. yılını kutlamaya hazırlanırken, sinema endüstrisinin gelişimine katkı sağlamak amacıyla yeni bir ödül programı başlatıyor.
Anadolu Efes’in ana destekçisi olduğu program, sektöre yeni adım atan genç yapımcıları desteklemeyi hedefliyor.
Başvuru koşulları
Programa, 18-40 yaş arasında, Türkiye’de ikâmet eden yapımcılar başvurabilecek. Seçilen yapımcıya, Tallinn Film Festivali kapsamında, uluslararası bağlantılar kurma ve sektördeki fırsatlardan yararlanma fırsatı sunulacak. Program, tercihen 1-5 yıl prodüksiyon deneyimi olan genç profesyonellere yönelik.
Bağımsız bir yapımcı olarak, hâlâ büyük bir şirkette ya da sette (junior yapımcı, prodüksiyon asistanı, line producer, yardımcı yönetmen gibi pozisyonlarda) çalışan ama kendi hikâyesini anlatmak ve sesini duyurmak konusunda istekli olan kişiler ya da daha önce sinema sektöründe farklı alanlarda (oyuncu, yönetmen, görüntü yönetmeni vb.) çalışmış; ancak yapımcılığa geçiş yapmak isteyen profesyoneller ve yapımcı-yönetmen ekipleri atölyeye başvuruda bulunabilecek.
Ödül, katılımcılara eğitim, uçak bileti, konaklama ve festival akreditasyonu sağlıyor. Programa başvurular 12-31 Mart 2025 tarihleri arasında kabul edilecek ve kazananlar 17 Nisan’daki 20. Köprüde Buluşmalar Ödül Töreni’nde açıklanacak.
Nuri Bilge Ceylan ve Murat Fıratoğlu, Fotoğraf: SİYAD
Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) tarafından düzenlenen "57. Türkiye Sineması Ödülleri"nin kazananları dün akşam (10 Mart) İstanbul Modern'de düzenlenen törende belli oldu.
Törende; uzun metraj, belgesel, kısa belgesel, kısa film, "Giovanni Scognamillo Fantastik Film Ödülü" ve "Ahmet Uluçay Umut Ödülü" kategorilerinde ödül verildi.
Bu yıl, geçen aralık ayında vefat eden yönetmen ve senarist Şerif Gören ile oyuncu Hale Soygazi, "Onur Ödülü"nün sahibi oldu. Yönetmen Muzaffer Hiçdurmaz ve yapımcı Nida Karabol'a ise "Emek Ödülü" takdim edildi.
Geçen yıl Venedik'te dünya prömiyeri yaptıktan sonra Altın Koza ve Ankara film festivallerinde ödül kazanan "Hemme'nin Öldüğü Günlerden Biri" filmi, "En İyi Film", Murat Fıratoğlu ile "En İyi Yönetmen" ve "En İyi Senaryo" ödüllerini aldı.
"Cahide Sonku En İyi Kadın Oyuncu Performansı" ödülüne "Mukadderat" filmindeki rolüyle Nur Sürer, "En İyi Erkek Oyuncu Performansı" ödülüne "Büyük Kuşatma" filmiyle Alp Öyken, "En İyi Görüntü Yönetmeni" ödülüne "Yurt" filmiyle Florent Herry, "En İyi Müzik" ödülüne "On Saniye" filmiyle Ekin Fil, "En İyi Kurgu" ödülüne "Yurt" filmiyle Ayris Alptekin, "En İyi Sanat Yönetimi" ödülüne de yine "Büyük Kuşatma" filmiyle Natali Yeres değer görüldü.
57. Türkiye Sineması Ödülleri'nde bu sene dijital platformlarda gösterime giren "En İyi Yerli Film" Aslı Özge'nin yönetmenliğini üstlendiği "Faruk", "En İyi Uluslararası Film" ise "Sararmış Yapraklar", "En İyi Belgesel" Berke Baş'ın "Dargeçit", "En İyi Kısa Belgesel" Şirin Bahar Demirel'in "Zarafet ve Şiddet Arasında", "En İyi Kısa Film" Cansu Baydar'ın "Neredeyse Kesinlikle Yanlış" filmi seçildi.
"Giovanni Scognamillo Fantastik Film Ödülü", bu sene "Cenaze" filmine, "Ahmet Uluçay Umut Ödülü" ise "Dilan Hakkında Konuşmalıyız" filmiyle Umut Şilan Oğurlu'ya gitti.
Törene, SİYAD Onursal Başkanı Atilla Dorsay, Nuri Bilge Ceylan, Nurgül Yeşilçay, Pelin Esmer, Ahmet Ümit, Dilan Çiçek Deniz ve Ahsen Eroğlu'nun yanı sıra kültür sanat dünyasından çok sayıda isim katıldı. (TY)