Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin yeniden görülen davanın dokuzuncu celsesinin ilk duruşması bugün (19 Aralık) görülüyor.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklardan Ramazan Akyürek, Şükrü Yıldız ve Mehmet Ali Özkılınç ile tutusuz sanıklardan Reşat Altay ve Erhan Tuncel katıldı.
Tutuklu sanıklardan Yasin Hayal, Özkan Mumcu, Hamdi Egbatan, Osman Gülbel bulundukları cezaevlerinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.
TIKLAYIN - DİNK DAVASINDA RAMAZAN AKYÜREK ÇAPRAZ SORGUDA
TIKLAYIN - RAMAZAN AKYÜREK'İN SAVUNMASI TAMAMLANDI
TIKLAYIN - AKYÜREK: İSTANBUL DİNK'İN ÖLDÜRÜLECEĞİNİ 11 AYDIR BİLİYORDU, KORUMADI
Tahşiye ve MİT TIR'ları davası hakimiydi
Duruşma sonunda mahkeme başkanı Canel Rüzgar, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) kararıyla İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görevlendirildiğini açıkladı.
Hakim Rüzgar, Tahşiye davası, gazeteciler Can Dündar, Erdem Gül ve CHP milletvekili Enes Berberoğlu'nun yargılandığı MİT TIR'ları haberi davasında da mahkeme başkanıydı.
"İstanbul Yasin Hayal'in eylem yapacağını biliyordu"
Duruşmanın öğleden sonraki kısmında Dink'in öldürüleceğine ilişkin istihbarat bilgisi geldiğinde Trabzon İl Emniyet Müdürü, cinayet işlendiğinde de İstihbarat Daire Başkanı olan Ramazan Akyürek'in çapraz sorgusuna devam edildi.
Mahkeme Heyeti (MH): Cinayet sonrası İstanbul'a geldiğinizde, yapılan toplantılar sırasında cinayetin nedeni, kim tarafından işlendiğine yönelik değerlendirme yapıldı mı?
Ramazan Akyürek (RA): Bu sırada zaten Hayal'in konuyla ilgisi olmadığını, kendisinin Trabzon'da olduğunu düşünüyorduk. Hayal'in eylem gerçekleştireceği konusu da İstanbul'un vakıf olmadığı bir bilgi değil. Toplantıda ne olabiliri tartışıldı. Dink'i hedef haline getiren konu mutlaka görüşülmüştür. Ama kimin ne söylediğini hatırlamıyorum. Detaylara girilmedi, basın açıklamadı yapıldı.
Akyürek, İstanbul’a gelmeden önce Ali Fuat Yılmazer’in kendisini arayarak Yasin Hayal’in ismini hatırlatması üzerine, "sanki düğmeye basılmış gibi" bilgileri hatırladığını savunarak, “'İvedi ulaşılması lazım Yasin’e’ dedim. Akyürek de Muhittin Zenit’e ulaştığını, Yasin’le bir ilişkisi olmadığını ifade etti bana” dedi.
Neden Yılmazer İstanbul'a atandı?
Mahkemenin "Ahmet İlhan Güler'in yerine neden Ali Fuat Yılmazer'in getirildiği" sorusu üzerine Akyürek şu cevabı verdi:
"O dönem Cumhuriyet Gazetesi'nin bombalanması, Danıştay eyleminin yapılması nedeniyle Ahmet İlhan Güler'in yorgun olduğunu, bu konulara yeteri kadar ilgisi olmadığını gördüm. Ahmet İlhan Güler'in yerine Ali Fuat Yılmazer'in getirilmesinin Dink cinayeti ile ilişkilendirilmesi bu davanın ana ekseninden çarpıtılma çabasıdır. Yılmazer'in merkezde bu konularla ilgili olması, üst makamlarca tanındığı için ataması yapılmıştır."
Duruşma yarın (20 Aralık) Akyürek'in çapraz sorgusuyla devam edecek.
Ramazan Akyürek hakkında2004’te Trabzon İl Emniyet Müdürü’ydü. 2004’te gerçekleştirilen McDonald’s bombalaması eyleminin faillerinden Erhan Tuncel, Akyürek’in imzasının bulunduğu bir belgeyle polis muhbirliğine alınmıştı. Rahip Santoro’nun öldürülmesi de Akyürek’in Trabzon’da olduğu dönemde gerçekleşti. Dink 2007’de öldürüldüğünde Akyürek İstihbarat Daire Başkanı’ydı. Dink cinayetine ilişkin istihbarata raporları da Akyürek’in Trabzon’da görevde olduğu dönemde hazırlandı. Trabzon ile İstanbul arasındaki istihbarat alışverişi ve bunu için gereken işbirliğinin yapılmamış olduğu için Dink'in avukatları "Sorumluluğu vardır" dedi, yargılanması istendi. Yeniden görülen davanın 3 Aralık 2013 tarihli duruşmasında Tuncel “Cinayet Ramazan Akyürek ve çetesinin işidir” dedi. Ancak yargılanmadı ve sorgulanmadı. 2012’de Emniyet Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığı’na terfi ettirilen Akyürek ancak 17 Aralık yolsuzluk operasyonunun ardından görevden alındı. Akyürek Şubat 2015'te Dink cinayetinde sorumluğu olan kamu görevlileri hakkındaki soruşturma kapsamında tutuklandı. Akyürek hakkında ayrıca “FETÖ/PDY (Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması) soruşturması” kapsamında açılan yasadışı dinleme davasından tutuklama kararı bulunuyor. İstihbarat bilgilerini Cumhuriyet Başsavcılığı, İl Jandarma Komutanlığı ve MİT’e iletmemekle, Yasin Hayal ve üyesi olduğu örgüte operasyon yapmamakla suçlanıyor. Kasten öldürme iddiasıyla TCK’nın 82. maddesi uyarınca ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor. |
(EA)