Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülme ilişkin daha önce yargılanan 11 kişiye yeni bir dava açıldı.
Kamu görevlileri ile Trabzon’daki sivil azmettiriciler arasındaki Adem Sağlar, Ahmet İskender, Ali Fuat Yılmazer, Erhan Tuncel, Ersin Yolcu, Faruk Sarı, Ramazan Akyürek, Tuncay Uzundal, Yahya Öztürk, Yasin Hayal ve Zeynel Abidin Yavuz’a Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, kasten öldürme, silahlı terör örgütü üyeliği (FETÖ), ile ihmali davranışla kasten insan öldürmekten açılan davanın bugün ilk duruşması vardı. Adem Sağlam dosya kapsamında tutuklu bulunuyor.
Hrant Dink cinayeti davasının görüldüğü Çağlayan’daki İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya firari sanıklar Faruk Sarı, Yahya Öztürk katılmadı.
Diğer tüm sanıklar Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bulundukları şehirlerden ya da tutuklu oldukları cezaevlerinden duruşmaya katıldı.
Dink ailesini avukatlar Hülya Deveci ve Emel Ataktürk Sevimli temsil etti. Dink ailesinin avukatlarından, cinayet davasını baştan sona götüren Hakan Bakırcıoğlu 2 Nisan’da yaşamını yitirmişti.
Duruşma başlangıcında Dink ailesi avukatları katılma talebinde bulundu. Ardından da iddianameye karşı savunmalara geçildi.
İlk olarak söz alan Ali Fuat Yılmazer, aktif 17 davası olduğunu belirterek “Bugün savunma yapabilecek durumda değilim” dedi. Diğer davaları ile ilgili çalışması gerektiğini belirten Yılmazer mahkemenin mazereti kabul etmesi üzerine duruşmadan ayrıldı.
Sağlam, 'istihbarat elemanı' nedir bilmiyormuş
Ardından dönemin Trabzon Terörle Mücadele (TEM) Şube’de görevli Komiser Yardımcısı Adem Sağlam savunma yaptı. Ancak Sağlam’ın savunması SEGBİS nedeniyle anlaşılamadı. Avukat Hülya Deveci araya girerek konuşmadan bir şey anlamadıklarını söyledi. Ancak mahkeme başkanı sanıktan devam etmesini istedi.
Sağlam, akademiden mezun olduktan sonra Trabzon istihbaratında çalışmaya başladığını daha sonra TEM’e geçtiğini söyledi. Mesleğe başladıktan altı ay sonra McDonald's patlaması olduğunu ekledi ve şunları söyledi:
2004 Ramazan ayıydı. Bir patlama haberi geldi. Şahsın bir tanesi McDonald's önüne patlayıcı madde bırakmış. Kovalamaca yaşanmış ve şahsı kaybetmişler.
Sonra biz çalışmaya başladık ve şahsı Yasin Hayal olarak tespit ettik. Adreslerden biri Erhan Tuncel’in yaşadığı öğrenci eviydi.
Tuncel, Hayal’in bulunmasıyla ilgili savcılık talimatıyla şubeye çağrıldı, ifadesi alındı. Ama herhangi bir bilgi getirmedi. Patlayıcı eylemini münferit bir eylem olarak değerlendirdik.
Edindiğimiz tüm bilgileri Trabzon istihbaratıyla paylaştık ama onlar bize bilgi vermedi. Erhan Tuncel’le ilk ve tek temasım burada oldu.
Sağlam McDonald's patlamasından sonra Hrant Dink cinayetiyle ilgili konuşmaya başladı. Dink’in faili Ogün Samast’ın ismini ilk defa babasının jandarmaya gitmesiyle öğrendiğini söyledi. Bunun üzerine İstanbul'dan kendilerine yakalama talimatları gelmeye başladığını aktaran Sağlam İstanbul'dan 2 kişilik bir ekip geldiğini ifade etti:
Samast’ı Samsun'da yakaladık ve İstanbul'a sevkini yaptık. Ama süreçte bizim üstümüze müthiş bir iş yükü bindirdiler.
Zaten Hrant Dink cinayetiyle ilgili Trabzon TEM Şubeye hiçbir kurumdan hiçbir bilgi gelmedi. İstihbarat bilgi vermedi. Oyunun dışında tutulduk. Ogün Samast isminin tespitinden sonra Hrant Dink cinayetinin Trabzon'la bağlantılı olduğunu öğrendik. Hrant Dink ismini de ilk kez öldürüldüğünde duydum.
Sağlam, ilk görev yeri istihbarat olmasına rağmen yardımcı istihbarat elemanının ne olduğunu bilmediğini, olaylardan sonra öğrendiğini iddia etti. Dink cinayetinden sonra tayininin çıktığını söyleyen Sağlam “Trabzon'dan ayrıldım. O yıldan sonra Karadeniz’e de gitmedim. Bir daha dosyaya hiç dönüp bakmadım. Şimdi 2023’te döndü ve karşıma çıktı.” dedi.
Savunmasını sonlandıran Sağlam’a mahkeme heyeti sorular sordu. Yasin Hayal’in 2007’de cezaevinden Adem Sağlam’a yazdığı mektuba değinen heyet “Hayal bize sahip çıkmalısınız. Can güvenliğimiz sağlanacak mı, aylık gelir bağlanacak mı gibi sorular yöneltmiş. Burada da sizden abi diye bahsediyor. Ne diyeceksiniz?” dedi.
Sağlam mektuba karşılık suç duyurusunda bulunduğunu söyleyerek “Beni töhmet altında bırakmıştı. Mektupta yazanların hiçbirini yapamam zaten. Yasin’in psikolojisine yoruyorum mektubu” diye karşılık verdi.
Heyet, Sağlam’a istihbarat şubede çalışan ve ilk davanın sanıkları arasında yer alan Özkan Mumcu’yla olan ev arkadaşlığını da sordu.
Sağlam “Kura çekerek bu göreve geldik. Akademiden arkadaşımdı. Memur parasıyla tek başıma ev tutabilecek pozisyonda değildim. Birlikte ev tuttuk. Bir sabah kalktığımda Mumcu takım elbise giymişti. İstihbara geçtikten sonra haberdar oldum. Daha sonra askere gittim. O da evlendi. Bir daha görüşmedik,” diye cevapladı.
Sağlam’ın Iğdır'da da örgüt üyeliği suçlamasıyla bir başka dosyası olduğu öğrenildi.
Hülya Deveci "Karşılaştırılması gereken çok fazla ifade var" diyerek Sağlam’ın bir sonraki celsede de hazır edilmesini talep etti.
Akyürek savunma yapmadı
Ramazan Akyürek, iddianamenin kendisine ulaşmadığını bu nedenle de savunma yapmak için çalışmasını tamamlayamadığını belirterek süre istedi.
Hakim buna karşılık suçlama “2016’da kamu görevlilerinin yargılandığı dosyayla aynı” dedi ve yeni bir delil olmadığını ekledi.
Akyürek “Yeni ifadeler var” diye karşılık verdi. Söze tekrar giren mahkeme hakimi “İfadeler senle ilgili değil, diğer sanıklarla ilgili” dedi.
Ardından Akyürek’in talebini kabul etti.
Hayal: Emniyetten olduklarını biliyordum, güvendim
Akyürek’ten sonra Yasin Hayal savunma yaptı. Hayal sorulara genellikle tek kelimelik cevaplar verdi ve kelimelerini sıklıkla iki ya da üç kez tekrarladı. Ayrıca Hayal’in konuşurkenki tavırları dikkat çekti.
Hayal savunmasında daha önceki yargılamalarda verdiği savunmaların geçerli olduğunu söyledi.
Hakim, Hayal’e Ogün Samast’ın “Erhan Tuncel Yasin Hayal’e, Ali Fuat Yılmazer ve Ramazan Akyürek arkanızda’ şeklindeki iddiasını sordu.
Hayal buna karşılık “Olay öncesinde evinde söyledi. Kim olduklarını sorma gereği duymadım. Çünkü emniyetten olduklarını biliyordum. Güvendim,” dedi.
Hayal, Trabzon TEM Şube Müdürü Yahya Öztürk’le cinayetten sonra şubede görüştüğünü ifade etti.
Tuncel 'zaman aşımı' dedi
Erhan Tuncel savunmasına iddianameyi kabul etmeyerek başladı. Tuncel “FETÖ’yle yan yana getirilemeyeceğimi sokaktaki insanlar bile bilir. FETÖ’yle en aktif mücadele edenlerden birisiyim. FETÖ’nün en mağdur ettiği kişilerden de birisiyim. İddianamenin hiçbir yasal dayanağı yoktur,” dedi.
Tuncel ayrıca suçlamaların zaman aşımına uğradığını söyledi. “İddianameyi hazırlayan savcı uygulamakta zorunlu olduğu yasaları uygulamayarak hakkımda dava açmıştır,” diye ekledi. Lehine olan yasaları sıraladı.
Davanın mükerrer olduğunu söyledi. Davanın düşmesine karar verilmesi istedi.
Ayrıca FETÖ’nün 2013-2014 sonrası ortaya çıktığını belirterek, “Paralel devlet yapılanmasına yardım suçu kabul edilmemelidir. Örgütün varlığı bu tarihte bilinmemektedir,” dedi.
Uzun bir savunma yapan Tuncel 2007'den beri, davalarda kimlerin neler dediğini anlattı.
Uzundal: Evime cinayet için gelmediler
Daha sonra söz hakkı verilen Ersin Yolcu iddianamenin kendisine tebliğ edilmediğini belirterek bir sonraki duruşmada savunma yapmak istedi.
Ayrıca “2007'den beri hem emniyet hem savcılık hem mahkemede verdiğim ifadelerin hepsi doğrudur. 10,5 sene hapis yattım” dedi.
Tuncay Uzundal ise “Hrant Dink cinayetiyle hiçbir ilgim yok. 6 yıldır ceza yatıyorum ben” dedi. Hakim Uzundal’a “Erhan Tuncel’le aynı evde kalmışsın. Erhan Tuncel de Ogün Samastla birlikte senin kaldığın eve gelmiş” diye soru yöneltti.
Uzundal “Aynı mahallede yaşıyoruz. Sırf cinayet için gelmedi bu insanlar. Arkadaş çevresi. Ben FETÖ üyesi değilim” dedi.
Zeynel Abidin Yavuz da savunmasında “Vatan hainliğinden yargılamak ne demek. Suçlu olduğumu kesinlikle kabul etmiyorum” dedi.
Mahkeme Dink avukatlarının katılma talebini kabul etti
Savcının mütalaasının ardından kararını açıklayan mahkeme Dink ailesi avukatlarının katılma talebini ‘kasten öldürme, ihmali davranışla kasten öldürme’ suçları yönünden kabul etti.
‘Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs ile örgüt üyeliği’ yönünden müdahil olamayacaklarına karar verdi. Emniyet Genel Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak 2005’ten beri istihbaratın elde ettiği bilgilerin diğer birimlerle paylaşılmasıyla ilgili yasal düzenleme ve fiili uygulama olup olmadığının sorulmasına hükmetti.
Trabzon İl Emniyet Müdürlüğüne de müzekkere yazılmasına karar veren mahkeme 2005-2006-2007 yıllarında İstihbarat Şube Müdürlüğünün diğer şubelerle bilgi paylaşıp paylaşmadığının sorulmasını istedi.
Mahkeme, Adem Sağlam’ın tutukluluğunun devamına karar vererek bir sonraki duruşma tarihi olarak 20 Eylül 2023 saat 10.30’u belirledi.
Kim kimdir? |
Adem Sağlar: Dönemin Trabzon Emniyet Müdürlüğü, Terörle Mücadele (TEM) Şube Komiser Yardımcısı. Yahya Öztürk: Dönemin Trabzon TEM Şube Müdürü Ahmet İskender: Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin dönemin özel yetkili İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan 19 sanıktan biriydi. 17 Ocak 2012'de çıkan kararda 13 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. Yargıtay’ın bozma kararı sonrası yapılan yeniden yargılamada 1 yıl 10 ay 15 gün hapisle cezalandırıldı. Firariydi. Mart 2022’de Kırgızistan'da yakalandı ve Türkiye’ye getirildi. Hrant Dink cinayeti davasında Ogün Samast’ın kullandığı silahı sakladığı, faile cinayet için borç para verdiği, cep telefonunu cinayet için iletişim aracı olarak kullandırdığı tespit edilmişti. Ali Fuat Yılmazer: Dönemin Emniyet İstihbarat C-5 Şube Müdürüydü. Sonradan İstanbul İstihbarat Şube Müdürü oldu. Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin 2016’da kamu görevlilerine açılan davada yargılandı. Mart 2021’de “başkasını araç olarak kullanmak suretiyle insan öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına ve "resmi belgeyi yok etmek” suçundan da 4 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Erhan Tuncel: 17 Temmuz 2019’da sonuçlanan davada McDonlald's patlamasından 'tasarlayarak ve bomba kullanmak suretiyle kasten adam öldürmeye teşebbüs' suçundan 79 yıl, Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin olarak 'yardım etmek' suçundan 18 yıl, 'silahlı suç örgütüne üye olma' suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Tuncel'in toplam hapis cezası 99 yıl 6 ay. Ersin Yolcu: 17 Temmuz 2019’da sonuçlanan davada 'silahlı suç örgütüne üye olmak' suçundan 1 yıl 10 ay 15 gün hapse çarptırıldı. Faruk Sarı: 26 Mart 2021’de sonuçlanan davada "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi” suçundan 12 yıl 6 ay, "resmi belgeyi yok etmek " suçundan da 3 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı. Ramazan Akyürek: 26 Mart 2021’de sonuçlanan davada “Başkasını araç olarak kullanmak suretiyle adam öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "resmi belgeyi yok etmek” suçundan 5 yıl 7 ay 15 gün, "resmi belgede sahtecilik” suçundan da 7 yıl 6 ay hapisle cezalandırıldı. Tuncay Uzundal: 17 Temmuz 2019’da sonuçlanan davada Hrant Dink'in Ogün Samast tarafından öldürülmesine yardım ettiği gerekçesiyle müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, suç işleme kararlılığı kuvvetlendirme aşamasında kaldığı için cezada indirim uyguladı ve 15 yıl hapis cezası verdi. Silahlı suç örgütüne üye olma suçundan da ayrıca 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası aldı. Yasin Hayal: 17 Temmuz 2019’da sonuçlanan davada “silahlı suç örgütü kurma/yönetme” suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası aldı. Daha önce de Dink cinayetine azmettirmek suçundan müebbet hapis cezası almıştı. Zeynel Abidin Yavuz: 17 Temmuz 2019’da sonuçlanan davada 'öldürmeye yardım etmek' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldı. Ancak mahkeme suçun, suç işleme kararlılığını kuvvetlendirme aşamasında kaldığı için cezada indirim uyguladı ve 12 yıl 6 hapis cezası verdi. Ayrıca aynı davada 'silahlı örgüte üye olmak' suçundan 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezası da aldı. Başka dosyalardan da tutuklu. |
TIKLAYIN - Mahkeme 'Örgüt Var' Dedi, Erhan Tuncel'e 99 Yıl 6 Ay Hapis Cezası Verdi
TIKLAYIN - 37 beraat, 26 mahkumiyet, 4 müebbet, 2 ağırlaştırılmış müebbet
(HA)