İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi, sekiz yıl önce işlendiğinden beri kamu görevlilerin sorumluluğu beş ay öncesine kadar sorgulanmayan gazeteci Hrant Dink cinayetiyle ilgili dört sanığı yargılamaya devam edecek.
19 Ocak 2007 tarihinde işlenen Dink cinayetiyle ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Birimi Savcılığının, son beş ayda yürüttüğü soruşturma kapsamında eski İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, Trabzon istihbarat görevlileri Özkan Mumcu, Muhittin Zenit ve Ercan Demir ihbarlara rağmen cinayeti önlemedikleri gerekçesiyle Ocak ve Şubat aylarında tutuklandılar.
İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi, Yargıtay’ın “Suç örgütüne üyelikten yargılanmalılar” tespitli bozma kararına uyduktan sonra Ogün Samast, Erhan Tuncel, Yasin Hayal ve Ahmet İskender’i yargılamaya yarın (28 Nisan) devam edecek.
Cinayetten mahkum olan ancak “suç örgütüne üyelik”ten yargılanan Samast ve azmettiricilik mahkum olan Hayal cezaevindeyken İskender halen firarda. Duruşmayı Paris Barosu’nda görevli ve Fransa Ermeni Avukatlar Derneği (AFAJA) yetkilileri Alexandre Couyoumdjian ve Gérard Tcholakian da izleyecek.
Bakırcıoğlu: Önce iddianameyi görelim
Son aylarda dört polisin tutuklaması kamuoyunun bir bölümünde “Fethullah Gülen Cemaatine yakın polislere yönelik hükümetin bir operasyonu” olarak algılandıysa da Dink Ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu, bianet’e, şüpheli polisler hakkında düzenlenecek ve kamu makamlarının sorumluluğunu ortaya koyması beklenen iddianame ortaya çıkmadan böyle bir yargıya varmanın erken olacağını açıkladı.
“Cinayet bütünsel sorumlulukla işlendi”
İstanbul Valiliği ve Emniyet Müdürlüğü görevlilerinin Dink için koruma tedbiri almadıklarını, Trabzon Emniyeti ve jandarma görevlilerinin örgüte operasyon yapmadıklarını, İstihbarat Daire Başkanlığı görevlilerinin Dink’e koruma sağlanması ve örgüte operasyon yapma sürecini organize etmediklerini, MİT’in de bu işlemleri yürütmediğini ifade eden Bakırcıoğlu, “Oysa ki bu kurumların tamamı, Dink’e dönük tehdit atmosferinden veya cinayet işleneceğine dönüş somut bilgisine sahiplerdi” dedi.
“Müdahil taraf olarak bütün bu kurumların Dink cinayetinde ciddi sorumluluğu olduğunu 2007 yılında da, beyan ettik. 2015 yılında da beyan etmekteyiz. Cinayet bütünsel sorumlulukla işlenebilecek bir cinayettir”.
İstanbul Savcılığı Mayıs 2014’ten itibaren bu bütünsel sorumluluğa uygun şekilde kamu görevlilerinin önemli bir kısmının şüpheli sıfatıyla ifadesini aldığını hatırlatan Bakırcıoğlu, . hareketsiz kalmak suretiyle ölüme sebebiyet vermekle ilgili Türk Ceza Kanunu’nun 83. Maddesinden dava açılması halinde “bütünsel sorumluluğa uygun bir dava açılmış” olacağını belirtti. “Bu durumda iddianame, politik iç çatışmanın ürünü olmayan bir iddianame olacaktır” dedi.
Mahkeme Agos ve Dink belgelerini bekliyor
23 Ocak’ta görülen bir önceki duruşmada mahkeme, İstanbul Emniyeti ile İstanbul İstihbarat Daire Başkanlığı, Seferberlik Tetkik Kurulu ve Özel Kuvvetler Komutanlığı’ndan Dink ve Agos ile ilgili bilgilerin, bir Özel Kuvvetler subayının MİT Müsteşarı Emre Taner’e hitaben yazdığı ihbar mektubunun istenmesi, Dink’in linç edilme sürecine katılanların belirlenmesi istemini reddetmişti.
Mahkeme, cinayet mahalliyle ilgili CD görüntülerinde görülen kişinin Yasin Hayal’in ağabeyi Osman Hayalolup olmadığının tespiti için TÜBİTAK’tan yanıt bekliyor.
Öz dosyası birleştirilmedi
Diğer yandan, mahkemenin reddettiği, hem Dink ailesi avukatlarının hem de sanık Erhan Tuncel'in talebi olan soruşturmanın derinleştirilmesine yönelik girişimlerini, cinayetten beri açık olan soruşturma kapsamında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı yürütüyor. Kasım 2014’ten bu yana şüpheli sıfatıyla güvenlik kuvvetlerinin 10 kadar yetkilisinin ifadesine başvurdu.
İfadesi alınanlar arasında eski İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, eski Vali Yardımcısı Ergun Güngör, İstanbul Emniyet Müdürlüğü eski İstihbarat Şube Müdürleri Ahmet İlhan Güler ve Ali Fuat Yılmazer de bulunuyor.Başsavcılık, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Aralık 2010’da kesinleşen ve kamu görevlileri hakkında etkin soruşturma yürütülmediğine ilişkin verdiği karardan dört yıl sonra da olsa nihayet harekete geçiyordu.
Çocuk Mahkemesi'nde görülen tetikçi Ogün Samast'ın davasını ana davayla birleştiren İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi, Trabzon Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılamakta olan eski Trabzon Jandarma Komutanı Emekli Albay Ali Öz’ün dosyasının kendi dosyasıyla birleştirilmesine karşı çıkmıştı.
19 Ocak 2007 sabahı görüntüleri nerede?
Agos gazetesi kurucularından, yayın yönetmeni Hrant Dink, yargı tarafından basın davaları üzerinden aşırı milliyetçi gruplara açık hedef yapıldıktan sonra 19 Ocak 2007’de İstanbul Şişli’de, gazete bürosunun önünde, öldürülmüştü.
İstanbul Terörle Mücadele Şubesi’nde cinayet sabahı 12.30’a kadar kaydedilen kimi olay yeri görüntüleri silindiyse de, tetikçi Samast’ın olayın yerinde yalnız olmadığı, cinayeti işleyene kadar en az iki kişi tarafından izlendiği gündeme gelmişti. Trabzon Emniyet ve jandarması, İstanbul Polis ve İstihbaratı ile İstihbarat Daire Başkanlığı görevlileri, Yasin Hayal’in “Ne pahasına olursa olsun Hrant Dink’e yönelik ses getirici bir eylemde bulunacağı”na dair ihbarın değerlendirilmemesi konusunda sorumluluğu bugüne kadar daima birbirine attı (EÖ).