Fotoğraflar ve videolar: Ruken Tuncel-Wouter Massink/bianet
Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink katledildişinin 16. yılında öldürüldüğü Osmanbey'deki Sebat Apartmanı'nın önünde anıldı.
Anmaya Dink'in eşi Rakel Dink, kardeşi ve çocuklarının yanı sıra HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, HDP milletvekilleri Garo Paylan, Sezai Temelli, HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da katıldı.
Hrant'ın Arkadaşları'ndan Bülent Aydın'ın sözleriyle anma programı başladı. Aydın şunları söyledi:
"İnadın, umudun bizimle"
"O gün doğanlar (Hrant dink'in öldürüldüğü 2007'de) bugün buradalar. Senin vicdanında tüm farklıların bir arada bulunabileceğini gördük. Seninleyiz ahparig inadın, umudun cesaretin bizimle...
"Bu davayı yeniden bitirmek istiyorlar. Yine buradan haykıralım 'biz bitti demeden bu dava bitmez.' Hrant'ın arkadaşları için bu meydan aynı zamanda 16 yıldır adaletin meydanı oldu."
Anmaya gelenler alanda sık sık "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz", "Hepimiz hrantız hepimiz Ermeniyiz", "Katilleri koruyan cinayete ortaktır" sloganları attı..
"Çalışmaları ilham kaynağı oluyor"
Aydın'ın konuşmasının ardından Afganistan'da hakim olan cinsiyet ayrımcılığına son vermek için çalışan 14. Uluslararası Hrant Dink ödülünü alan insan hakları aktivisti Shaharzad Akbar'ın mesajı okundu. Mesajı Feride Eralp okudu.
Mesajda şu ifadeler yer alıyor:
"Hrant Dink'i ve onun Adalet mücadelesi mirasını andığımız bu günde sizlerle duygularımı paylaşmaktan büyük onur duyuyorum. Hrant Dink'in hayatı ve çalışmaları dünyanın her yerinden aktivistlere ilham kaynağı oluyor. Onun mirası hayatlara dokunmaya ve Adalet mücadelesini güçlendirmeye, bu mücadeleye enerji vermeye devam ediyor.
Bu önemli vesileyle Afganistan ve İran'daki kadınların zorbalığa, adaletsizliğe ve kadın düşmanlığına karşı verdikleri azimli mücadeleye dikkatinizi çekmek isterim. Ülkem Afganistan'da kadınlar canlı canlı mezara koyulduklarını hissediyorlar. Kadınlar çalışma, eğitim, serbest dolaşım haklarını, parklara ve spor salonlarına gitme haklarını ve son olarak da yardım örgütlerinde çalışma haklarını kaybettiler.
"Taliban'ın zulmüne karşı direniş ateşi yanıyor"
"Afganistan'daki kadınlar bana, Taliban'ın elinden gelse soludukları havayı bile ellerinden alacağını söylüyorlar. Afgan kadınlar bu korkunç adaletsizlikler karşısında hak mücadelelerine devam ediyorlar. Taliban'ın zulmüne karşı direniş ateşini, özgürlüklerini ve yaşamlarını tehlikeye atarak sokaklara dökülen küçük ama güçlü bir grup kadın protestocu yakıyor.
"Taliban'ın cinsiyet ırkçılığına karşı mücadeleyi ayakta tutanlar, bir okul öğretmeninden protestocu ve aktiviste dönüşen ve genç kadınlara destek ve cesaret veren Shamila ya da protestolar esnasında Taiban'ın saldırısına uğradıktan sonra bir dizi ameliyat geçirmek zorunda kalan Munisa gibi kadınlar.
"İnsan hakları için mücadele edelim"
"Dünya sırtını dönmüşken onlar Taliban'ın zulmüyle mücadele ediyorlar. İran'da eşitlik ve özgürlük talep eden kadınlar hapis cezası, işkence ve idamla karşı karşıya kalıyorlar.
"Hrant Dink'in mirasını, dayanışma içerisinde mücadele ederek onurlandıralım. Dünyanın her yerindeki bütün kadınların insan hakları için mücadele edelim. Afganistan ve İran'daki kadınların direniş seslerini duyuralım; dünyanın dikkatini onların cesur mücadelesine ve taleplerine çekelim."
"Özgürlükleri elinden alınan Hrant'ın arkadaşları..."
Ardından Kobani Davasından iki yıldır tutuklu olan ve Kasım ayından tahliye edilen Hrant Dink'in Arkadaşların'dan Bircan Yorulmaz konuştu:
"Son iki yıldır sizlerler beraber olamadım, ama biliyorum ben ve benim gibi o meydanda olamayan tüm arkadaşların sesi o meydanda yankılandı. Özgürlükleri elinden alınan tüm Hrant'ın arkadaşlarıyla Selahattin, Osman, Gültan, Sebahat ile o meydanda olacağız, 'Buradayız ahparig' diyeceğiz."
Yorulmaz ardından Gezi tutuklusu Çiğdem Mater'in mesajını okudu. Mater'in mesajından sonra "Gezi tutsakları onurumuzdur" sloganı atıldı.
Yeniden söz alan Bülent Aydın Tahir Elçi'yi andı ve "Tahir Elçi de tıpkı Hrant gibi bir barış güverciniydi" dedi.
Öldürüldüğü saat olan 15.00'te Hrant Dink'in sesi alanda yükseldi: "Biz Ermenilerin bu topraklarda gözümüz var. Var, çünkü kökümüz burada. Ama merak etmeyin bu toprakları alıp gitmek için değil, bu toprakların gidip dibine girmek için."
16. yılın anma konuşmasını yönetmen Emin Alper yaptı. Alper şunları söyledi:
"16 yıldır arkadaşımız bu kaldırımda yatıyor"
"Yine içimiz buruk, katilleri yaratan karanlığın hiç dağılmadığını hatta karanlığın daha da koyulaştığını görüyoruz. 16 yıldır arkadaşımız bu kaldırımda yatıyor.
"İnsanlığın hikâyesini değiştirmek zorundayız, çünkü biz Hrant'a söz verdik. Sömürüye ayrımcılığa dayanan bu sistemi biz yaratmadık ama bunu değiştirebiliriz.
"Hrant'a verdiğimiz sözü hatırlamak için buradayız. Tarih yazan kalemleri katillerin ellerinden almak için buradayız."
Anma Emin Alper'in konuşmasının ardından "Sarı Gelin" türküsüyle sona erdi.
(RT/AÖ)
