Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Kulübü ile Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Forumu'nun ortaklaşa düzenlediği "Homofobiye ve Transfobiye Karşı Buluşma" etkinlikleri kapsamında bir panel gerçekleştirildi.
Panelde, Sabancı Üniversitesi akademisyenleri Ayşe Gül Altınay, Işık Özel, Nedim Nomer ile Kaos GL aktivistlerinden Ali Erol ile Nevin Öztop birer konuşma yaptı.
Panelin kolaylaştırıcısı, Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Kulübü üyesi Yasemin Belkıs Duru idi. Duru, kadın çalışmalarıyla LGBTT çalışmalarını bir arada yürüten kulüp hakkında bilgi verdi.
Siyaset biliminin toplumsal cinsiyetle ilgisi
Nedim Nomer, siyaset biliminin toplumsal cinsiyetle ilişkisini tartıştı. Nomer'in ilk sorusu; toplumsal cinsiyetin nasıl ve hangi temellerle siyasi ahlak konusu sayılabileceği, toplumsal cinsiyet siyasi ahlakın konusuysa hangi konu başlıklarını kapsayabileceği idi.
Nomer, eldeki haklara rağmen dağılımsal adaletin var olmadığında, toplumsal cinsiyet gruplarının ötekileştirmeye maruz kalabileceklerinin altını çizdi.
Toplumsal cinsiyet gruplarının siyasi aktör olarak ortaya çıkmasını da değerlendiren Nomer, toplumsal hareketlerin bazen bağımsız, bazen de başka hareketlerle eklemlenerek var olabileceğini anlattı; toplumsal cinsiyet hareketlerinin başka toplumsal hareketler tabanına indirgenemezliğini vurguladı.
Nomer'in diğer soruları; toplumsal cinsiyetin neden ortaya çıktığı, nasıl siyasi konu olduğu ve farklı kültürel tabanlarda nasıl yaşandığı üzerineydi.
Ayşe Gül Altınay ve Işık Özel'den "İşte Böyle Güzelim"
Ayşe Gül Altınay ve Işık Özel ise paneli "İşte Böyle Güzelim" Okuma Tiyatrosu ile sürdürdüler. Işık Özel bir transseksüel olan Sinem'in hikayesini okurken, Ayşe Gül Altınay "'Eşcinsel olduğuna emin misin?' diye soruyorlar, sen heteroseksüel olduğuna emin misin?" diyen Yağmur'un hikayesini okudu.
Homofobi kimin sorunu?
Kaos GL aktivistleri, homofobinin diğer fobilerden ayrışması gerektiğini, çünkü gruplar arası bir ayrımcılık ideolojisi olduğunu anlattı.
Ali Erol, homofobinin hemen sonrasındaki süreçleri de anlattı; "homonegativizm"i "homoseksüellere karşı, 'yakınımda bulunma'cı bir duruş" olarak tanımladı. Erol, heteroseksizmi de "bireysel ayrımcılığı sistematikleştiren ve kurumsallaştıran, kurumsal bir ayrımcılık olarak kendisini var eden bir yaklaşım" olarak tanımladı.
Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf'ın "eşcinsellik hastalıktır" sözlerini hatırlatan Kaos GL aktivistleri, Kavaf'ın sözlerinin "düşünce özgürlüğü" çerçevesinde ele alınamayacağını söyledi; homofobinin aşağılayan ve tehlikeli bir tutum olduğunu vurguladı.
Toplantı sonunda "Homofobi kimin sorunudur?" sorusunun olası yanıtarı tartışıldı; heteroseksüellerin de bundan muaf olamayacağın belirtildi. (HÇ/BB)