"Holokost Simgeleri" Sergisi Açıldı: Bir Daha Asla!

Neve Şalom Sinagog'unda Alberto Modiano'nun ''Holokost Simgeleri'' isimli fotoğraf sergisi 23 Ocak'ta izleyiciyle buluştu.

Fotoğraflar Alberto Modiano 2012 senesinde 11 bin kişi ile ''Yaşam Yürüyüşü''ne gittiğinde çekilmiş fotoğraflardan oluşuyor. Sergi, 2013'ten beri yedinci kez sergileniyor. Sergi, 14 Şubat'a kadar ziyaret edilebilir. 

"Yaşam Yürüyüşü" her ne kadar şu anki ismi ile ölümü çağrıştırmıyor olsa da Nazi Döneminde, Aushwitz ile Birkenau arasındaki 4.8 kilometrelik yolu yürümeye zorlanan binlerce Yahudi ölmüştü. O zamanların vahşeti ''Ölüm Yürüyüşü'', şu an özellikle Musevi gençlerin katıldığı, kayıplarını andıkları ''Yaşam Yürüyüşü''ne dönüştü.

Sanatçı Modiano sergiyle ilgili şunları söylüyor:

''Fotoğraflar kendi başlarına güçlü olmakla beraber soykırım simgeleri oldukları için de vahşeti unutturmamak, hafızayı yenilemek adına önemliler. Bu nedenle senelerdir sergileniyor ve sergilenmeye de devam edecek'' ve ekliyor: ''Bir daha asla.''

Ziyaretçiler, Modiano'nun 27 Ocak 1945'te kapatılmış olan ölüm kamplarında çektiği fotoğraflarla ve vahşetle ilgili konuşmasının ardından o dönem kıyıma kurban gitmesi muhtemel binlerce insanın kurtulmasını sağlayan ''Turkish Passport'' isimli filmi izledi.

Sergide yer alan eserlere eşlik eden yazılardan biri şöyle:

Ölüm Yürüyüşü

"Ölüm kamplarından biri olan Aushwitz ile Birkenau arası 4.8 kilometreydi. Kışın sıcaklık -40 dereceye kadar düşüyordu. 17 Ocak 1945 tarihinden sonra, 60.000 Yahudi ''Ölüm Yürüyüşü''ne zorlanmıştır ve 15.000'i ölmüştür.

Ölüm merkezlerinden ilki 1941'in Aralık'ında Chelmino'da açıldı. Naziler sadece Yahudileri değil, binlerce çingene, eşcinsel, engelli siviller, esirler ve siyasi muhalifler de katletti. Önleyici güvenlik önlemleri kapsamında ''istenmeyen'' ya da ''tehlikeli'' çocuk gruplarının da öldürülmesi desteklendi. Çocuklar ''işe yaramaz yiyiciler'' olarak anılıyorlardı. Yine Çingene çocuklar, çocuk esirgeme kurumundaki fiziksel ve zihinsel engelli Alman çocukları, Polonyalı çocuklar ve işgal edilen Sovyet Birliği'nde yaşayan çocuklar da katledildi. Çalışmaya zorlayabilecekleri için 13-18 yaş arasındaki çocukların sağ kalma olasılığı daha yüksekti. Toplu mezarlara konulacak ilk kurbanlar olarak çocuklar seçilirdi."

(MD)