Hollanda ordusu mensupları ülke tarihinde ilk kez Amsterdam'da her yıl düzenlenen Eşcinsel Onur Günü'ne katıldı. Bu yıl "Konuş" sloganıyla gerçekleştirilen etkinliğe üniformalarıyla katılan kadın ve erkek askerler, Amsterdam'ın tarihi kanallarında seyreden bir tekne üzerinden etkinliğe katılan kalabalığı selamladı. Yürüyüşe katılanlar arasında generaller ve kıdemli askerler de vardı.
Türkiye'de ordunun eşcinsellere bakışı biliniyor. "Psikoseksüel davranış bozukluğu" olarak nitelendirilen eşcinsel yönelimi ordu kendi içinde istemiyor.
LGBTT hareketinden aktivistlere, Hollanda'daki yürüyüşe askerlerin katılmasını nasıl yorumladıklarını sorduk.
"İnsan hakları illüzyonunun bir parçası"
Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneği'nden Kemal Ördek, "Eşcinsel erkeklerin dünyanın çeşitli yerlerinde ülkelerin ordularında, heteroseksüel erkekler gibi hizmet edebilmesine yönelik tartışmalar uzun süredir gündemde. Özellikle LGBT hareket içerisinden, eşcinsel erkeklerin de orduda görev alabilmesi gerektiğine yönelik sesler yükseliyor" dedi.
"Ordular, insan öğütme merkezleridir. Özellikle Türkiye'de eşcinsel erkeklerin ve trans kadınların zorunlu askerlikten muaf tutulabilmeleri için tabi tutuldukları psikiyatrik/psikolojik testler ve başka onur kırıcı muameleler, Türkiye özelinde militarist kurumların cinsel 'azınlık' olarak kabul edilen LGBT'ler için ne anlama geldiğini gösteriyor."
"Dolayısıyla LGBT bireylerin egemen her türlü dinamiğe karşı dururken, insanlığa karşı gerçekleştirilmiş her suçta başrolü oynayan, silahın sistemli şekilde sahibi olan ordularda yer almak istemesi, en başta eşitlik temelinde anlaşılır gibi görünse de, aslında içinde bulunulan 'insan hakları' illüzyonunun bir parçası olmaktan öteye gitmemektedir; ancak bu tablo, dünyanın çeşitli yerlerinde, Hollanda ordusunun da katkılarıyla işgal altında olan toprakların yerlileri açısından pek de böyle değildir."
"Bir kimlik olarak eşcinselliğin içinin boşaltılması"
Kaos GL Homofobi Karşıtı Buluşma Antimilitarizm Paneli Koordinasyonu'nda Atalay Göçer ise, "LGBTT onur yürüyüşünde askerlerin ve polislerin yürümesi bir kimlik olarak eşcinselliğin aslında nasıl da içinin boşaltıldığıyla ilgili" dedi.
"Afganistan'a ya da Irak ve İran'a karşı homonasyonalizmin beslenmesi de bununla ilgili. Oralarda eşcinseller öldürülüyor, deniyor ve böylece savaş meşrulaştırılıyor. Sanki kendi ülkelerinde hiç homofobi yokmuş gibi homofobi üzerinden bir milliyetçilik ve militarizm yaratılıyor."
"Türkiye de profesyonel orduya geçmek üzere. Gerçi bu ne zaman olur bilinmez, ama burada eşcinsel askerlerin onur yürüyüşünde yürümesi pek de mümkün görünmüyor. Burada yürütülen kimlik politikası, batıdakinden farklı olarak kurumsal yapıların da dönüştürülmesini hedefliyor." (GY/ŞA)