Yıldız Teknik Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Araştırma Görevlisi Dr. Ece Öztan'la evde doğumun çok yaygın olduğu Hollanda'daki sistemi, ebelerin Hollanda'da nasıl algılandığını, Türkiye'deki konumlarını ve sorunlarını konuştuk.
Öztan ebelik kurumunun gelişmesinde kadın hareketiyle arasındaki bağa değindi, ebeliğin sadece doğum anıyla sınırlı olmadığını söyledi.
Hollanda'da doğum süreci nasıl algılanıyor?
Ev doğumları çok yaygın Hollanda'da. Her üç kadının biri evde doğum yapıyor. Doğum süreci çok medikal bir süreç değil. Doğal, az medikalleşmiş, bir hastalık olarak kodlanmayan, daha insani kadın dostu bir sistem olduğunu söyleyebiliriz.
Bu sistemde ebelerin konumu nedir?
Ancak hamilelik başladığı andan itibaren bütün süreç boyunca mutlaka her kadının bir ebesi oluyor. Doğum yapacak kadını takip etmek zorunda bu ebe.
Doğum zamanı da ebe geliyor önceden, evi süslüyor, temizliyor, acil bir duruma karşılık kapıda bir ambulans bekliyor, bir sorun çıkarsa hemen hastaneye yetiştiriliyor...
Varlığı sadece doğum anıyla sınırlı değil, öyle mi?
Tabii, hatta doğumdan sonra da belli bir süre, birkaç ay ebelerle ilişki devam ediyor.
Eğer hamilelik sürecindeki tarama testlerinde bir problem görülürse doğum süreci de medikal bir yere evriliyor, ama ebe o noktada da anne adayını yalnız bırakmıyor. Tam da kurulan o duygusal bağ nedeniyle.
Eğer anne ya da bebeğin sağlığında ters bir durum olursa ebe yardımcı doğum elemanı olarak devreye giriyor. Masajlar, doğumun rahatlatılması, anne adayına destek verilmesi, vs...
Anne ve bebek ölüm oranları nedir?
Anne bebek ölüm oralarına baktığımızda Hollanda'nın durumu gayet iyi.
Hamileliğin ilk anından doğum sonrasına kadar ebe desteği var. Bir tür aile hekimi gibi ebesi var kadının. Çok daha insani, kadının kendini çok daha insani hissettiği bir sistem. Süreç tümüyle ebeler üzerinden işliyor.
Erkek ebeler var mı?
Var. Yine de tam rakamı bilmiyorum ama tüm dünyada olduğu gibi Hollanda'da da kadınların daha sayıca yoğun olduğu bir meslek.
Benim orada çalışma yaptığım dönemde bu tartışılıyordu. Mesela, Hollanda'da bebek hemşirelerinde bu oran kırıldı biraz. Eşit değiller ama çok fazla erkek teşvik edildi bunun için.
Ebelik ise biraz daha geriden geliyor. Tabii bu ebelik mesleğinin kökeniyle de ilgili bir durum. Kadınsı bir meslek olarak yapılanmış durumda. Ama erkek ebe örnekleri var. Hatta teşvik edilen bir şey. O meslek alanı korundukça ve saygın hale geldikçe erkekler de giriyor.
Ebelik aşağı statüde bir iş değil anlaşılan...
Hollanda'daki göçmen kadınlar başta bu sistemi eleştiriyorlar. Biz köyden geliyoruz, zaten orada ebelerle doğum yapıyorduk, şimdi gene evde doğum yapıyoruz, diye...
Halbuki olay öyle değil. Bir tür önyargı bu. Hollanda'daki sistemde meslek alanları meslek örgütleriyle korunan ve doğum sürecinin tümüyle ebeler üzerinden işlediği bir sistem var.
Hollanda'da ebelik mesleğinin bu konumunu nereye bağlamak gerekir?
Aslında kadın hareketinin, daha 70'lerde, beden üzerindeki hak talepleriyle şekillenen bir durum. Doğrudan oradan güç aldığını söylemek mümkün.
Mesela 1950'lerdeki ebelik kurumuna baktığımızda, Hollanda'da, ücretlerin düşük olduğunu ve geleneksel bir meslek olarak kodlandığını görüyoruz.
Ebelerin gücü kadın hareketiyle mi bağlantılı?
Hollanda'da oradan geliyor, çünkü bu talepleri gerçekleştirirken kadın hareketinin, Hollanda kadınlarının etkisi var.
Sorunun biraz doğumun ticarileşmesi, medikalleşmesiyle ilgili olduğunu düşünüyorum ama bir boyutu da toplumsal cinsiyet boyutu.
Geleneksel olan, evde yapılan her şeyin değersizleştirilmesi; kadın emeğinin değersizleştirilmesi gibi aslında. Burada da hastanede değilse, evde yapılıyorsa, geleneksel ve para getirmeyen bir şeydir, vs...
Bu alanda Hollanda-Türkiye kıyaslaması büyük farklar getiriyor herhalde?
Daha geleneksel gibi kodlanan alanların mesleki bir tanımı var Hollanda'da. Türkiye'de bu alanlar doğumun çok ticarileşmesi ve tıbbi bir hastalık gibi yaşanması nedeniyle hem annenin hem de ebelerin kontrolünden çıkmış durumda.
Mesleği geleneksel olmaktan kurtarmak gerekiyor ama o meslek tanımını bir şekilde yasalara ve hukuki haklar, koruma çerçevesine kavuşturmak gerekiyor.
Hollanda'da hem medikal sisteme eklendiler hem de daha insanca bir ücret seviyesinde haklarla örülü bir mesleki güvenlik alanı oluşturdular.
Türkiye'de?..
Bütün ülkelerde ortak olan ebeliğin tarihsel kökenleri olan geleneksel bir meslek oluşu. Bugün ebelerle ilgili bütün konuşmalarda ebelik dünyanın en kutsal mesleği gibi ifadeler kullanılır. Ama haklar alanında baktığınızda Türkiye'de yardımcı sağlık personeli bile değil. Sistemin kıyısına itilmiş, mesleki özerkliği olmayan, ebelik dışında her şeyin yaptırıldığı bir meslek kategorisinde.
Hemşire yardımcısından daha aşağı statüde görülüyorlar. Her tür işi yapmak zorunda kalıyorlar. Hastanelerde kadınların hastanelerde üst aramasını bile onlar yapıyor. Bir uzmanlık alanı olarak tanınmıyor, yasalar tanımıyor.
Hastanede doğum modernlik göstergesi Türkiye'de...
Çağdaş kadın hastanede doğurur, geleneksel kadın evde doğurur falan... Bu tuzağa düşmemek lazım. Orayı modernize etmek ve modern sistemde var kılmak lazım.
Hep aynı şeyi yapıyoruz, geleneksel ve geri olarak etiketleyip görünmez kılıyoruz. Halbuki okulunu bitirip bu işe giriyorlar ama biz hepsini okumadan çocuk doğurtan kadınlar olarak kodluyoruz mesela.
Çok ciddi bir sorun var Türkiye'de. Toplumsal cinsiyetle, eşitsizlikle ilgili bir durum. Annenin bedeni üzerindeki denetimin elinden gittiği bir sistem Türkiye'deki. Doktorların ve sezaryen endüstrisinin tekelinde.
Bunu önlemenin tek yolu kadınların bedenleri üzerindeki haklar açısından yaklaşması... Kadın hareketinin buna duyarlı olması lazım. Ebelerin meslek örgütleriyle feminist örgütler arasında böyle bir bağ kurulması gerekiyor.
Sorunun politik bir yanı olduğunu mu söylüyorsunuz?
Doğrudan annenin doğum sürecindeki rolü ve bedeni üzerindeki haklarıyla ilgili bir alan olduğu için çok politik bir mesele olduğunu düşünüyorum. Hem ebelerin Türkiye'de hemen hemen hepsinin kadın olması dolayısıyla ikincileştirilen bir şey, hem de doğumu kadının yapması dolayısıyla üzerinden egemenliğinin alındığı için... (YY)