Fotoğraflar: Ceren İskit
Ankara Hollanda Büyükelçiliği’nin ev sahipliğini üstlendiği ve “8 Milyar Günü” olarak adlandırdığı etkinliğe UNFPA Türkiye Temsilcisi Hassan Mohtashami ve Hollanda Ankara Büyükelçisi Joep Wijnands katıldı.
Açılış konuşmasını yapan Hollanda Ankara Büyükelçisi Joep Wijnands, her üç kadından birinin şiddete uğradığını vurguladı.
Wijnands, söz konusu sorunla başa çıkılabilmesi için temel sorunların başında gelen yoksulluk ve sağlık hizmetlerinin düzeltilmesi gerektiğini belirtti.
Mohtashami: “Sorun rakamlar değil, temel hak ve özgürlükler olmalı”
UNFPA Türkiye Temsilcisi Hassan Mohtashami ise nüfus hızından ziyade insan haklarının temele alınması gerektiğini vurguladı.
Mohtashami, “Sorun rakamlarda değil, yurttaşların haklarının sağlanamamasında. 2011 yılında karşımıza çıkan zorluklarla şu an geldiğimiz noktada çok bir değişim söz konusu değil” dedi.
Temel olarak kadın haklarına odaklanması gerektiğini de sözlerine ekleyen Mohtashami, “Kadınların kendi bedenleri ve doğurganlık kararlarını kendileri vermeli ve kararlarına saygı duyulmalı” dedi.
Özel konuk olarak davet edilen UNFPA Türkiye İyi Niyet Elçisi oyuncu Hazal Kaya ise 13 Kasım Pazar günü İstiklal Caddesi’nde gerçekleşen bombalı saldırıdan çok etkilendiği ve gebeliği nedeniyle doktorunun seyahat etmesine izin vermediği için etkinliğe katılamadı.
İstenmeyen gebelikler
Hollanda Ankara Büyükelçisi Joep Wijnands, dünyada kadın ve kız çocuklarının kendi bedenleri ve gelecekleri hakkında karar verme hakkından yoksun bırakılmasına dair bianet’e konuştu.
Wijnands, “Her kadın ve kız çocuğuna kendi seçimlerini yapabilmesi için onurlu davranılması önemli bir adımdır.” dedi. Dünyanın neredeyse yarısından fazla kadınların istenmeyen gebeliğe maruz kaldığını sözlerine ekleyen Hollanda Büyükelçisi, “İstenmeyen gebeliklerin çoğu güvenli olmayan kürtajla sonuçlanıyor. Bir başka deyişle bize yapılacak çok iş düşüyor” dedi.
Türkiye’de İstanbul Sözleşmesi’nin feshi, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve LGBTİ+lara uygulanan ayrımcılığa yönelik ise Hollanda Büyükelçisi, Türkiye ile Hollanda’nın işbirliği içerisinde olduğunu belirtti.
Wijnands, “Bu sorunları birlikte ele almalıyız. Bu konudaki uluslararası anlaşmaları çok önemli buluyoruz. Her ülkenin bu konularda yapacağı çok iş var. Dolayısıyla bu konular üzerine beraber çalışmamız çok önemli. Bu yüzden Türkiye dahil ortak çalıştığımız ülkelerle diyalog içerisindeyiz” dedi.
UNFPA Türkiye, Üreme Sağlığı ve Nüfus Dinamikleri Programları Koordinatörü Gökhan Yıldırımkaya ise UNFPA’in yayınladığı rapora yönelik önemli bulguları paylaştı.
Rapora göre, iklim değişikliği, şiddet ve ayrımcılık gibi gündeme getirilen temel endişeler devam ediyor hatta bir kısmı giderek kötüleşiyor. İklim krizi, doğal kaynakların orantısız kullanımı, dünyada var olan eşitsizlikleri ve kırılganlıkları artırıyor. Silahlı çatışmalar ve göç, şiddet ve ayrımcılığı beslerken şu anda dünya genelinde 100 milyonu aşkın insan zorla yerinden edilmiş durumda.
Raporda, sağlık alanındaki gelişmelerden her toplumun eşit olarak yararlanamadığı vurgulanıyor. Özellikle kadınların hala gebelik sürecinde veya doğumlarda öldüğüne dikkat çeken raporda, milyonlarca insanın, sağlık, sosyal koruma hizmetleri ve kaliteli eğitim gibi temel haklara ulaşamadığı belirtiliyor. Yoksulluk söz konusu sorunların temeli olarak nitelendiriliyor.
Öte yandan, dünyanın dört bir yanında kadınların hala bedenleri ve gelecekleri hakkında karar verme gibi temel hak ve özgürlüklerinden yoksun bırakıldığına dikkat çekiliyor. Birçok ülkede kadın hakları alanında çok ciddi gerilemeler yaşanıyor. Rapora göre, toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesi devam ederken, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddet “küresel salgın” olarak nitelendiriliyor. Çocuk yaşta evlilik ve kadın sünneti dahil olmak üzere toplumsal cinsiyete dayalı şiddet artmaya devam ediyor.
“Küresel nüfus artış hızı yavaşlıyor”
Küresel nüfus artış hızı yavaşlamasına rağmen 2100 yılına kadar nüfusun artması bekleniyor. Yedi milyarlık nüfusun sekiz milyara ulaşmasının yaklaşık 12 yıl sürdüğüne dikkat çeken raporda, dokuz milyar nüfusa ulaşmanın 14 yıldan fazla süreceği tahmin ediliyor. Bu arada yüksek doğurganlık oranları nedeniyle, Sahra altı Afrika'daki nüfus artışının, bugünden 2050'ye kadar küresel büyümenin yarısından fazlasını oluşturması bekleniyor.
“Güney Avrupa ve Doğu Asya’da nüfus azalıyor”
1990 yılında sahip olduğu nüfustan daha az nüfusa sahip olan 17 ülkenin tamamının Doğu Avrupa’da yer aldığını vurgulayan rapor, Güney Avrupa’yı nüfus azalması yönünden birkaç ülkeyle Doğu Asya’nın takip ettiğini bildiriyor. Küresel olarak nüfus azalmasının nedenleri arasında Avrupa ülkelerindeki yüksek göç seviyeleri gösteriliyor.
En çok nüfusa sahip olan Çin’in 2022 yılında zirveye ulaşması ve hemen ardından nüfusunun azalmaya başlaması öngörülüyor. 2023 yılında Hindistan’ın ise dünyanın en kalabalık ülkesi olarak Çin'i geride bırakacağı tahmin ediliyor.
TIKLAYIN - Raporun tamamını okuyun
(Cİ/EMK)