HIV enfeksiyonu günümüzde kontrol altına alınabilmekte; doğru zamanda doğru tedavi ile HIV pozitifler uzun yıllar kaliteli bir yaşam sürebilmektedir. Güçlü ve etkili tedaviler sayesinde HIV pozitifler, ileri yaşlara kadar yaşamlarını sürdürebilmekte, gereken önlemleri almak koşuluyla evlenebilmekte ve çocuk sahibi olabilmektedirler.
Uzmanlar açıklıyor ve HIV pozitifler anlatıyor...
Geçmişte, etkin önlemlerin bulunmaması nedeniyle HIV pozitif annelerden çok sayıda HIV pozitif bebeğin doğduğunu ancak günümüzde gelişmiş ülkelerde, etkili önlemler sayesinde, HIV pozitif olup sağlıklı bebek doğuran pek çok kadın bulunduğunu belirten Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Gökengin "Bu durum ülkemiz için de geçerlidir" dedi.
"Ülkemizde, anneden bebeğe HIV'in bulaşmasını önleyecek ilaçlar bulunmakta ve kullanılmaktadır. HIV pozitif annelerden doğmuş sağlıklı bebeklerimizin sayısı her geçen gün artmaktadır" diyor ve ekliyor: "Gebe kalmanın, HIV pozitif bir kadında hastalığın ilerlemesine yol açması ise söz konusu değildir, çünkü gebe kalan HIV pozitif kadında, hastalığın bebeğe bulaşmasını önlemek için en kısa zamanda tedaviye başlanması gerekir."
Gebeliği sonlandırmak gerekmez...
Uzun yıllardır HIV pozitif kişilerin tedavisini ve takibini yapan Gökengin doğru yaklaşımın anne adaylarının, HIV durumlarını öğrenmeleri (test yaptırmaları) ve HIV pozitif olmaları durumunda bebeğe bulaşmayı engelleyecek önlemleri vakit kaybetmeden almaları konusunda teşvik edilmeleri olduğunu belirtti.
Gebeliğin planlanmaya başladığı günden, doğuma ve doğum sonrasına kadar aileye danışmanlık verilmesinin önemini vurgulayan Gökengin; "HIV pozitif bebek doğmasını önlemenin yolu, HIV pozitif kadınların gebe kalmasını engellemek ya da gebe kalmış kadınlara bebeğini aldırmasını tavsiye etmek değil, gebeliğe doktor önerileri doğrultusunda karar vermelerini ve doktorun önerdiği önlemlere sıkı sıkıya bağlı kalmalarını öğütlemektir" dedi.
İngiltere'de 144 HIV pozitif kadın normal doğum yaptı...
Ocak 2010'da yayımlanan Doğumbilim ve Jinekoloji Dergisi'nde yer alan makalede, etkili antiretroviral (HIV'i baskılayan) tedavi alanHIV pozitif kadınlarda, normal doğumun planlandığı yer almaktadır.
Londra'daki Newham Üniversitesi Hastanesi tarafından yapılan araştırmada Haziran 2004 ve Haziran 2006 arasında, 144 HIV pozitif kadından 23'ü (yüzde 16) planlı normal doğumu seçmiştir. Normal doğum, gebeliğin yaklaşık 36. haftasında annenin HIV RNA (vücuttaki HIV yoğunluk) değerinin 50 hücre/ml'nin altında olması durumunda önerilmiştir.
Bütün kadınlar antiretroviral tedavi görmüştür on beş (yüzde 65) kadın normal doğum gerçekleştirmiştir. Bebekler 18 ay takip edilmiştir. Bütün bebeklerde antiretreoviral profilaksi (HIV bulaşını engelleyici tedavi) kullanılmıştır. Hiçbir bebek emzirilmemiştir. Hiçbir bebekte anneden çocuğa aktarım görülmemiştir. Çalışmada, planlanan normal doğumun gebelik sırasında antiretroviral tedavi kullanılması, doğum sırasında virüs yükünün <1000 kopya/ml olması, bebekler için retroviral profilaksi kullanılması ve emzirmeden kaçınılması halinde normal doğumun güvenli olduğu gösterilmiştir.
Araştırmacılar HIV Medicine'de yayınlanan rapora göre, ulusal tedavi kılavuzlarının takibinden beri, Danimarka'da tek bir anneden bebeğe bulaşan HIV vakasının kaydedilmediğini ortaya koydu.
Hamilelikte ve doğum sırasında görülen antiretroviral tedavi, uygun koşullarda gerçekleştirilen doğum, bebekleri hastalığa karşı koruma yolları geliştirilmesi ve annenin bebeği emzirmesinden kaçınılması, HIV bulaşma riskini yüzde 1'den aşağıya çekmektedir.
Bu araştırmada toplamda 210 kadın yer aldı. Bu kadınlar 255 hamilelik ve 258 doğum gerçekleştirdiler. Yıllık doğum miktarı 1994 yılında yedi iken, 2006 yılında 39 olarak kaydedildi.
Araştırmacılar ayrıca, 2000 yılından sonraki dönemde tek bir dikey geçiş vakasına rastlandığını ve "ulusal tedavi kılavuzlarına göre tedavi edilen kadınların hiçbirinden bebeklerine HIV geçişi olmadığını" ortaya koydu.
HIV Pozitif kişilerin çocuk sahibi olmaları...
Dünyada yaklaşık 39,5 milyon HIV pozitif kişi bulunduğunu ve bunların da ¾'ünün üreme çağındaki insanlar olduğunu kaydeden İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi - Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Buyru "HIV pozitif erkeklerin çocuk sahibi olurken hastalığı eşlerine ve doğacak çocuklarına bulaştırmamaları esastır" dedi.
"Özel sperm hazırlama yöntemleri ile bu sağlanabilmektedir. HIV pozitif erkekten alınan spermler ısı ve santrifüj yöntemleriyle virüsten arındırılabilmektedir. Bu yolla hazırlanan ve virüs taşımayan spermler, polimeraz zincir yöntemi ile kontrol edildikten sonra aşılama (intrauterin inseminasyon-rahim içi dölleme) yöntemi ile eşinin rahmine verilmektedir. Eğer kadının gebe kalmasına engel başka bir problem yoksa, bu yolla bir aylık tedavi ile %20 civarında gebelik elde edilebilmektedir. Toplam 3-4 ayda %60 civarında gebelik şansı bulunmaktadır. Bu yolla hem eşine, hem de doğacak bebeğe virüs bulaşma riski bulunmamaktadır."
HIV/AIDS ile yaşayan kişilere ücretsiz destek sağlayan Pozitif Yaşam Derneği Başkanı Arzu R. Kaykı da "Pozitif Yaşam Derneği olarak anne ve babası HIV ile yaşayan 13 bebeğin sağlıklı ve HIV negatif (virüsü taşımayan) olarak dünyaya gelmesine tanıklık ettik" dedi.
"2006 Aralık ayında ilk anne adayımız 9 aylık hamile iken tanı alıp geldiğinde bebek için şuruba erişmek, kabul edecek hastane bulmak, ayrımcılığa uğramadan doğumu gerçekleştirmek derken epey stres olmuştuk. Ancak zaman içinde hastanelerde gerekli enfeksiyon önlemleri alınması standartlaştıkça, sağlıklı bebekler sorunsuz olarak dünyaya gelmeye başladı.
Biz de bu 4 yılda şunu gözlemledik, ister bebek sahibi olmayı istesin, ister istemesin, bebek sahibi olma hakkının ve tıbben imkânının olduğunu bilmek ilk tanı alma sürecinde HIV ile yaşamayı normalleştirmek için çok etkili oluyor. Bebek sahibi olmak isteyen HIV pozitif arkadaşların tedavilerini ona göre düzenlemek, risklerini ve yöntemini konuşmak ve detaylı bilgi almak için doktorları ile görüşmelerini tavsiye ediyoruz."
HIV pozitif kadınların bebek sahibi olmalarının önünde kanuni hiçbir olarak engel bulunmadığını söyleyen Pozitif Yaşam Derneği Hukuk Danışmanı Av. Habibe Yılmaz Kayar da "Kadınların doğurganlık haklarını kısıtlayacak şekilde HIV taşıyıcısı kadınları damgalamak ve kasten doğacak çocuğuna HIV bulaştırmakla suçlamak, hatta neredeyse HIV taşıyıcı kadınları kısırlaştırmayı önerecek şiddette tepkiler geliştirmek yerine kadınların sağlık sistemine ve olanaklarına ulaşma olanaklarını geliştirmek, uygun koşullarda gebelik ve doğum takibi yapmak, HIV taşıyıcısı annelerin ve anne adaylarının sağlıklı yaşam hakkının temin edilmesine yönelik ulusal eylem planları yapılması yerinde olacaktır" diye ekledi. (EÜ)
_____________________________________________________________________________
* Pozitif Yaşam Derneği'nin yayınladığı makaleyi kısaltarak aktardık.