Pozitif Yaşam Derneği HIV/AIDS hakkında doğru bilgilenmek ve HIV ile yaşayanlara yönelik önyargıları hep birlikte ortadan kaldırmak için 1 Aralık Dünya AIDS gününde Kadıköy Belediyesi Toplantı Salonun'da bir panel düzenledi.
Prof. Dr. Volkan Korten, Dernek Yönetim Kurulu Üyesi, sosyolog Pınar Öktem ve UNAIDS Türkiye Sorumlusu Ela Aktürkoğlu'nun konuşmacı olduğu panelde HIV/ADIS konusunda eğitimin, anonim ve ücretsiz test merkezlerinin açılması gerekliliği vurgulandı, erken tedavinin önemine dikkat çekildi.
Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı Kasım 2013 verilere göre, 1985 yılından bu güne Türkiye’de toplam 7 bin 50 kişi HIV ile enfekte oldu. 2013’ün ilk altı ayında enfekte olan kişi sayısı, yeni enfeksiyonlarda bugüne kadar görülen en yüksek artışın yaşandığını gösteriyor. Türkiye’de 1985’ten bu güne dek, HIV ile enfekte olan bireylerin %26’sı 15-29 yaş aralığındaki gençlerden oluşuyor. Bu yaş aralığı için son 5 yılı değerlendirdiğimizde ise, bu oran 2007’den 2012’ye kadar %86 oranında arttı.
Pozitif Yaşam Derneği'nin 1 Aralık faaliyetleri bu yıl da Ulusal Gençlik Parlamentosu, Toplum Gönüllüleri Vakfı, Türk Tıp Öğrencileri Birliği ve Habitat İçin Gençlik Derneği ile birlikte 47 ilde, 80'dan fazla yerelde gerçekleştirildi. Türkiye'deki gençlerde yeni HIV enfeksiyonun artması nedeniyle Dernek bu yıl özellikle gençlere seslendi.
"Test sistemi şart"
Marmara Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Volkan Korten HIV enfeksiyonu ile AIDS’in aynı şey olmadığını; AIDS’in tedavi almayan kişilerde görülen geç dönem hastalığı ifade ettiğini aktardı.
“Günümüzde erken tanı alan, tedaviye ulaşan ve tedavisini düzenli sürdüren kişiler ‘normal’ ve kaliteli bir yaşama devam edebiliyor, bebek sahibi olabiliyorlar. Artık düzenli ilaç kullanan ve takiplerini aksatmayan kişilerde HIV’le ilişkili enfeksiyonlar bir problem teşkil etmiyor. HIV ile yaşayan insan sayısı arttı.
“Türkiye'de yeni tanı alan her 10 kişiden 3’ü 30 yaş altında. Gözlemlerimiz gençlerin çoğunun HIV başta olmak üzere cinsel yolla bulaşan hastalıklar hakkındaki bilgi ve tutumlarının çok eksik ve hatalı olduğunu işaret ediyor. Çok geç kalmadan gençleri ve risk altındaki gurupları hedefleyen eğitim, test sistemi ve erken tedavi bir strateji olarak uygulanmaya başlanmalı."
"Her durumda korunun"
Pınar Öktem test, tanı alma ve tedavi sürecinde yaşanan sorunlara işaret etti. Türkiye’de anonim olarak ve danışmanlık alarak test yaptırılabilecek merkezlerin olmamasının en önemli eksiklerden biri olduğunu söyleyen Öktem bu durumun geç tanı alınması ve HIV statüsünün kabullenilmesinde zorluklar yarattığına dikkat çekti.
“Ayrıca önyargılar ve ayrımcılık; testten kaçınmaya, kişinin HIV ile enfekte olduğunu bilmemesine, bu da yayılımın katlanarak artmasına neden olmaktadır.”
Gönüllü Test ve Danışmanlık Merkezleri’nin ülkemize yeniden açılması ve yaygınlaştırılması gerektiğini vurgulayan Öktem gençlere seslendi:
“Önyargıları, ancak doğru bilgi yıkabilir. O yüzden cinsel sağlık konusunda bilgilenmeye bakın, her durumda ve her seferinde mutlaka korunun ve test yaptırmaktan çekinmeyin.”
“Ayrımcılığı önleyemezsek, yayılımı da engelleyemeyiz”
2012 yılı küresel HIV/AIDS raporuna göre dünyada tahmini olarak 35.5 milyon kişinin HIV ile yaşıyor. Birleşmiş Milletler HIV/AIDS Ortak Programı (UNAIDS) Türkiye sorumlusu Ela Aktürkoğlu; az ve orta gelirli ülkelerde 9.7 milyon kişinin antiretroviral (HIV’i baskılayan) tedaviye ulaştığını bildirdi.
Aktürkoğlu ayrıca UNAIDS’in bu seneki teması olan #sıfırayrımcılık kapsamında, ayrımcılığın HIV/AIDS alanında bir kısır döngü yarattığını vurguladı.
“UNAIDS; HIV’e ve HIV ile yaşayanlara karşı ayrımcılık önlenemezse, yayılımın da engellenemeyeceğini savunuyor. HIV ile yaşayan bireyler onurlu, tam ve üretken bir yaşam sürdürme hakkına sahiptir. Kim oldukları nedeniyle hiç kimse ayrımcılığa maruz kalmamalı.” (BK)