Hitler'in yönetmeni olarak tanınan ve 100. yaşını, 48 yıl aradan sonra yönetmenliğini yaptığı bir belgeselle kutlamaya hazırlanan Leni Riefenstahl'ın, üç belgeseli ve bir filmi festival programındaydı.
Hitler yönetimi ile Nazizmin propagandasını yapmak ve faşizmi sineması yoluyla estetize etmekle eleştirilen yönetmenin festivaldeki filmleri Olimpia-1, Olimpia-2, Özgürlük Günü, İnancın Zaferi ve Ova'ydı.
Son belgeseli "Sualtı İzlenimleri"nin galasını 100. yaş gününde yapacak olan Riefenstahl, geçtiğimiz aylarda Die Welt gazetesine verdiği röportajda, artık isminin temize çıktığını "Hitler'i o ünlü olmadan çok önce tanıdığını ve sadece 'meraktan' Nazi Partisi için filmler çektiğini" söylemişti.
Savaşın ardından Hitler'e karşı
Riefenstahl'ın festivalde gösterilen dört filminde "Hitler propagandası" yaptığı açıkça görülebilse de Ova adlı filmde Die Welt'e söylediklerini bir anlamda kanıtladığı ve "farklı bir yol" çizdiği anlaşılıyordu.
Eleştirmenlerce "Savaşın ardından yönetmenin Hitler'le birlik olmadığını kanıtladığı ve kendini temize çıkarma çabasının görüldüğü" film olarak tanımlanan Ova, bir kahramanlık öyküsü.
Riefenstahl'ın başrolünü de oynadığı film, zalim bir Marki'nin halka karşı yaptığı baskılar ve Marki'nin karısı olmaya zorladığı dansöz Martha'nın ona karşı verdiği mücadeleyi anlatıyor.
1954 yapımı film, Riefenstahl'ın 1940'larda çektiği filmlerden farklı bir anlayış ortaya koymaya çalıştığının bir kanıtı.
"Halka Saldıran" Marki
Ova filminde Riefenstahl'ın iktidar merkezlerine karşı daha eleştirel bir tavır takındığını görmek pek zor olmuyor. Filmin başında, sürüsüne saldıran kurdu boğan çoban (Pedro), filmin sonunda da "halka saldıran" Marki'yi boğuyor.
Aynı şekilde Riefenstahl filmde, Marki'yi halka ve karısı olmaya zorladığı Martha'ya karşı da yalnız bırakıyor. Marki, yönetimindeki görevlilere birçok "kötü iş" yaptırarak, ve bir bakıma onları da "suçlu" duruma düşürerek cezalandırıyor. Böylece yönetmen, son dönemde iktidardaki tüm kesimlere karşı bakış açısını yansıtmaya çalışıyor.
"Faşist rejimin estetisyeni" Leni Riefenstahl,Ova filminde "sürüye saldıran kurdun da" boğulabileceğini göstererek diğer filmlerinden farklı bir ideolojik tavır sergiliyor. (HA/ÖG)