Taraf gazetesinin "Balyoz" darbe planları iddialarıyla ilgili bugünkü haberinde, "Balyoz Hükümeti"nin başbakanı olarak gösterilen Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu iddialara yanıt verdi.
TOBB merkezindeki basın toplantısında "darbe yapmayı vatana ihanet kabul ettiğini", haberle ilgili hukuki süreci başlattığını söyleyen Hisarcıklıoğlu şöyle konuştu:
"Demokrasi karşıtı hiçbir hareketin, içinde, önünde, arkasında, hatta dedikodusunda bile yer almadım. Balyoz harekat planını ilk kez basından duydum. Darbe planı hazırladığı söylenen şahısları da tanımıyorum. Buna rağmen, demokrasi karşıtı planlara, ismimi karıştıranlardan şikayetçiyim. Sadece iddialara dayalı linç fetvaları yayınlanmasından, şikâyetçiyim. Bulanık suda balık avlamaya çalışanların oltasına takılanlardan ve gazetecilerin de, bunu sorgulamadan yayınlamasından şikayetçiyim. Gerekli hukuki süreci de başlatmış bulunuyorum.
"Demokrasiye sahip çıkmanın yolu; darbeyi ve her türlü darbe teşebbüsünü lanetlemek ve darbecileri cezalandırmak kadar, sağduyulu olmak, hukukun üstünlüğünü korumak, kurumların ve kişilerin, saygınlığını da yıpratmamaktan geçer. Demokrasi ve hukuk çıtasını yükseltmek, hukuk dışına çıkarak, birilerine çamur atmakla olmaz."
"Sorabilirdiniz"
Taraf gazetesi muhabirinin savcılığa da ilettikleri belgeleri yayınladıklarını, iddiaların sahibi olmadıklarını söylemesi üzerine, Hisarcıklıoğlu, gazetenin haberi yapmadan önce kendisine "Adınız geçiyor, ne diyorsunuz" diye sorulabileceğini dile getirdi.
"Kargalar güler"
Hisarcıklıoğlu, haberde emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın hazırladığı öne sürülen, içinde darbe sonrası kurulacak hükümetin başbakanı olacağına dair iddiaların gülünç olduğunu da şu sözlerle savundu:
"Aynı gazetede iddia edilen başbakanın görevi şu deniyor: AB'ye karşı çıkılıyor, özel üniversiteler kapatılıyor, özelleştirmelere karşı çıkılıyor, yabancı sermayeye hayır deniyor. Biz vakıf üniversitesi kuruyoruz ben de mütevelli heyeti başkanıyım. Sayın başbakanımızla, cumhurbaşkanımızla karış karış dünyayı gezip yabancı sermaye arıyoruz.
En çok özelleştirme taraftarı olan Türk özel sektörü. Bunu devletleştiriyoruz. Ben Türk özel sektörünü temsil ediyorum. Buna kargalar güler."
Gazetenin planlarla ilgili bugünkü haberinde, darbe hükümetinin ekonomi hedefleri arasında uluslararası şirketlerin mal varlıklarına el konması, özelleştirilen işletmelerin devletleştirilmesi, büyük şirketlerin yönetimlerine askerlerin atanması, IMF anlaşmalarının feshedilmesi, özel girişimcilerin olanaklarına yüzde 40 oranında el konması, AB'yle ilişkilerin gözden geçirilmesi, ABD ve Rusya'yla ilişkilerin güçlendirilmesi gibi maddeler yer alıyor. (TK)