6 Ağustos 1945 Perşembe günü ABD İlk atom bombasını Japonya'nın Hiroşima kentine attı. 80 bine yakın insan öldü. Bütün kent yok oldu. Zamanla radyoaktivitenin yol açtığı kanserler de dahil ölü sayısı 200 binin üstüne çıktı. ABD üç gün sonra 9 Ağustos günü Nagasaki kentine bir atom bombası daha attı ve 14 ağustos günü Japonya kaytsız şartsız teslim oldu ve II. dünya savaşı sona erdi.
Japonya'nın Hiroşima kentinde şehre atom bombası atılmasının 70. yıldönümü bugün törenlerle anıldı.
Hiroşima Barış Parkı'nda Başbakan Şinzo Abe'nin katıldığı bir tören düzenlenirken, ölenlerin anısına kentteki Motoyasu Nehri'ne fenerler bırakıldı.
Japonya'da ülke çapında bir dakikalık saygı duruşu yapılırken, bombanın düştüğü saat olan 08:10'da çan çalındı ve güvercinler uçuruldu.
The New York Times, Hiroşima katliamından sağ kurtulanların anılarının aktarılması için yürütülen bir çalışmayı haber yaptı. Hiroşima'nın 70. yılı dolayısıyla haberi yayınlıyoruz:
Hiroşima’dan sağ kalanlar hikayelerini yeni nesillere aktarıyor
Şehrini yok eden atom bombasının ışığı sabahı aydınlattığında Hiromi Hasai makineli tüfek mermisi üretmek üzere eğitiliyordu. 14 yaşında, olaydan henüz bir hafta önce Japonya’nın başarısız savaş çabalarına yardım etmesi için okulundan alınmıştı.
Şimdi 84 yaşında olan Hasai, 70 yıl önce Perşembe günü savaşta kullanılan ilk nükleer silahın 100 binden fazla kişiyi öldürdüğü güne ait deneyimleri hakkında çok kez açıkça konuştu. Kurbanlardan bazıları patlamanın merkezine yakın olan okulundaki yüzlerce sınıf arkadaşıydı. Şehrin 16 km dışındaki mermi fabrikası ise çelişkili olarak bir sığınaktı.
Hasai gördükleri ve hissettiklerinde yalnız değil. Onun hikayesini kendisinden sonra en iyi bilen kişi kendisinden 25 yaş genç bir kadın, Ritsuko Kinoshita. Kinoshita, Hasai’ye yardım etmekle ve onun anılarını yaymakla görevli bir gönüllü. Bu gönüllülük, sayısı gün geçtikçe azalan atom bombasından sağ kalanların hikayelerini saklayıp yeni nesillere yaymak için başlatılmış sıradışı ve çok kişisel bir projenin parçası.
Hasai, hızlı ve bulaşıcı bir gülümsemeye sahip emekli bir fizik araştırmacısı, hala sağlıklı. Ancak Kinoshita’nın ve 50 diğer gönüllünün amacı onlara miras kalan hikayeleri tanıkların kendileri onları anlatamayacak kadar zayıf düştüklerinde de anlatmaya devam etmek ve halka barışçıl bir duygu yayan bu travmatik olayın hatıralarını hayatta tutmak.
Savaş etkisini yitiriyor
Savaştan sonra doğmuş olan ilk başbakan Shinzo Abe, Japonya’nın askeri gücü üzerindeki kısıtlamaları gevşetmek için çalışıyor. Japonya için askeri hareket özgürlüğü arayan diğer başbakanlardan daha büyük adımlar atıyor ve savaştan üç jenerasyon sonra Japonya’nın daha normal bir ülke olma hakkını kazandığını söylüyor. Bazı önerilerine büyük ölçüde tepki gelse de, savaş artık bir zamanlar sahip olduğu etkiyi yitiriyor.
“Hiroşima’da bile hatıralar unutuluyor” diyor Hiroşima Üniversitesi tarih profesörü Hidemichi Kawanishi. Ulusal kamu yayıncılığı yapan NHK tarafından yürütülen bir araştırmaya göre, şehrin yüzde 30’u bombanın atıldığı günün tarihi söyleyemiyor. (Bu oran ülke çapında ise yüzde 70.)
Bu, sağ kalanlar ve onlara yardımcı olan gönüllülerin tersine çevirmeye ya da en azından yavaşlatmaya çalıştığı bir durum. Kinoshita, yıllarca Hasai öğrenci gruplarına, eğitmenlere ve Hiroşima Barış Anıtı Müzesi ziyaretçilerine hikayelerini anlatırken onun yanındaydı.
Kinoshita, Hasai’nin ve genç iş arkadaşlarının bombanın düşmesinden saatler sonra şehirden akın akın boşalan, birçoğu çok ciddi yaralara sahip “hayalet insanlar” için yapabilecekleri her şeyi yapmaya çalıştıklarını anlatıyor. Hasai’nin şehre dönüp mahvolmuş, ceset dolu sokaklarda mucizevi şekilde hayatta kalan annesini ve kız kardeşini arayışını anlatıyor. “Onun hayatını ve düşünme şeklini mümkün olduğunca saf şekilde anlatmaya çalışıyorum” diyor Kinoshita.
Nükleer saldırıdan sağ kalanların resmi sayısı geçtiğimiz yıl 6 bin kadar düştü ve şimdi 200 binin altında. Sağ kalanların yaş ortalaması 80’in üstünde.
Eski bir tur rehberi olan Kinoshita, boş zamanlarında Barış Anıtı Müzesi’nde gönüllü turlar düzenlemeye başladığından beri, yani 20 yıldır Hasai’yi tanıyor. Müze gönüllülük projesini resmi olarak 2011’de başlattı. Şimdiye kadar 13 bomba kazazedesi, kendisiyle onların hikayelerini anlatmaya başlamadan önce en az üç yıl birlikte geçirmesi gereken bir ya da birkaç gönüllü ile eşleşmeyi kabul etti. Bu kazazedelerin bir tanesi vefat etti.
Hasai bu gönüllülük programının daha da genişletilmesi istediğini söylüyor ve ekliyor: “Her tür kayıt var, ama kaç kişi bunları arayıp buluyor? En taze anılar bir arşive sıkışıp kalmış durumda”. (EÖ/HK)
* Bu haberi Ege Öztokat New York Times'tan çevirdi.