Hindistan’da Dr. Moumtia Debnath’ın cinsel saldırıya maruz kalıp öldürülmesi, ülkede beklenmedik bir protesto dalgası yarattı.
Özellikle mesleğe yeni başlayan doktorların başlattığı bu hareket, hızla tüm toplumun katıldığı bir halk direnişine dönüştü.
Pragatisheel Mahila Sangathan (PMS) Delhi Genel Sekreteri Poonam Kaushik, eylemlerin yalnızca tıp camiası ile sınırlı kalmayıp, kadın örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarının da güçlü desteğini aldığını söylüyor.
Kolkata'da kadınlar, "Geceyi Geri Alıyoruz" sloganıyla geniş çaplı bir protesto düzenleyerek, cinsiyet eşitsizliğine ve devletin yetersiz önlemlerine karşı seslerini yükseltti.
Protestoların büyümesiyle birlikte olayın gerçekleştiği kolej müdürünün istifa ettiği ancak hükümet tarafından daha iyi bir pozisyona terfi ettirildiği öğrenildi.
Müdürün yeni görevine başlaması, asistan doktorlar tarafından engellenirken, olayın geçtiği odada başlatılan yenileme çalışmaları, kanıtların yok edildiği şüphesini arttırdı.
Bu durum, hükümetin birilerini koruma amacı güttüğü veya olayın üstünü örtmeye çalıştığı iddialarını güçlendirdi.
Merkezi bir ajansın müdürü sorguya çektiği ve birçok yolsuzluk suçlaması için soruşturma başlattığı belirtilirken, Dr. Debnath için adalet talep eden protestoların giderek yaygınlaştığı gözlemleniyor.
16, 17 ve 18 Ağustos tarihlerinde Delhi’de düzenlenen dayanışma eylemleri, adalet talebiyle sokağa çıkan kadınların gücünü bir kez daha gösterdi.
"Kolej müdürü istifa etti"
bianet’e konuşan Pragatisheel Mahila Sangathan (PMS) Genel Sektereti Poonam Kaushik, kadınların hâlâ güvenli çalışma koşulları ve temel haklar için mücadele ettiğini vurguluyor.
Yasaların yazılması ve uygulanması sürecinde kadınların topluca harekete geçmesinin gerekliliğine dikkat çekiyor:
“Her şeyden önce, bunun aslında bir asistan doktorlar hareketi olduğunu ve Kalküta’daki doktorlar tarafından yönetildiğini netleştirmek istiyorum. Öncelikle bir doktor protestosu olarak başladı, ancak ülkenin diğer bölgelerindeki asistan veya stajyer doktorlar da bu harekete katıldı. Kadın örgütleri dayanışmalarını ifade ediyor."
"14 Ağustos'ta Batı Bengal’de, özellikle Kalküta’da, toplumun tüm kesimlerinden insanların katıldığı büyük bir protesto düzenlendi, “Kadınlar Geceyi Geri Alıyor” sloganı altında bir araya geldiler. Batı Bengal’in şehirlerinde, özellikle Kalküta’da bu neredeyse bir halk hareketi haline geldi. Farklı kesimler sokaklara çıktı. Ancak kolej müdürü istifa etti, fakat eyalet hükümeti tarafından daha iyi bir göreve getirildi. Asistan doktorlar, müdürün yeni görevine başlamasına izin vermedi. Protestolar nedeniyle izne ayrıldı.”
“Kadınlar sessizliği bozacak”
Kadın güreşçilerin Brij Bhushan’a karşı başlattığı adalet arayışını örnek gösteren Kaushik, patriyarkaya karşı verilen mücadelenin, devletin ve onun araçlarının bu sistemi savunmasına karşı kadın kitlelerini harekete geçirerek başarılabileceğine inandıklarını söylüyor. “Kadınların, sessizliği bozmak ve adaleti sağlamak için mücadelesi devam edecek gibi görünüyor” diyor.
“Soruşturma başlatıldı”
“Olayın meydana geldiği odanın hemen yanındaki bölgede yenileme çalışmaları başlatıldı ve bazı kısımlar yıkıldı. Belki de bu nedenle bazı deliller yok edilmiş olabilir” diyen Kaushik, “Bu yüzden, eyalet hükümetinin bir şeyi örtbas ettiği veya birini koruduğu korkusu var. Şu anda merkezi bir ajans müdürü sorguluyor ve eyalet hükümeti ona karşı birçok yolsuzluk suçlaması için soruşturma başlattı” bilgisini paylaşıyor.
"Adaletin sağlanmasını bekliyoruz"
Kaushik’a göre, devlet kadın doktorun işyerindeki güvenliğini sağlayamadı ve adaleti sağlamak için de somut adımlar atmadı. Kaushik son süreci şöyle anlatıyor:
“Çeşitli iş yerlerinde kadınlar hâlâ güvenli bir çalışma ortamı ve temel olanaklar için mücadele ediyor. Kadınların yasaların yazılması için topluca mücadele etmesi gerekiyor ve daha sonra bu yasaların uygulanması için daha sıkı bir mücadele vermeleri gerekiyor. PMS, patriyarkanın ancak kadın kitlelerinin devletin ve onun araçlarının patriyarkayı savunmasına karşı harekete geçirilmesiyle yenilebileceğini düşünüyor. Tüm faillerin yargılanmasını ve cezalandırılmasını ve adaletin sağlanmasını bekliyoruz.”
'Hastlar doktorlara öfkeleniyor'
“Doktorlar, sağlık çalışanları, gerçekten tacizle karşı karşıya kalıyor ve bu işgücünün, ki bu yüzde yüz kadınlardan oluşuyor, güvenliği, onuru ve güvenliğiyle kimse ilgilenmiyor. Doktorlar, hemşireler bir aksi durumlarda hastaların öfkesini hemen hissediyor, oysa asıl neden yetersiz finanse edilen kamu sağlık sistemi ve bütçenin çok az bir kısmının sağlık hizmetlerine ayrılmasıdır. Böyle bir ortamda kadın profesyoneller, ister doktor ister hemşire olsun, daha da güvensizdir. Uygun doktor-hasta oranına göre yeterli sayıda doktor atanmıyor, altyapı yok, ekipman yok.”
Kaushik son olarak mücadele vurgusu yapıyor:
“Bundan sonraki eylemlerin nasıl devam edeceği doktorlara bağlı ancak Pragatisheel Mahila Sangathan (PMS) dayanışma eylemlerine devam edecek.”
“Failler cezalandırılsın”
Birçok eyaletten gelen tecavüz vakalarına ilişkin ürkütücü haberlerin ortasında, kadın hakları grupları, kitlesel örgütler, sendikalar, öğrenci grupları ve diğer sivil toplum örgütleri, 20 Ağustos 2024’te Yeni Delhi, Jantar Mantar’da bir protesto eylemi düzenledi. 35'ten fazla örgüt ve yüzlerce duyarlı birey, faillerin hemen soruşturulmasını ve cinsel suçlar ile toplumsal cinsiyete dayalı şiddete son verilmesini talep eden bu çağrıya katıldı.
Eylemlerde öne çıkan talepler ve noktalar özetle şöyle:
*Ulusal Suç Kayıtları Bürosu'na (NCRB) göre, her yıl yaklaşık 30.000 tecavüz vakası bildiriliyor - bu, günde ortalama 86 tecavüz anlamına geliyor ve ulusal mahkumiyet oranımız sadece %27 kadar düşük! NCRB verileri, Hindistan eyaletleri arasında en fazla tecavüz vakasının Rajasthan'da, ardından Madhya Pradesh ve Uttar Pradesh'te kaydedildiğini gösteriyor.
* Devletin, mağdurlar ve aileleriyle kararlı bir şekilde durmaması ve yasayı titizlikle uygulamaması, patriyarka, kast, sınıf, kapitalizm, ayrımcılık, homofobi, transfobi ve engellilik karşıtlığı gibi baskıcı yapıların derinlerine kök salmış toplumsal cinsiyete dayalı suçların devam etmesine neden olan bir dokunulmazlık kültürü yaratıyor.
* Şu anda Kolkata davasını soruşturan Merkezi Soruşturma Bürosu'na (CBI) siyasi çıkarların üzerinde durup adil ve tarafsız bir soruşturma yürütmesini rica ediyoruz.
* 2012’de Delhi’de genç bir kadının tecavüzü ve öldürülmesinden sorumlu dört erkeğin asılmasından veya 2004’te Dhananjay Chatterji’nin asılmasından korkmadılar. Araştırmalar, ölüm cezasının suçları sona erdirmediğini, yalnızca suçluyu sona erdirdiğini ortaya koydu.
Bugün, mağdurların aileleri ve hayatta kalanlarla dayanışma içinde duruyoruz ve bu suçların faillerine karşı harekete geçilmesini talep ediyoruz. Cinsel şiddet vakalarını uzmanlık ve empatiyle ele alan adil bir yargılama talep ediyoruz. Seçilmiş temsilcilerin, polislerin ve bürokrasinin kurumsal başarısızlığı için hesap verebilirlik talep ediyoruz. Kadın haklarının tartışılmaz olduğu ve güvenliğimizin temel bir garanti olduğu bir toplum inşa etmek için birleşiyoruz. Değişim zamanı şimdi.
Ne olmuştu?
Hindistan’ın Kalküta kentindeki RG Kar Tıp Koleji'nde çalışan 31 yaşındaki kadın doktor Moumita Debnath, 8 Ağustos'ta 36 saatlik bir vardiyanın ardından çalışanlara ayrılan dinlenme odası olmadığı için seminerlerin yapıldığı bir odada uyudu.
Ertesi sabah meslektaşları, kadın hekimin cinsel saldırıya uğradığını ve öldürüldüğünü gördü.
Hastanede çalışan Sanjoy Roy isimli bir görevli, cinayetle ilgili gözaltına alındı. Ancak "örtbas ve ihmal" suçlamalarının ardından vaka, yerel polisten Merkezi Soruşturma Bürosu'na (CBI) devredildi.
12 Ağustos’ta Hindistan'ın Yeni Delhi, Mumbai, Kalküta ve diğer bazı kentlerinde doktorlar, kadın hekimin öldürülmesini protesto etmek için "acil olmayan cerrahi operasyonları" süresiz durdurma kararı alarak greve gitti.
Hindistan Tabipleri Birliği (17 Ağustos) günü ülke genelinde iş bıraktı. Doktorlar, soruşturma sonuçlanana kadar protestolarına devam edeceği açıklandı.
(EMK)