Hindistan hükümeti, eserlerinde Müslüman toplumunda kadının durumunu işleyen ve İslam'ın yeniden yorumlanması yolundaki açıklamalarıyla dikkat çeken Bangladeşli yazar Teslime Nesrin'e karşı yükselen tepkiler üzerine harekete geçti. Nesrin, bir haftadır Hindistan'ın çeşitli kentleri arasında yer değiştiriyordu.
Bbc Türkçe servisinin haberine göre Hindistan'ın Parlamento işlerinden sorumlu bakanı, başkent yakınlarında, güvenli ve gizli bir yere nakledilen Nesrin'in durumu hakkında hükümetin bir açıklama yapacağını duyurdu.
Aslen doktor olan 55 yaşındaki Nesrin, aleyhindeki eylemlerin artması nedeniyle üç yıldır yaşadığı Kalküta'dan mahalli güvenlik görevlileri eşliğinde çıkarılmıştı.
1994'teki Lacca, yani "Utanç" adlı romanı dolayısıyla, Bangladeş'teki sertlik yanlısı İslami kesimlerce dine hakaretle suçlanmasından bu yana; Nesrin'in bir yere yerleşip huzurlu bir yaşam sürme seçeneği olmadı.
Bbc bölge editörü, Sanjay Dasgupta, gelişmelerin kendisini bölgenin en büyük demokrasisi olarak tanımlayan Hindistan'da ifade ve düşünce özgürlüğü açısından tartışma yarattığını belirtiyor.
Yetkililer Kalküta'yı terketmeye zorladı
Hindistan medyası, yaşadıklarını ekranlara taşırken, "Demokratik bir Hindistan'da ifade özgürlüğünün sınırları var mıydı? Olmalı mıydı?" soruları sürekli gündeme geldi. Hindistan'da pek çokları ülkeye sığınmak isteyen ünlü bir yazara temel bir demokratik hakkın tanınmadığını düşünüyor. Kimileriyse onun ülkeyi terketmesinden yana. Ancak tartışmalar sadece Nesrin'e odaklanmıyor.
Hindistan'ın gelişen orta sınıfının kişisel özgürlüklere hem kendileri, hem başkaları için ne kadar değer verdiklerinin, ne kadar sahip çıktıklarını da tartışmaya açıyor.
Teslime Nesrin kimdir?
1962 yılında Pakistan Bengaldeş'te doğdu. Çocukluk yıllarında, şiir ve öykü yazmaya başladı. Yerel gazeteler ve edebiyat dergilerinde başlayan yazın serüveni, ulusal bir gazetede devam etti.
Tıp öğrenimi gördü. Jinekolog doktor oldu. Kırsal bir yörede göreve başladığı günlerde, ilk şiir kitabını yayımladı. Yazıları bazı kesimlerce sevildiysede, bazı kesimlerde nefret hissi uyandırdı. Çalıştığı gazete binasına saldırılar düzenlendi.
Yazı işleri müdürü Nesrin'i korumasına rağmen, dini yazılar yazmaması konusunda uyardı. Hindistan'da yayınlanan bir gazetenin, "Niubachita" adlı sütünunda ki yazılarından ötürü, "Ananda Ödülü"ne layık görüldü. Yazılarından dolayı hakkında fetva (öldürülmesi için) çıkarılınca, Hindistan'dan ayrılmak zorunda kaldı.
1994 yılına kadar kaçak, 1994-1998 arasında sürgün yaşamak zorunda kaldı. Hakkında çıkartılan ölüm fermanına aldırmadan, insan hakları savunuculuğuna devam etti. Kadınların sorunlarını, yazgılarına boyun eğmeyişlerini anlatan, eserler yazdı.
Nesrin, İslam'da şeriat yasaları değişmedikçe, hiçbir reform girişiminin yararlı olamayacağı görüşünü savunmakta ve halen İsveç'te yaşamını sürdürmektedir. Birleşmiş Milletler Kültür Örgütü (UNESCO) Hoşgörü Ödülü, 2004 yılında Nesrin'e verildi. (GG/NZ)