Fotoğraf: Imtiyaz Khan / Anadolu Ajansı
Hindistan'da Yüksek Mahkeme, ülkede bir haftadır protestolara neden olan, Müslüman azınılğın kapsam dışı bırakıldığı Vatandaşlık Yasası'nın iptali için açılan davaları 22 Ocak'ta görüşecek.
Hindistan'da, 31 Aralık 2014’ten önce ülkeye giren farklı dini gruplara vatandaşlık yolunu açan ancak Müslüman göçmenleri dışarıda bırakan tasarı Eyaletler Meclisi’nde 11 Aralık’ta 105 ‘hayır’a karşılık 125 ‘evet’ oyuyla kabul edildi.
Yürürlüğe giren kanun kapsamında, özellikle Pakistan, Bangladeş ve Afganistan'da dini baskıdan kaçan Budist, Sih, Jain, Parsi, Hindu ve Hristiyanlar, kimliklerini ve Hindistan'da 6 yıldan uzun süredir yaşadıklarını kanıtlamaları halinde vatandaşlık elde edebilecek, aynı pozisyondaki Müslümanlar ise yasanın dışında tutulacak.
Müslümanların sınır dışı edileceği veya hapse atılacağı gerekçesiyle eleştirilen yasaya karşı bir hafta ülke çapında protestolar başladı.
Polis 15 Aralık’ta Jamia Millia Islamia (JMI) ve Aligarh Müslüman Üniversitesi (AMU) öğrencilerine müdahale etti. Bunun üzerine protestolar Delhi, Maharaştra, Karnataka, Kerala, Uttar Pradeş, Assam, Batı Bengal, Telangana, Tamil Nadu eyaletleri ile Çandigarh ve Puduçeri birlik toprağındaki üniversitelere yayıldı.
Öte yandan yasanın iptali için davalar açıldı. Yüksek Mahkeme, federal hükümetten, Vatandaşlık Yasası'nın iptal edilmesiyle ilgili yapılan yaklaşık 60 başvuruya cevap vermesini isteyerek, anayasaya aykırılık iddiasıyla açılan iptal davalarının 22 Ocak'ta görülmek üzere ertelendiğini duyurdu. İptal davası açan taraflar, göçmenlere vatandaşlık verilmesinde dinin kriter olamayacağını ve bunun Hindistan Anayasası'nın laiklik ilkesine aykırı olduğunu iddia ediyor.
Dava açanlar arasında Muhalefetteki Hindistan Ulusal Kongresi Partisi de bulunuyor. Hindistan'da yaklaşık 200 milyon Müslüman yaşıyor. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR) Sözcüsü Jeremy Laurence, 13 Aralık'ta BM Cenevre Ofisinde düzenlenen basın toplantısında, "Hindistan'ın 2019 Yeni Vatandaşlık (Değişiklik) Yasası'nın doğası gereği temelde ayrımcı olduğundan endişe duyuyoruz” demişti. (DB)
Kaynak: AA